Yakın Tarihte Bu Hafta

Mehmet T. Şahin, yakın tarihte bu hafta nelerin olduğunu hatırlattı. Oysa daha dün gibiydi...
Mehmet T. Şahin, yakın tarihte bu hafta nelerin olduğunu hatırlattı. Oysa daha dün gibiydi...

Mehmet T. Şahin bizim için yakın tarihte bu hafta nelerin olduğunu hatırlattı. Oysa daha dün gibiydi: Yalçınkaya'nın parti kapatma davasıyla ilgili konuşması, Esed'in Kürtlere ilk defa vatandaşlık vermesi, 24 bin Suriyeli mültecinin Türkiye'ye gelmesi, sözde Ermeni soykırımıyla ilgili ABD ile Türkiye arasında buzların erimesi, Rusların verileri gizlemesi meselesi, 7 yaşındaki bir Rus çocuğunun ABD'li hemşire tarafından evlatlık alması tartışması ele alındı.

‘Partileri ancak biz kapatırız’

Yalçınkaya: “Bir parti hakkında kapatma davası açılıp açılmayacağına biz karar veririz”
Yalçınkaya: “Bir parti hakkında kapatma davası açılıp açılmayacağına biz karar veririz”

Türkiye 10 yıl önce bu hafta, yeni anayasa hazırlıklarına tam gaz devam ediyordu. ‘Eski Türkiye’nin istediği zaman parti kapatan muktedirleri de, bu hazırlıklardan nasibini almış ve parti kapatmaların yeni anayasada zorlaştırılmasına karar verilmişti. Buna göre, parti kapatma davası açma yetkisi olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Önce Meclis’te kurulacak bir komisyondan izin almak zorundaydı. 2008 yılında AK Parti’yi kapatmak isteyen Başsavcı Yalçınkaya bu düzenlemeye itiraz ederek “Bir parti hakkında kapatma davası açılıp açılmayacağına biz karar veririz” diyerek gerekirse anayasal düzeni bile tanımayacaklarını ilan ediyordu.

Kürtlere ilk defa vatandaşlık verilecek

Suriye’de PKK’lı teröristlerle bir şekilde anlaşmanın yollarını arayan Esed yönetimi, savaşın yeni yeni başladığı 2011 yılı Nisanında ilginç bir teklifle kendisine taraftar arıyordu. Esed, 22 milyonluk Suriye halkının yüzde onunu oluşturan yaklaşık 2 milyon Kürt nüfusa ilk defa kimlik ve vatandaşlık vereceğini duyurdu. Teklif, tüm Kürtleri kapsamıyordu. İlk etapta Haseke’deki halka kimlik dağıtılacaktı. Ancak bu vaat hiçbir zaman gerçekleşmedi.

24 bin Suriyeli mülteci geldi

2012 yılının Nisan ayında Türkiye'ye gelen Suriyeli mülteci sayısı 24 bini buldu.
2012 yılının Nisan ayında Türkiye'ye gelen Suriyeli mülteci sayısı 24 bini buldu.

Suriye savaşının üzerinden 1 yıl geçmiş ve mülteciler akın akın Türkiye’ye sığınmaya başlamıştı. Bu gidişin nereye varacağı o zamanlar bilinmiyordu ancak sayının 3,5 milyona ulaşacağının öngörülemediği açıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, 2012 Nisan ayının ilk haftasında yaptığı açıklamada Türkiye’deki Suriyeli sayısını ve bu konudaki politikamızı “Türkiye'ye gelen Suriyeli sayısı 24 bini buldu. Bu artarak devam ediyor. Biz bir taraftan tedbirlerimizi alıyoruz, kapılarımızı kapatmak diye bir düşüncemiz de yok" sözleriyle açıkladı.

ABD ile buzlar eriyor

  • Sözde Ermeni soykırımını tanıyan ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye ile ABD merkezi hükümetinin arasını açmış, Türkiye ise Washington Büyükelçisini geri çağırmıştı. Diplomatik kopuş çok uzun sürmedi ve Büyükelçi Namık Tan, 6 Nisan 2010 sabahı Amerika'ya döndü. Böylece bir ‘soykırım krizi’ daha suhuletle atlatılmış oldu.

Rusya verileri nasıl gizliyor?

Çin’in en büyük stratejik ortağı ve komşusu olmasına rağmen korona virüs kaynaklı ülkesinde sadece 3 bin vaka ve 24 ölü olduğunu iddia eden Rusya, bu konuda dünyayı inandırmayı başaramadı. Rusların veri saklama ve resmi yalanlar söyleme konusundaki tecrübesi, bundan 11 yıl önce de içeriden yapılan bir açıklamayla ortaya çıkmıştı. Rusya Genel Savcı Yardımcısı Yevgemiy Zabarçuk, Rusya'da bir yıl içinde 4 bin 150 mahkûmun kötü muamele ve kötü bakım nedeniyle öldüğünü açıkladı. Açıklamayla birlikte, en az 512 kişinin de gözaltı merkezlerinde öldüğü ortaya çıktı.

ABD ve Rusya arasında evlatlık krizi

7 yaşındaki bir Rus çocuğunu evlatlık alan ABD’li bir hemşire, 1 yıl sonra, 2010 Nisan’ının ilk haftasında çocuğu Moskova uçağına bindirerek geri gönderdi. Çocuğa bakamadığı gerekçesiyle bu kararı veren hemşire, çocuğu 'Rusya'ya geziye gidiyorsun' diye kandırdı. Hemşire, tanımadığı bir adama 200 dolar vererek çocuğu Moskova’da yetkililere teslim etmesini istedi. Çocuğun yanında ise "Evlatlık edinmem hataydı. Ailemin ve yakınlarımın hayatlarını zor durumdan kurtarmak için çocuğu iade ediyorum” notu vardı. Sorumsuz hemşirenin bu tavrı, iki ülke arasında yeni bir gerilime neden oldu.