Tarihi 'Notre Dame' kül olurken ortaya atılan kulak tırmalayıcı 5 teori

Notre Dame Katedrali
Notre Dame Katedrali

Yalnızca Fransa’nın değil tüm Avrupa’nın ortak değeri olarak değerlendirilen Notre Dame Katedrali, dün akşam saatlerinde çıkan yangınla küle döndü. 856 yıldır varlığını sürdüren yapı, 8.5 saat süren yangının ardından çok sayıda komplo teorisini de ortaya çıkarmış oldu. En çok ses getiren 5 komplo teorisini derledik…

Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan ve tam 856 yıldır Hristiyanlığın sembolü olarak değerlendirilen Notre Dame Katedrali, dün akşam çıkan yangında tam 8.5 saat boyunca alevlerle mücadele etti. Ancak sabah saatlerinde kontrol altına alınabilen yangının ardından kullanılamaz hale gelen katedral, yangının başladığı andan itibaren çok sayıda komplo teorisini de beraberinde getirdi.

Notre Dame Katedrali'nin yanması komplo teorilerini beraberinde getirdi.
Notre Dame Katedrali'nin yanması komplo teorilerini beraberinde getirdi.

Sosyal medyada, sözlüklerde, forum ve internet sitelerinde farklı bakış açılarıyla zenginleştirilen ve birçoğu ‘acaba?’ dedirtmeyi başaran komplo teorileri uzun süre daha gündemi meşgul edecek gibi duruyor. Biz de ‘kulak tırmalayıcı’ olarak tanımladığımız 5 teoriyi derledik…

1. ‘Maliyetli restorasyon!’

Notre Dame Katedrali’nde çıkan yangınla beraber birçok insan Katedral’e uzun zamandır gösterilen dikkat ve aralıksız sürdürülen restorasyona dikkat çekti. Geçtiğimiz günlerde başlatılan ve 30 yıl süreceği ifade edilen son restorasyon çalışmasının maliyeti ve harcanacak imkanları göz önüne getiren analistler, maliyetli çalışmaların katedralin yanmasına neden olduğunu iddia ediyor. Maliyetli restorasyonu gerekçe gösteren analistlere göre katedralin içindeki tarihi eserler de yangından önce çıkarılarak güvenli bir yere kaldırılmış olabilir…

2. ‘15 Mart-15 Nisan detayı’

Yangının ardından ortaya atılan iddialardan biri de tarihleri önceliyor. 15 Mart günü Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen terör saldırısının üzerinden tam olarak 1 ay geçmesi ve yangının yine dini bir merkezde gerçekleşmesi komplo teorisyenlerini bu konuda da harekete geçirmiş oldu. Birçok farklı analist, sosyal medya üzerinden ‘rövanş’ temalı paylaşımlarda bulunarak Yeni Zelanda’da bir camide gerçekleşen terör saldırısının karşılığı olarak katedral yangınını göstermeyi tercih etti.

3. ‘Evangelistlerin parmağı olabilir’

Sosyal medyada konuşulan iddialardan biri de yangının Evangelistler kaynaklı çıkmış olabileceğini ifade ediyor. İddia sahipleri tezlerini Fransa’nın etnik ve kültürel yapısına dayandırıyor. Onlara göre, çoğunluğu katolik olan, muhafazakarlık ve milliyetçilik kavramlarının ortaya çıktığı ülke konumundaki Fransa’da Katoliklere ait bir mabedin yok olması dikkat çekici. Ülkedeki ‘multi kültürel yapı’ ve birçok farklı parametre, Fransa’nın Evangelistlerin dünya görüşündeki ve inancındaki hedefler için biçilmiş kaftan. Zira Evangelistler, bekledikleri gerçekliğin ortaya çıkması için dünyanın acı çekmesi gerektiğine inanıyor ve anlayışları dolayısıyla Notre Dame Katedrali’ni de değerli buluyorlar. İddia sahipleri, Evangelistlerin katedral yangınıyla ‘inanç noktasında büyük bir hazza’ sahip olabileceğini düşünüyor…

4. ‘Oyunda yanan katedral!’

Notre Dame Katedrali’nin yanmasıyla birlikte ortaya çıkan iddialardan biri de bu yangının çok daha önceden planlandığı ve birçok farklı açıdan planın işlediği yönünde. Bu tezi doğrulamak için sunulan gerekçelerden biri ise bir tiyatro oyunuyla bağdaşıyor. Geçtiğimiz yıldan bugüne kadar Fransa’da oynanan ve çok sayıda izleyicinin ilgi gösterdiği bir oyunda katedralin yanarak küle dönmesi ve sonrasında oyunda anlatılan her aksaklığın düzene giriyor olması, sosyal medyada büyük ses getirmeyi başardı. Bahse konu iddialarda dile getirilen oyunun detayları ve içeriği ise halen araştırılıyor.

5. ‘Tapınakçılar meselesi’

Notre Dame Katedrali’nin yandığı esnada Kudüs’te bulunan tarihi yeraltı Mervan Mescidi’nin de Katedral ile eş zamanlı olarak yanması, ‘Tapınak Şovalyeleri’ne dair bir komplo teorisini de ortaya çıkarmış oldu. Bu teori, şu hikayeden besleniyor:

1099 yılında Kudüs, Haçlılar tarafından ele geçirildiğinde Haçlıların Urfa Kontu Baudoin Kudüs’e gelerek bir yemin edip yeniden Kudüs Haçlı Kontluğu’nu kurmuş olur. Kontluğun kuruluşundan 20 sene sonra, 1119 yılında; Kudüs'e Hristiyan hac ibadetine gelen Hristiyanlar bir araya gelerek dokuz kişilik bir şovalye topluluğu kurar ve bağlılık yeminiyle işe başlar. Bu şövalye grubuna, ikamet etmeleri için Süleyman Tapınağı'nın alt kısmı verilir. Bu yüzden bu gruba, Tapınak Şövalyeleri adı verilir. Tapınak şövalyeleri; iki yüzyıldan uzun bir süre boyunca, Kutsal Topraklar ve Anadolu'da faaliyet gösterirler. Şovalyeler süreç içerisinde o kadar güçlenir ki, Papa’nın nüfuzuna gölge düşürebilecekleri düşüncesiyle tasfiye edilirler. Hatta 9 kişilik grubun son lideri konumundaki Jocques de Molay, Notre Dame Katedrali önünde yakılarak idam edilir.

Teorisyenlerden bazıları, Tapınak Şovalyeleri’nin bu idamın intikamını almak amacıyla hareket ettiğini ve Notre Dame Katedrali’nin bir intikam uğruna yakılmış olabileceğini de iddia ediyor…

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >