Libya'nın sözde 'tehditleri'nin gölgesinde Türkiye ve Libya arasında muhtemel senaryo nasıl şekillenir?

Halife Hafter birlikleri güç kaybetmeye devam ediyor.
Halife Hafter birlikleri güç kaybetmeye devam ediyor.

Libya'nın başkenti Trablus'ta şiddetli çatışmaların ardından istediğini elde edemeyen General Halife Hafter birlikleri Türkiye'ye sözde 'tehditler'de bulundu. Libya Ulusal Ordusu Sözcüsü Mismari'nin konuştuğu bir videoda, Trablus'a inmek isteyen Türk uçaklarının, limanlara yanaşmak isteyen Türk gemilerinin ve Türkiye'nin ülkedeki askeri varlığının 'hedef' alınacağı iddia edildi. GZT, gazeteci Zeynep Karataş'a Türkiye ve Libya arasındaki muhtemel senaryoyu sordu. Karataş konuya ilişkin, "Türkiye'ye karşı olan tutum yeni değil ama bu kadar net ve keskin bir şekilde söylenmiş olması savaş ilanı olmasa bile artık bize müdahale etmeyin anlamına geliyor. Türkiye'ye karşı bir propaganda yapılıyor orada, Türkiye sanki oraya ciddi bir silahlanma yapıyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Libya'da Trablus'a gerçekleştirdikleri saldırıda başkentin güneyindeki Giryan kentini kaybeden Halife Hafter'e bağlı güçlerin sözcüsü Ahmed Buzeyd el-Mismari, tüm Türk hedeflerini düşman hedefi saymakla tehdit etti.

Libya'nın doğusundaki Libya Ulusal Ordusu isimli silahlı grubun lideri Halife Hafter, 4 Nisan'da ülkedeki aktörler barış görüşmelerine hazırlanırken, Trablus'u ele geçirmek için sürpriz bir saldırı başlattı.

  • Trablus yönünde bazı kentleri hızla ele geçiren Hafter'in ilerleyişi, başkentteki uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler Hafter'in ilerleyişini kısa sürede durdurdu.

Hafter'e bağlı güçlerin arkalarında ağır silahlarını ve mühimmatlarını bırakarak kaçması, UMH tarafından bir "bozgun" olarak tanımlandı.

Hafter'e bağlı güçler başkent saldırısında Giryan kentinde yaşadığı bozgunun ardından Türkiye'yi suçlamaya çalıştı.

Mismari, Libya el-Manara medya platformunun sosyal hesabında yer alan açıklamasında, Libya Hava Kuvvetlerinin, ülke karasularına yaklaşan tüm Türk gemilerinin hedef alınması yönünde talimat verdiğini, Libya Kara Kuvvetlerinin de Türk hedeflerini düşman hedefleri olarak gördüğünü söyledi.

Mismari, Libya'da yatırımları olan Türk şirketlerine yönelik de yaptırım uygulanacağı dile getirdi.

Hafter güç kaybediyor

Libya'da son dönemde Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaşanılan çalışmalarda güç kaybeden General Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu’nun sözcüsü Ahmed Mismari, Türk hedeflerin düşman hedef olarak tanımlandığını, Libya hava sahasının Türk uçaklarına kapatıldığını ve Libya karasularındaki Türk gemilerinin vurulacağını iddia eden skandal bir açıklamaya imza attı.

Libya'da uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, ülkenin kuzeybatısındaki Giryan kentini tamamen ele geçirmesinin ardından, general Halife Hafter birliklerinin kullandığı bir üssü de kontrol altına aldı.
Libya'da uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, ülkenin kuzeybatısındaki Giryan kentini tamamen ele geçirmesinin ardından, general Halife Hafter birliklerinin kullandığı bir üssü de kontrol altına aldı.

Libya'nın açıklamaları 'savaş ilanı' olarak değerlendirilebilir mi?

