Başbakan Yıldırım'dan 'başkanlık' hamlesi

Başbakan Yıldırım, Devlet Bahçeli'nin sistem tartışmalarına ilişkin 'referandum açıklamasına' atıfta bulunarak, "Sayın Bahçeli'nin beyanatları cesaret verici. Biz hazırız. Bu yolda adımları da atacağız. Kararı ya Meclis verecek ya da millet verecek. Milletin verdiği karar en doğru karardır. Kısa sürede Meclis'e yeni anayasa getireceğiz." dedi.

Türkiye'de yönetimde oluşan fiili durumun hukuki durum haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, "AK Parti olarak bizim baştan beri söylediğimiz şey, Türkiye fiili durumu hukuki durum haline dönüştürmek mecburiyetindedir. Bir anayasa ihtiyacı artık acil hale gelmiştir. Sayın Bahçeli'nin beyanatları cesaret verici. Biz hazırız. Bu yolda adımları da atacağız. Kararı ya Meclis verecek ya da millet verecek. Milletin verdiği karar en doğru karardır. Kısa sürede Meclis'e yeni anayasa getireceğiz." şeklinde konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti İl Başkanları toplantısında konuştu. Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Burada söz veriyorum, dökülen her damla kanın hesabını tek tek soracağız"

"PKK tarafından şehit edilen Van Özalp İlçe Başkan Yardımcımız ve Dicle İlçe Başkanımıza Allah'tan gani gani rahmet diliyorum. Bütün teşkilatlarımıza başsağlığı diliyorum. Şehit olan kardeşlerimizin aileleri bize emanettir. Bu hain terör örgütü bu yol arkadaşlarımızı alçakça şehit etti. Hem de çoluk çocuğunun, eşinin gözü önünde bu alçaklığı yaptılar. Burada söz veriyorum, dökülen her damla kanın hesabını tek tek soracağız. Terörist destekçileri nefes alamayacak. O hainler kaçacak delik, yaşayacak alan bırakmayacağız. Memleketi onlara dar edeceğiz. Bu kardeşlik bağını asla ve asla koparamayacaklar. Türkiye'nin bütün kutsal değerlerine inanlar için ölüm bir yenilgi değildir. Bu ülkenin bütün şehitlerine Allah'tan bir kez daha rahmet diliyorum."

"Mağduriyet söylemi FETÖ'nün yeni bir oyunudur"

"Anamuhalefet partisi başta olmak üzere FETÖ gerçeğini anlamamak için direnen küçük bir kesim olduğunu görüyoruz. Siyaseten abesle iştigal. CHP'nin mağduriyet edebiyatı söyleminin ne kadar sıkıntılı olduğu açık. Bu söylem FETÖ'nün yeni bir oyunudur. CHP'nin buna alet olması üzüntü vericidir. 15 Temmuz kahramanları bunu asla hoş karşılamayacak. Bu tavır FETÖ'nün sinsi yöntemlerine hizmet eder. Bir mağduriyet lafı tutturup ancak terörün hanesine kazanç olarak kaydolur. Terörle mücadelede en küçük yalpalama bu millete maliyeti yüksek bir fatura olarak geri dönecektir."

Kılıçdaroğlu'da ithafen, "FETÖ'cülerle senin muhabbetin iyiyse bana ne"

"Anamuhalefet lideri, 'Bunların haklarını savunmaya devam edeceğim' diyor. Et kardeşim, FETÖ'cülerle senin muhabbetin iyiyse bana ne. Ben milletin hakkına bakarım. 'Bunlar 2002'de, 2003'te vardı, siz niye bunları görmediniz' diyor. Terör örgütü ile bunları bir görme. Belirtileri bunun 2013'ün başında MİT krizi ile başladı. Hatta yargı reformu yaptığımız anayasa referandumundan sonra belirtilerini gördük. Sonra Gezi olayları. 'Dersaneleri kapatacağız' deyince kafa tuttular. 17 Aralık'ta tavrımızı ortaya koyduk. Adını koyduk, peki siz ne yaptınız yerel seçimlerde kol kola girdinizç Canlı şahidiyim. O ablalar, abiler kendilerini parçalıyor. CHP'ye, HDP'ye oy taşımak için gecesini gündüzüne kattılar. O zaman anlayamadınız mı siz?

17 Aralık'tan 4 gün önce heyet gönderdi CHP Amerika'ya. Bunu da ayıplamıyorum. Hadi onu da kabul edelim. 17 Aralık'tan sonra hala bunlarla birlikte hareket edeceksin. 15 Temmuz'u göreceksin, yaşayacaksın. Pes... Millete havale ediyorum. Şehitlerimizin, gazilerin vicdanına bunları havale ediyorum. Bunlara sahip çıkmak milletin geleceğini, milletin ortaya koyduğu kahramanlığa karlı en büyük saygısızlık. Bu siyaset değil. Siyasetimizi meydanlarda yapalım. Yol yakınken Sayın Kılıçdaroğlu'nan bu yanlıştan dönmesi gerekir. Yenikapı ruhuna bağlı olduğunu, millete verdiği sözü yerine getirmesini istiyorum."



















Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >