Arjantinli büyük bir dahi: Julio Cortazar 🖋

 Arjantinli büyük bir dahi: Julio Cortazar 🖋

Fotoğraf çekelim, tükenmişlikle baş edelim ve biraz Cortazar'dan bahsedelim. ☀⠀

📌 Edebiyatın gerçeklikle olan ilişkisini sorgulayan, yani “fantastiğin” en büyük yazarlarından biri o. Arjantinli büyük bir dahi, Julio Cortazar. 26 Ağustos 1914 tarihinde, 1. Dünya Savaşı'nın başladığı günlerde Belçika'da doğdu.⠀

🌿 Mekanın insanın üzerindeki tesiri yadsınamaz bir durumdur. İçinde bulunduğu şehrin sunduğu yaşam formundan insanlarının huylarına, havasının nem oranından suyunun tuzluluğuna değin pek çok etken, kişiyi hem biyolojik hem de psikolojik olarak etkiler. Cortazar Paris'e taşınma kararı alır, “Düşlerinin Paris'i”ne, farklı bir yaşantının içine girmek hayatında da pek çok yeniliğe neden olur. Bilindik eserlerinin çoğu bu dönemde “düşer” içine…⠀

💭 Cortazar'ın yaşamını oluşturan ve onu eyleme geçiren asıl motivasyon “duyarlılık”tır. Sözden ve vaatlerden oluşan, ancak kimsenin elini taşın altına koymadığı bir toplumda sözü ile duruşu ayrışmayan bir entelektüelden daha kıymetli ne olabilir? İnsanlara, çocuklara ve toplumlara olağanüstü bir şefkatle yaklaşması birçok okurunun da dikkatini çeker.⠀

👊🏻 Yazarlık, salt edebi üretimle sınırlı bir vasıf değildir Cortazar icin; bir duruş sahibi olmayı, kendinden ve kişiliğinden ödün vermemeyi de gerektirir. Sesini çıkarmak her yazarın vazifesidir. İçerisinde bulunduğu ülkelerin insanlarının dertleriyle dertlenir, mekana sinen ruhu, koşulları ve durumu özümser. Hayat koşullarının hayali bir dünyayı mümkün kılmayan sert gerçekliği, Cortazar'a adeta “batmaktadır.” Gözünü kapatıp keyfine bakabilenlerden değildir o; duyduğu meydana inme, harekete geçme ve haksızlığa müdahale etme gereksinimi kendi rahatına her zaman ağır basar.⠀

Yazar, 1984 yılında Paris'te yaşamını yitirir. Kendini “dünyaya atılmış” bir şekilde bulan ve sonrasında bu kargaşaya bir yerinden tutunmaya çalışan bizlerin ve yolun sonunda kendinin durumunu ne güzel ifade etmiştir Ayak İzlerinde Adımlar'da: “Kim bilir nasıl bitebilirdi başı bile olmayan bir olay, ortalarda başlamıştı ansızın ve belli bir sınırla çevrelenmeden bitiverdi, başka sislerin başladığı bir noktada…” 🧡