GZT, Afrika ve Ortadoğu çalışmalarıyla adından söz ettiren gazeteci Zeynep Karataş'a ulaştı. Karataş Libya Ulusal Ordusu'nun yapmış olduğu açıklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Savaş ilanı anlamına gelmekle birlikte şuan da zaten orada çok ciddi bir iç çatışma yaşanıyor." diyen Karataş, "Gitgide kızışan bir durum söz konusu. Olaylar bu duruma gelmeden önce de İtalya'daki konferansta Türkiye'yi istemediklerini dile getirmişlerdi." dedi.

Zeynep Karataş
Zeynep Karataş
Kaynak: Twitter

Ulusal Ordu hangi silahları kullanıyor?

Libya'da Halife Hafter güçlerinin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD silahlarını kullandığına işaret eden Zeynep Karataş şöyle konuştu:

"Türkiye'ye karşı propaganda yapılıyor"

"Açık bir şekilde beklenen ve istenen şey buydu. Türkiye'ye karşı olan tutum yeni değil ama bu kadar net ve keskin bir şekilde söylenmiş olması savaş ilanı olmasa bile artık bize müdahale etmeyin anlamına geliyor. Libya basınında da yer alıyor bu söylemler. Öyle düşünüyorlar. Türkiye'ye karşı bir propaganda yapılıyor orada, Türkiye sanki oraya ciddi bir silahlanma yapıyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Değişik söylemler söz konusu.

Açıklamadan ne anlamalıyız?

Medya yansıdığı kadarıyla zaten var olan bir süreci açıktan ilanı şeklinde okuyabiliriz. Mesela Libya ve Türkiye arasında ticaret meselesi uzun süredir bu sebeple yapılamıyordu. Gazeteci bile bulunduramıyoruz orada şu an."

Türkiye'nin Libya'da askeri gücü var mı?

Türkiye'nin içişlerine karıştığını iddia eden Mismari'nin sözde açıklamasına yönelik de konuşan Zeynep Karataş'a Türkiye'nin bölgede askeri gücü olup olmadığını sorduk. Karataş, "Baktığımızda resmi olarak öyle bir durum söz konusu değil. Türkiye'ye yapılan itam şuydu; gerekçe olarak Türkiye bizim içişlerimize karışıyor denilmişti. İlk müzakere sürecinde de durum böyleydi." değerlendirmesinde bulundu.

"BAE ve ABD destekli"

Karataş sürece ilişkin şöyle konuştu:

"BAE ve ABD'nin uzun süredir yürüttüğü Afrika politikalarının bir devamı diyebiliriz. Bunu da bugün olarak görmemek lazım ciddi bir yatırım yapıyorlar. Ve kimse de müdahil olsun istemiyorlar.

Libya'nın başkentini ele geçirmek için yaklaşık iki ay önce operasyon başlatan ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri General Halife Hafter, iki ayı aşkın süreye rağmen Trablus'u kazanmakta başarısız olurken uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı birliklerin de Hafter güçlerini başkent çevresinden uzaklaştıramamış olması tarafların aylarca sürebilecek bir "yıpratma savaşı" döngüsüne girdiğini gösteriyor.
Libya'nın başkentini ele geçirmek için yaklaşık iki ay önce operasyon başlatan ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri General Halife Hafter, iki ayı aşkın süreye rağmen Trablus'u kazanmakta başarısız olurken uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı birliklerin de Hafter güçlerini başkent çevresinden uzaklaştıramamış olması tarafların aylarca sürebilecek bir "yıpratma savaşı" döngüsüne girdiğini gösteriyor.

Bu 'tehditlerin' olası bir durumda Türkiye ve Libya arasında muhtemel senaryosu nasıl şekillenir?

Şu süreçte çok öngörü yapmak mümkün değilmiş gibi geliyor bana. 'Çatışmaların seyri nereye gider?' sorusuna cevap bulmak zor görünüyor. Çünkü çatışmalar bazı bölgelerde Hafter aleyhine dönüyor.

