Temmuzdagöçenler

Emekli olsa da, solcu aydınlarla birlikte, yeni bir darbe teşebbüsünde bulundu. Mahir Kaynak cuntanın içine sızmasaydı, 1971’de muradına erecekti. Yargılandı, Kaynak’ın ifadeleri “çelişkili ve güvenilmez” sayıldığı için beraat etti.
Emekli olsa da, solcu aydınlarla birlikte, yeni bir darbe teşebbüsünde bulundu. Mahir Kaynak cuntanın içine sızmasaydı, 1971’de muradına erecekti. Yargılandı, Kaynak’ın ifadeleri “çelişkili ve güvenilmez” sayıldığı için beraat etti.

‘Çöl Kraliçesi’

Gertrude Margaret Lowthian Bell (14 Temmuz 1868, Birleşik Krallık– 12 Temmuz 1926, Irak) Casus, arkeolog, seyyah, dağcı. İmtiyazlı bir aileden geliyordu. Tarih okudu; Oxford’u birincilikle bitiren ilk kadın oldu. İran büyükelçisi olan amcasının yanına gitti ve iki kez dünya turuna çıktı. Alplerin zirvesine tırmandı. Adı bir zirveye verildi. Ekip fırtınaya yakalanmış, 3 kişi 53 saat bir yamaçta birbirine bağlı halatlarda sallanmıştı. Dirayetiyle arkadaşlarına örnek olmuştu.

Arapça, Türkçe, Farsça dâhil 6 dil öğrendi. Ortadoğu’da kazılar yaptı. Aşiretlerle, reislerle yakın ilişki kurdu. Haritalar çizdi, gözlemlerini kaleme aldı. Bunlar savaş boyunca İngiliz ordusunun başucu kaynakları oldu. İstanbul’a da geldi, fotoğraflar çekti. Geride bırakacağı binlerce fotodan oluşan arşivi, hele o dönem için, çok sıradışıydı.

Gertrude Margaret Lowthian Bell (14 Temmuz 1868, Birleşik Krallık– 12 Temmuz 1926, Irak) Casus, arkeolog, seyyah, dağcı. İmtiyazlı bir aileden geliyordu.
Gertrude Margaret Lowthian Bell (14 Temmuz 1868, Birleşik Krallık– 12 Temmuz 1926, Irak) Casus, arkeolog, seyyah, dağcı. İmtiyazlı bir aileden geliyordu.

1907’de Anadolu’daki kiliseler üstüne çalışmak üzere Konya’ya geldi fakat sonraki gelişlerinin başka bir sebebi vardı: İngilizlerin Konya askerî ataşesi, evli bir binbaşıya âşıktı. Gizli buluşmalar ve mektuplaşmalar Çanakkale Savaşı’ndaki bir çıkarmada sona erdi. Rivayete göre Gertrude Bell’i Türk düşmanı ve casus yapan amil buydu. Doğrusu 1905’ten beri ordu için bilgi toplamış ve raporlar yollamıştı ve “mânevî oğlum” diyeceği Lawrence ile tanışması, Kahire’de Arap Bürosu’nu kurmaları Çanakkale Savaşı’ndan daha önce, 1914’teydi.

Arapların tahrikinde Bell üstüne düşeni yaptı. Şam, Halep düşüp Musul’dan Osmanlı çekilince Mondros imzalandı ve birkaç ay sonra “çölün kızı” Üstün Başarı Nişanı’na lâyık görüldü. Şimdi sıra cetvelle sınır çizmekte idi. Babasına yazdığı mektupta “Ofiste tüm bir günü Irak’ın güneydeki çöl sınırını belirlemekle geçirdim” diyordu. Üstüne bir de bu türedi ülkelere kral ataması gerekiyordu. Faysal’ı Irak’ın başına geçiren oydu. Muhtemel rakibini çaya davet edip tutuklatarak Sri Lanka’ya süren de. Şöyle yazacaktı: “Bir daha kral yaratma işine katiyen bulaşmayacağım; sinirleri çok yıpratan bir iş.

58 yaşındayken, 1926’da yüksek dozda uyku ilacı alarak intihar etti. Bağdat’taki İngiliz Mezarlığı’na götürülürken Araplar “Müminlerin annesi” için hayli hüzünlüydüler. Gizli ilişkileri olduğu söylenen Kral Faysal’sa cenazeye balkondan kederle bakıyordu.

“Hocalar, biz bir iştir yaptık”

Cemal Madanoğlu (1907, Uşak - 28 Temmuz 1993) 27 Mayıs darbesinin gerçek bir numarası. Babası Eşmeli Mustafa, Yunan işbirlikçiliği sebebiyle Büyük Millet Meclisi’nce vatan hâini ilan edilmiş 150’likler arasında bir kaymakamdı, Yunanistan’a kaçmış ve dönmemişti.

Cemal Madanoğlu Kuleli’yi atlamalı biçimde bir yılda bitirmiş, 1953’te Kore’de görev almıştı. 1957’de askerî şûra toplantısında terfisi konuşulurken “Babası vatan hainidir” denince Menderes karşı çıkmış, “Babasının günahını çocuğuna ödetemezsiniz!” demişti. Madanoğlu, Menderes’e şükran borcunu 27 Mayıs günü Menderes’e darbe yaparak ödeyecekti.

Darbenin Ankara komutanıydı. Yüzbaşılar, binbaşılar içeride toplantı yaparken albaylar kapıda tüfekle nöbet tutuyordu. Başlarında üst düzey bir general olmazsa sıkıntı çıkacağını anlayınca Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel’i İzmir’den getirten oydu. Darbe sonrası için bir planı yoktu. O gün hukuk profesörlerini çağırıp mahcubiyetle “Hocalar, biz bir iştir yaptık” dedi, onlar tarafından övgüyle karşılanınca da gururlu tavrına döndü. Daha sonra bakan koltuklarına talip olan silah arkadaşlarına ise şöyle seslenecekti: “Bre köftehorlar, sizin hanginiz maliyeden, hanginiz ticaretten, hanginiz iktisattan anlarsınız? ...”

Emekli olsa da, solcu aydınlarla birlikte, yeni bir darbe teşebbüsünde bulundu. Mahir Kaynak cuntanın içine sızmasaydı, 1971’de muradına erecekti. Yargılandı, Kaynak’ın ifadeleri “çelişkili ve güvenilmez” sayıldığı için beraat etti.