Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Bu şartlarda desteğin devamı mümkün değil

Arşiv
Arşiv

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu IKBY referandumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu IKBY referandumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Son günlerde Rusların (Suriye'nin) İdlib bölgesinde bombalama yaptığını görüyoruz. Burada tabii terör grupları da var. Terör gruplarına karşı tabii ki müsamaha gösterilmemesi gerekiyor ama görüyoruz ki çok sayıda sivil insan ve ılımlı muhalif de öldürüldü. Burada dikkatli olmamız gerekiyor. Burada sivillere yönelik bir saldırı olursa ateşkesin ihlalidir ve Astana anlaşmasının da bozulması anlamına gelir." dedi.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) tartışmalı referandumunun ardından Başika Kampı'na ilişkin herhangi bir gelişmenin olup olmadığına ilişkin soru üzerine, daha önce Irak yönetimine "Biz sizin toprak bütünlüğünüzü herkesten fazla savunuyoruz. İleride bu kampla ilgili kararı sizlerle beraber vereceğiz." dediklerini hatırlattı.

Türkiye'nin Irak'ın milli birlik beraberliği için de çok katkı sağladığının altını çizen Çavuşoğlu, "Şu anda Başika Kampı'nın konuşulmasının zamanı değil. Sonra biz otururuz Irak'la, bu kampla ilgili ne yapacağımızı beraber konuşuruz, değerlendiririz, dostça bu işi hallederiz." diye konuştu.

"Bu şartlarda desteğin devamı mümkün değil"

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin peşmerge güçlerine vereceği eğitimin devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine, eğitim desteğinin DEAŞ'a karşı verildiğini hatırlattı. Çavuşoğlu, "Ama bu şartlarda bu desteğin devam etmesi artık mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Referandumun ardından yaşanacak süreci de değerlendiren Çavuşoğlu, bu süreçte IKBY'nin masada daha önceki kadar güçlü olmayacağını vurguladı.

Çavuşoğlu, "Anayasadaki haklarınızın yerine gelmediğine dair bir şikayetiniz varsa bunu doğrudan Bağdat'la konuşun. Eğer doğrudan sizin aranızdaki diyalogla çözülmeyecekse biz belli ülkelerle ara buluculuk da yaparız, hatta haklarınızın yerine gelmesi için biz garantör de oluruz." dediklerini aktararak, IKBY'nin bu tavsiyeleri dinlemediğine işaret etti.

Barzani yönetimini zayıflatmak için PKK'ya destek verenlerin bulunduğunu ve PKK'nın Barzani yönetimine karşı tehdit olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "PKK hep onları zayıflatmak için fırsat kollamıştır. Önümüzdeki süreçte göreceksiniz PKK da bunlara saldıracak ve başka unsurlar da devreye girecek." dedi.

Çavuşoğlu, Irak’ta, Suriye’de veya başka bir yerde terör koridorunun oluşmasına izin vermeyeceklerinin altını çizdi.

"Her yer bombalanırsa Halep gibi bir netice olur"

Suriye’deki çatışmasızlık bölgelerine ilişkin varılan anlaşmaya da değinen Çavuşoğlu, anlaşmanın ardından süreci artık askerlerin yönettiğini belirtti.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

  1. "Fakat burada önemli bir şey var. Son günlerde Rusların (Suriye'nin) İdlib bölgesinde bombalama yaptığını görüyoruz. Burada tabii terör grupları da var. Terör gruplarına karşı tabii ki müsamaha gösterilmemesi gerekiyor ama görüyoruz ki çok sayıda sivil insan ve ılımlı muhalif de öldürüldü. Burada dikkatli olmamız gerekiyor. Burada sivillere yönelik bir saldırı olursa ateşkesin ihlalidir ve Astana anlaşmasının da bozulması anlamına gelir."

Çavuşoğlu, ortak bir çalışmayla İdlib bölgesindeki teröristleri belirleme önerisinde bulunduklarını dile getirerek, her yerin gelişigüzel bombalanması halinde Halep gibi bir neticenin olacağını ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 4 Ekim'de yapacağı Tahran ziyareti öncesinde Türkiye'ye geleceği bilgisini de verdi.

Almanya'daki seçim sonuçları

Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya'da dün yapılan seçimlerin sonucunu, "Türkiye karşıtlığı veya popülizmin bir faydasının olmadığını merkez partiler gördü. İnşallah ders alırlar." sözleriyle değerlendirdi.

Merkez partilerin bu söylemle oylarını artıran aşırı sağ parti AfD'yi de meşrulaştırdığına dikkati çeken Çavuşoğlu, çıkan sonucun diğer partilerden de AfD'ye oy geldiğini ortaya koyduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, Almanya'daki seçimin ardından ikili ilişkilerde normalleşme adımlarının atılıp atılmayacağı konusunda şunları söyledi:

  1. "Biz ilişkilerimizi her zaman normal ve iyi tutmak, geliştirmek isteriz gerçekten. Almanya gibi bir ülke ile neden kötü olalım? En büyük ticaret ortağımız, dört milyona yakın Türk yaşıyor. Almanya güçlü olursa bizim oradaki vatandaşlarımız da o kadar güçlü olur. İlişkilerimiz ne kadar iyi olursa oradaki vatandaşlarımız o kadar huzurlu olur. Ticaretimiz ne kadar artarsa iki tarafın da yararına olur. Almanya'nın daha çok yararına olur."

Çavuşoğlu, Almanya'nın "patronluk taslayarak değil", dostane ve samimi yaklaşımla Türkiye'den destek alabileceğini vurguladı.

Sabah gazetesinin Avrupa baskısına verilen vergi cezasına da değinen Çavuşoğlu, Almanya'nın medyayı baskı ve kontrol altına almak için önce vergi cezası yöntemine başvurduğunu, medyayı kontrol altına aldıktan sonra da ilan verme gibi yöntemlerle ödüllendirdiğini söyledi.

Çavuşoğlu, "Almanya'da sağda, solda fark etmez tüm basın, sistemin kontrolü altındadır ve özgürlüğü de yoktur." dedi.

"ABD ile ilişkilerimiz istediğimiz düzeyde değil"

Türkiye-ABD ilişkilerinde henüz istenilen düzeye ulaşılmadığını belirten Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında samimi ve güvene dayalı dostluk olduğunu, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Başbakan Binali Yıldırım arasında da dostluk çerçevesinde telefon görüşmelerinin sürdüğünü bildirdi.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

  1. "Ama bu dostlukların ötesinde ilişkilerimiz istediğimiz düzeyde değil. Henüz ABD bizim beklediğimiz konularda adım atmadı. YPG'ye ABD'nin 3 bin tır dolusu, daha fazlasını vermesi bizim için ciddi bir hayal kırıklığıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız çok net bir şekilde New York'taki görüşmede de Sayın Trump'a söyledi. Dolayısıyla, Trump'ın orada bazı sözlü garantileri oldu da ilişkilerimizin kişisel ilişkiler bu kadar iyiyken istediğimiz noktaya gelmemesinin sebebi nedir? Orada sistemler var. O sistem içinde yukarıdaki dostluk henüz daha alana yansımadı."

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ABD'deki faaliyetlerine yönelik bilinen bir soruşturmanın hala açılmadığını dile getiren Çavuşoğlu, FETÖ ile YPG terör örgütüne silah desteğinin Türkiye için iki hayati konu olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, "Bu hayati konuda ABD'nin adım atması lazım ki ilişkilerimize yansısın." diye konuştu.

Kendisinin ABD'li mevkidaşı Rex Tillerson ile güvene dayalı ilişkisi olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Kendisine şahsen benim güvenim var ama mesele sadece Mevlüt Çavuşoğlu-Rex Tillerson meselesi değil. İkili ilişkiler meselesi ve bunun birçok boyutu var. Diğer alanlardaki iş birliğimiz iyi. Görüş birliği içinde olduğumuz birçok konu var ama bu iki konu bizim için çok hassas." dedi.

Irak ile ilişkiler

Çavuşoğlu, Bağdat yönetiminden yakın zamanda karşılıklı ziyaret olup olmayacağı yönündeki soruya, "Telefon görüşmeleri devam ediyor ama ziyaretler de olacak. Askeri, istihbarat, siyasi düzeyde elbette olacak. Zaten komşumuz." yanıtını verdi.

Bağdat ile ortak tatbikatın yakın vadede söz konusu olup olmadığına ilişkin ise Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

  1. "Bunu askerlerimize sormak lazım tabii ama neden olmasın, yapılabilir çünkü bölgede ciddi tehditler var. PKK var, DEAŞ var, diğer riskler var. Biz her zaman Irak ve Suriye'nin güvenliğini, istikrarını destekliyoruz, defalarca söyledik. O sebepten dolayı askeri alanda iş birliğimizi de güçlendiririz."
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >