“Türkiye dünyaya açılan kapı”

Somali devlet kanalında sunucu olan Abdişakur Ali Ahmed program sayesinde ilk kez yurtdışına gelmiş.
Somali devlet kanalında sunucu olan Abdişakur Ali Ahmed program sayesinde ilk kez yurtdışına gelmiş.

Afrika’nın 13 farklı ülkesinden medya eğitimi için Türkiye’de buluşan gazeteciler 3 haftalık bir eğitime katıldı. Haberciliğe ve medyaya dair farklı konularda eğitimlere katılan, tecrübe paylaşımı yapan ve Türk medyasını yerinde inceleme imkânı elde eden katılımcılar, kendi ülkelerinin basınını karşılaştırma imkânı da buldu. Katılımcılar ülkelerine dönünce uygulayacakları birçok bilgiyi edindiklerini söylerken Türkiye’nin kendileri açısından dünyaya açılan bir kapı olduğunu dile getirdiler.

Deneyimli gazeteci ve akademisyenlerin destek verdiği eğitimde, Sosyal Medya ve İnternet Gazeteciliği, Gazetecilikte Gündem ve Kaynak, Veri Gazeteciliği, Kriz Haberciliği gibi farklı konularda eğitim verildi.

AKEM Koordinatörü Mehmet Korkut düzenledikleri medya eğitim programına 200’den fazla kişinin başvurduğunu, başvuranlar arasından seçtikleri 20 kişiyle programı sürdürdüklerini ifade ediyor. “Katılımcıları seçerken en dikkat ettiğimiz şey bu kişilerin bulundukları ülkelerde etkili kişiler olmasıydı. Bu arkadaşların birçoğu ülkesinde bilinen kişiler. Birçoğu farklı ülkelerde bu tarz çalışmalara katılmışlar. Özellikle şunu gördük, Afrikalı arkadaşların hala cesaretlendirilmeye ihtiyaçları var. Zamanında kendilerine çizilen sınırları aşamıyorlar. Bu tarz programlar ile cesaret kazanmaya başladıklarını görüyoruz. Sahip oldukları kabiliyetlerini daha da pekiştirmiş oluyorlar.”

AFRİKA BİZİM EVİMİZ

AKEM olarak, Afrika’dan ülkemize gelen araştırmacıların ve öğrencilerin Türkiye ile ilişkilerini kolaylaştırmak istediklerini söyleyen Korkut, “Burada eğitim almış arkadaşların kendi ülkelerine hizmet ederken bir yandan Türkiye ile ilişkilerini de sıcak tutacaklarına ve işleri kolaylaştıracaklarına inanıyoruz” diyor. Korkut, AKEM’in Afrika’yı önce Türkiye’ye sonra da dünyaya tanıtma amaçları olduğunu vurgularken iki taraf arasındaki kardeşliğe de işaret ediyor. “Türkiye bir taraftan Asya, bir taraftan Avrupa’da olsa da Afrika’yı evimizin bacası yapmamız lazım. Bir kere coğrafya çok yakın. Afrika kültür ve insan kaynakları cihetinden çok zengin bir merkez. Nüfusun yüzde 50’ye yakını genç nüfus. Afrika toprak olarak da zengin. Ama ne yazık ki insanı yok etme çabasındaki global bir düşünce uzun yıllar Afrika’yı kendi çıkarları için kullandı. Afrika ile ilgilenme sebebimiz; burası bizim evimiz. İnsanlar bizim kardeşimiz. Afrika’yı duyurmamız lazım. Önce kendimize, daha sonra tüm dünyaya.”

HAYATIMIZA MAL OLABİLİYOR

Somali’de İngilizce yayın yapan bir televizyon kanalında muhabir olan Naima Abdirahman programa katılmasını “Bu eğitimde farklı ülkelerden eğitimci ve katılımcılar olduğunu gördüm. Programın uluslararası medyayı tanımamı sağlayacağını ve ülkemi iyi bir şekilde anlatmak için bir fırsat” olduğunu düşündüm diyor. Afrika’da medyanın, değişim meydana getiren bir platform olarak görülmediğini söyleyen Abdirahman, kendi ülkesindeki medya sektörüne uygulanacak çok şey olduğunu ifade ediyor.

Naima Abdirahman, programa katılmasındaki diğer amacını ise şöyle dile getiriyor “Aslında farklı ülkelerin temsilcileri ile karşılaşıp onlara kendi medyaları hakkında sorular sorabilmek temel amacımdı. Ancak gördüm ki Afrika medyasında ortak bir sorun var. Bazen bir haber yüzünden hayatınız bahis konusu olabiliyor.”

MEDYA’YI YENİDEN İNŞA EDİYORUZ

Komba Fatoumata Togola ise Mali’de bir televizyon sunucusu. Ülkelerinde küreselleşen dünyaya ayak uydurabilecek bir medya inşa ettiklerini ifade ediyor. Türkiye’deki bu etkinliğe de birlikte çalıştıkları diğer ülkeler hakkında bilgi sahibi olmak ve medya sektörüne dair kendi bilgilerini geliştirmek için geldiğini dile getiriyor. Togola “Medya Mali’de çok büyük öneme sahip. Ülkemde 2012’den beri devam eden bir kriz var. Medya insanlara bu krizin kalıcı olmadığını anlatırken onlara umut vermeye de çalışıyor. Medya bizim için yeni bir başlangıç. Ülkeme gidince burada öğrendiklerimi anlatacağım ve dünyanın Mali’den ibaret olmadığını, başka ülkelere açılmamız gerektiğini aktaracağım” diyor.

MEDYA DARBEYE KARŞI DURDU

Somali devlet kanalında sunucu olan Abdişakur Ali Ahmed program sayesinde ilk kez yurtdışına gelmiş. Medyayı dördüncü güç olarak gören Ahmed, “Programla birlikte, medya konusunun ne kadar önemli olduğunu gördüm. Medya demokratikleşme konusunda nasıl bir rol oynar, bunu da görme fırsatım oldu. 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında televizyonlar, gazeteler ve yazarlar demokrasiyi savunarak darbeye karşı durdu. Medyanın o dönemdeki tavrı demokratik yönetimin korunmasında ne kadar önemli bir konumu olduğunu ortaya koydu” diyor.

Fas’tan gelen Soukaina Esdar ise programın Türkiye’de düzenlenmesinden oldukça memnun. Bunu da şu sözlerle dile getiriyor, “Medya eğitimine başvururken programın Türkiye’de düzenlenecek olması benim için önemliydi. Çünkü şu an Türkiye, dünyaya açılan bir kapı. Bu programı düzenlemiş olmanız bile dünyaya açıldığınızın bir kanıtı. Başkalarına burada eğitim görebilme şansı vermek diğer ülkelerin yapmadığını yapmak bana göre dünyaya açılmaktır.”