Süleymaniye protestoları, nedenleri ve sonuçları

Kendi yandaşlarını protestoların içine sızdırıp şiddet ve kargaşadan nemalanmak isteyen PKK ile halk aynı gündeme sahip değil. Bu nedenle sıradan vatandaşı hükümete karşı komplo düzenlemekle suçlamak son derece yersiz ve mânâsız. Hükümete düşen, hatalarını kabul edip halkın güvenini tekrar kazanacak adımları atmak. Ve bir an önce ekonomik krizi aşacak tedbirleri hayata geçirmek.
Kendi yandaşlarını protestoların içine sızdırıp şiddet ve kargaşadan nemalanmak isteyen PKK ile halk aynı gündeme sahip değil. Bu nedenle sıradan vatandaşı hükümete karşı komplo düzenlemekle suçlamak son derece yersiz ve mânâsız. Hükümete düşen, hatalarını kabul edip halkın güvenini tekrar kazanacak adımları atmak. Ve bir an önce ekonomik krizi aşacak tedbirleri hayata geçirmek.

PKK, bir şiddet türbülansı oluşturup halkın öfkesini kendi tarafına kanalize etmenin hesaplarını yapıyor. Barışçıl gösterileri sabote ederek kendi nüfuz alanını genişletmenin peşinde. 2014 yılından bu yana ciddi manada maaş sıkıntısı çeken, bu dönem zarfında zor ekonomik şartlara ve geçim sıkıntısına göğüs geren Kürt halkı ise vaat edilen reformların bir an önce hayata geçirilmesini ve siyaset ile aradaki güven bağının tekrar onarılmasını arzu ediyor.

Kuzey Irak Özerk Yönetimi Bakanlar Kurulu'nun Aralık ayının ikinci günü çalışanların maaşlarında yüzde 21 kesinti yapma kararı sonrası ortalık karıştı. Süleymaniye şehrindeki halk, Bağdat ile ilişkiler kurup krizin aşılması ve maaşların kesintiye uğramadan zamanında ödenmesi amacıyla sokağa indi. Öğretmenler, akademisyenler ve bazı milletvekillerinin de destek verdiği barışçıl gösterilerde vatandaşlar sorunun bir an önce çözülmesi yönünde taleplerini dile getirdiler.

  • Fakat gösteriler Süleymaniye çevresindeki diğer şehirlere yayılınca iş çığırından çıktı, göstericiler ile güvenlik güçleri çatıştı. Siyasi partilere ait bürolar ve hükümet daireleri de halkın öfkesinden nasibini fazlasıyla aldı. Maalesef neticede 9 kişi öldü, 120’yi aşkın vatandaş yaralandı ve 100 civarında protestocu da kolluk güçleri tarafından gözaltına alındı.

Bir öfkenin dışa vurumu

Mesrur Barzani liderliğindeki mevcut hükümetin maaşları zamanında ödeme taahhüdüne rağmen, Süleymaniye'de yaşayan halk yaklaşık 2 aydır maaş alamıyor. Bir yıl içerisinde ödenen maaş sayısı 12 olması gerekiyordu fakat sadece 5 maaş alabilen halkın geçim düzeyi alarm vermeye başladı. Ekonomi durma noktasına geldi, dayandı. Piyasada yaprak kımıldamıyor. Vatandaş dişini sıkıp yine de tahammül etmeye çalışıyorken yüzde 21’lik kesinti kararı her şeyin üzerine tuz ile biber oldu.

Mesrur Barzani liderliğindeki hükümet, kapsamlı bir reform projesine devam etme ve geçmişte yapılan hataları düzeltme sözü verdi.
Mesrur Barzani liderliğindeki hükümet, kapsamlı bir reform projesine devam etme ve geçmişte yapılan hataları düzeltme sözü verdi.

Halkın hükümete duyduğu güven zayıflarken siyaset elitlerinin hata üzerine hata yapmaya devam etmesi, KDP ile KYB arasında uygun bir çözüm yolu bulunmasına dair mutabakat sağlanamamış olması, bir de bunların üzerine yönetici kesimin mâlî krizden etkilenmiyor oluşu protestoların başlıca nedeni. Büyük şirketleri elinde tutan, sınır geçişlerinden ve petrolden gelen parayı ceplerine atan yöneticiler, bütün bu imkânları halkın refahına kullanmak yerine partizanca davranıyor ve kendi minik hesaplarının peşinde koşturuyor.

Hükümet hataları ve baskıcı yaklaşım

Mesrur Barzani liderliğindeki hükümet, kapsamlı bir reform projesine devam etme ve geçmişte yapılan hataları düzeltme sözü verdi. Ancak hükümetin vaat ve taahhütleri bir yana, sahada yaşanan gerçekler hep farklı oldu. Reform projesi ileriye doğru bir milim yol alamadı. Yolsuzluk aldı başını yürüdü. Sınır geçişlerinden ayda 170 milyon dolarlık gelire sahip bir hazinenin vatandaşına maaş ödemeye gelince tamtakır olması işte bu yolsuzluğun neticesi. Para halkın değil, yüksek yerlerde yuvalanmış yolsuzluk şebekelerinin hanesine gidiyor.

Sınır geçişlerinden ayda 170 milyon dolarlık gelire sahip bir hazinenin vatandaşına maaş ödemeye gelince tamtakır olması işte bu yolsuzluğun neticesi.
Sınır geçişlerinden ayda 170 milyon dolarlık gelire sahip bir hazinenin vatandaşına maaş ödemeye gelince tamtakır olması işte bu yolsuzluğun neticesi.

Yolsuzlukla ilgili tüm dosyaların sunulmasına rağmen, mevcut hükümet, parti liderlerinin bu dosyalara dâhil olması nedeniyle yolsuzlukla mücadele edemiyor ve yolsuzlukları bir türlü yargılayıp cezalandıramıyor. Bu da sıradan vatandaşı gelecek hakkında endişeye ve umutsuzluğa sevk ediyor.

Protestolarda PKK müdahalesi var mı?

Protesto gösterilerinin barışçıl rotasından sapması ve hükümet daireleri ile parti merkezlerinin yakılması, durumu kendi siyasi ajandası için kullanmaya kalkan oluşumların varlığına işaret ediyor. Nitekim Başbakan Mesrur Barzani sosyal medya hesabından "PKK’nın Peşmerge’ye yönelik saldırıları ve bölgedeki barışçıl gösterilere sızma girişimleri istikrar için gerçek bir tehdit oluşturmaktadır” ifadesini kullandı.

  • Süleymaniye'deki KYB lideri Ata Seravi de bölgede yaşanan şiddetten PKK’yı sorumlu tutarak şunları söyledi: “Bu bölgede bulunmalarına izin verdik ama bugün bize ihanet ettiler. Kargaşayı ve şiddeti destekleyerek bizi arkadan vurdular.” Bu cümle aynı zamanda PKK’ya da destek verdiklerinin bir itirafı mahiyetindeydi.

PKK, bir şiddet türbülansı oluşturup halkın öfkesini kendi tarafına kanalize etmenin hesaplarını yapıyor. Barışçıl gösterileri sabote ederek kendi nüfuz alanını genişletmenin peşinde. 2014 yılından bu yana ciddi mânâda maaş sıkıntısı çeken, bu dönem zarfında zor ekonomik şartlara ve geçim sıkıntısına göğüs geren Kürt halkı ise vaat edilen reformların bir an önce hayata geçirilmesini ve siyaset ile aradaki güven bağının tekrar onarılmasını arzu ediyor.

Kendi yandaşlarını protestoların içine sızdırıp şiddet ve kargaşadan nemalanmak isteyen PKK ile halk aynı gündeme sahip değil. Bu nedenle sıradan vatandaşı hükümete karşı komplo düzenlemekle suçlamak son derece yersiz ve mânâsız. Hükümete düşen, hatalarını kabul edip halkın güvenini tekrar kazanacak adımları atmak. Ve bir an önce ekonomik krizi aşacak tedbirleri hayata geçirmek.