Çin ve Hindistan'ın 'ters takibi'
Jeopolitik risklerin gündemden düşmediği 2018'in ikinci yarısında, korumacı yaklaşımların dünya ekonomilerine yansımaları küresel finansal piyasalarda gündemin üst sıralarına yerleşti. Statistics Times dünyanın en güçlü ekonomileri 2018 verilerine göre, Çin 2. sırada Hindistan ise 7. sırada yer aldı. İki Doğu Asya ülkesindeki ekonomik çekişme ise dikkati çekti.
Ülkeler arası siyasi ilişkilerin, bölgesel ve yerel jeopolitik risklerle daha kırılgan hale geldiği bir yıl olarak kayıtlara geçen 2018'in ikinci yarısında, korumacı yaklaşımların dünya ekonomilerine yansımaları ve Brexit belirsizliği derinleşirken, Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding, küresel ekonominin 2019 yılında yüzde 2,7 büyüme kaydedeceğini bildirdi.
Dünya ekonomisinde önemli rol alan iki Asya ülkesi Çin ve Hindistan arasındaki rekabet ise, ABD Başkanı donald Trump'ın 'Ticaret savaşları'na rağmen hız kesmeden devam ediyor.
Hindistan küresel ekonomide handikaplı görünüyor
Çin’in ekonomik yükselişi, Hindistan’a göre daha dinamik ve küresel ekonomiyi etkileme gücü açısından daha kritik bir seviyede olarak değerlendirilirken, Hindistan’ın ise özellikle genç nüfusu ve bu nüfusu Çin’e göre daha dinamik ve üretken bir şekilde ekonomiye entegre edebilme ihtimali çok daha yüksek görünüyor.
Küresel piyasalardaki 'tedirginlik'
ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ekonomiyi etkisi altına alan ticarette korumacı yaklaşımı, finansal piyasalarda ticaret savaşı tedirginliği yaratarak dünya borsalarında sert düşüşleri beraberinde getirmişti.
- Özellikle ikinci yarıda ABD'nin gümrük vergilerini artırması karşısında Çin ve Avrupa'dan misilleme gelmesi, siyasi ilişkilerin yeniden şekillenmesini doğurdu.
İki Doğu Asya ülkesinin 'ters takibi'
Çin ve Hindistan arasındaki ekonomik büyüme son 5 yıldır ters yönlü takibini sürdürüyor.
2013 yılında yüzde 7.8 büyüyen Çin ekonomisine karşılık Hindistan, yüzde 6.4 büyüme katetti.
- 2014 yılında yüzde 7.4'lük büyümeyle, yüzde 7.3 büyüyen Çin'i geçen Hindistan, o yıldan sonra sadece 2017 yılında yüzde 6.9 büyüyen Çin'in 6.7 büyümeyle gerisinde kalmıştı.
2019 büyüme tahminleri ise Hindistan'ın bu yıl da Çin'e oranla daha büyük bir büyüme yaşayacağı yönünde.
Çin ekonomisi, 2014 yılındaki büyüme oranındaki düşüşü 2107 yılına kadar önleyemedi.
Hindistan ise 2013'ten 2018'e kadar sürekli bir yükselişle rekor denilebilecek bir oranda büyüme katederek 2015'i yüzde 8.2 ile kapatmıştı.
Dünya borsalarındaki kayıplar
Yılın son döneminde Brexit'e ilişkin haber akışının yoğunlaşması dikkati çekti. İngiltere Başbakanı Theresa May'in ilan ettiği Brexit anlaşması, ülkede 3 bakanın istifası ve May'in liderliği için güven oylamasının yapılacağının bildirilmesi ile gölgelendi. "Anlaşmasız Brexit" tedirginlikleri ile çalkalanan finansal piyasalarda, İngiltere'nin AB'den resmen ayrılması planlanan 29 Mart 2019'a sayılı günler kala konuya ilişkin belirsizlikler sürüyor.
Tüm bu gelişmelerle 2018, dünya borsalarında derin kayıpların yaşandığı bir yıl olarak kayıtlara geçti.
Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 21'in, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 16'nın, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 11'in, İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 13'ün ve Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 5'in üzerinde kayıpla yılı kapatmaya hazırlanıyor.
ABD'de borsasında ise özellikle teknoloji hisselerinde sert düşüşlerin yaşandığı 2018 yılında, Samp;P 500 endeksinin yüzde 3 ve Dow Jones endeksinin yüzde 2,5'in üzerinde gerilediği görülüyor. Öte yandan dolar endeksinin, 2018'de 88,253 ile 4 yılın en düşük seviyesini görmesinin ardından, yılı 97'nin üzerinde tamamlamaya hazırlandığı gözleniyor.