Hafter'in paralı askerler meselesi

Son okuduğum haberde Hafter'in Sudanlı ve Hindistanlı paralı askerler kullandığı iddia ediliyordu. Ulusal hükümet bunu uluslararası bir duruma getirmeye çalışıyor. Kabineler savaşından çıkarıp uluslararası bir hale geliyor. Burada müdahil olur mu? NATO ile Hafter'e destek amaçlı bir şey yapılır mı? Bunları öngörmek bugün için zor görünüyor."

Libya'da ne oluyor?

Euronews’ta yer alan habere göre, Arap Baharı olarak tanımlanan kitlesel halk hareketinin rejim karşıtı çatışmalara dönüştüğü ve Muammer Kaddafi'yi koltuğundan ettiği 2011 yılından bu yana siyasi istikrarın bir türlü sağlanamadığı Kuzey Afrika ülkesi Libya'da birden fazla yönetim bulunuyor.

Libya, 2014 seçimlerinin ardından siyaseten ikiye bölündü. Bunlardan birisi ülkenin doğusunda, Mısır sınırına yakın Tobruk'ta bulunan Temsilciler Meclisi ve diğeri de Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti.

Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve General Halife Hafter güçleri arasında başkent Trablus'ta şiddetli çatışmalar yaşanırken bir asker görünüyor.
Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve General Halife Hafter güçleri arasında başkent Trablus'ta şiddetli çatışmalar yaşanırken bir asker görünüyor.

General Halife Hafter kimdir?

1943 Ecdebiye doğumlu General Halife Hafter, petrol zengini Libya’da son 5 yıldır yaşanan krizin önemli aktörlerinden biri. Sovyetler Birliği'nde askeri eğitim görüp Kaddafi'nin liderliğindeki orduya katıldı.

1969'da Kaddafi'nin Kral İdris'i devirmesinde rol oynadı. Bu adımı, onu Kaddafi'nin en çok güvendiği isimlerden biri haline getirdi. Kaddafi başa geçince Genelkurmay Başkanlığı yaptı. 1986 yılında, Fransa’nın desteklediği Çad güçleriyle çatışan birliklerin başına getirilmesi ise rüzgarı tersine çevirdi.

Libya yenildi, 1987’de Hafter ve askerleri esir düştü. Kaddafi askerleri geri çekince de bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Yıllarca hapis yatan Hafter, ABD’ye sürgüne gönderildi. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatına (CIA) çalışmakla suçlandı. 2011’de Kaddafi karşıtı ayaklanma başlayınca da ülkesine geri döndü. 2014’ün şubat ayında, BM destekli seçimlerde yeniden güç kazandı. Hafter güçleri, 2014'ten beri ülkenin doğusunda Tobruk ve önemli petrol limanlarının da olduğu büyük bir alanı kontrolü altında tutuyor. Hafter’e göre, ülkenin istikrarını sağlayabilecek tek güç kendisi.

Ahmed Buzeyd el-Mismari
Ahmed Buzeyd el-Mismari

Libya'da Hafter'in sözcüsü Mismari kimdir?

Libya'da Halife Hafter'e bağlı güçlerin sözcüsü "Beşayir" lakaplı Ahmed Buzeyd el-Mismari, Merc kentinde 1964'te dünyaya geldi. Libya'daki Berka kabilelerine bağlı el-Mesamir kabilesi mensubu Mismari, askeri alanda eğitim aldı.

Genelkurmay Başkanlığına bağlı Sınır Muhafızları, Petrol Tesisleri Sözcülüğünü yapan Mismari, Eylül 2014'te, Libya Genelkurmay Başkanı Abdurrezzak en-Nazuri'nin kararıyla ordu Sözcülüğüne tayin edildi.

Son olarak Mismari, Hafter tarafından Haziran 2018'de kendi güçlerinin sözcüsü olarak tayin edildi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >