Balfour Deklarasyonuna çarpıcı bir kısa filmle bakış

arşiv
arşiv

Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 100 yıl geçerken, Balfour Deklarasyonu'nun 100. yıldönümü için Filistin'e Geri dönüş Merkezi’nin hazırladığı 18 dilde yayınlanan “100 Balfour Road” adlı kısa film dünyanın dört bir tarafında izleyicinin dikkatine sunuluyor. İşte Filistin'in işgaline zemin hazırlayan Balfour Deklarasyonu sonrasında yaşananları özetleyen o kısa film...

Filistin topraklarını ‘halksız toprak’ bahanesiyle İsrail’in kurulmasına zemin hazırlayan "Balfour Deklarasyonu"nun üzerinden 100 yıl geçerken, deklarasyonda yaşananlar Filistin’e Geri Dönüş Merkezi’nin hazırladığı 18 dilde yayınlanan çarpıcı bir kısa filmle gözler önüne serildi.

İşte, “100 Balfour Road” adlı 18 dilde yayınlanan o kısa film...

Filistin'de işgalin yolunu açan Balfour Deklarasyonu nedir?

Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin önemli isimlerinden Baron Walter Rothschild'e 2 Kasım 1917 tarihinde yazdığı mektupta Filistin topraklarında Yahudilere bir "vatan" kurulmasını vadediyordu.

İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour'un Birinci Dünya Savaşı'nın üçüncü yılında Siyonist hareketin önde gelen figürlerinden Rothschild'e hitaben yazdığı
İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour'un Birinci Dünya Savaşı'nın üçüncü yılında Siyonist hareketin önde gelen figürlerinden Rothschild'e hitaben yazdığı

"Halksız vatana, vatansız halkı yerleştirme" söylemiyle yapılan kampanyalar çerçevesinde yazılan mektubun ardından tarihi Filistin topraklarına büyük bir Yahudi göçü başlatıldı.

Önce Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali'ye Arap Krallığı'nı vadeden, ardından Sykes-Picot Antlaşması'yla Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını Fransa ile paylaşan İngiltere, manda yönetimi öncesi süreçte işgal altında tuttuğu tarihi Filistin topraklarında bir İsrail devletinin kurulmasına uzanan yolu hazırlamış oldu.

Balfour'un 100 yıl önce yazdığı mektup ve ardından sürdürdüğü manda yönetimi ile Filistin topraklarını Yahudilere "vatan" kılan ve devlet kurmalarına yol açan İngiltere, 2012'deki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in devlet olarak tanınmasına ilişkin oylamada ise çekimser oy kullanmıştı.

Balfour Deklarasyonu sonrasında İngiliz mandası altındaki Filistin'e 1920-1940 arası dönemde Yahudi göçü hız kazandı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudilere yönelik Nazilerin gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle göç oranı giderek arttı.

Bu süreçte Filistinliler, topraklarındaki Yahudi nüfusun artışına karşı çıkmaya çalıştı. Ancak İngilizlerin manda yönetimini sonlandırarak Filistin'den çekilmesinin ardından, 1948 yılında Filistinlilerin Nekbe (Büyük Felaket) diye andığı İsrail devletinin kuruluşu gerçekleşti.

Balfour Deklarasyonu sonrasında İsrail'in kurulması ile 1948'den itibaren topraklarını geride bırakarak göç etmek zorunda kalan ve bugün
Balfour Deklarasyonu sonrasında İsrail'in kurulması ile 1948'den itibaren topraklarını geride bırakarak göç etmek zorunda kalan ve bugün

İngiltere Filistin'den çekildikten sonra İsrail devletinin kurulmasıyla işgal süreci daha da yoğunlaştı, yüz binlerce Filistinli yurtlarından sürüldü, büyük can ve mal kayıpları yaşandı.

Balfour'un öncülük ettiği süreçte tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulan İsrail devleti, yarısından fazlasını zorunlu göçe maruz bıraktığı Filistinlilerin halihazırda yaşadığı bölgelere hâlâ "halksız vatan" muamelesi yapıyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >