5 dakika daha: 'Alarmı ertelemek, uyanmaktan daha yorucu'

Alarmla uyanmak, uyku kalitesini düşürüyor.

Her sabahın değişmez klişesi olan '5 dakika daha' alışkanlığı, sanıldığından daha tehlikeli olabilir. Uykuyu dinlenme aracı olarak değerlendirdiğimiz düşünüldüğünde birkaç dakika fazla uyumak için yapılan alarm erteleme hamleleri, beynimizi uyanmaktan çok daha fazla yoruyor. Bilim insanları tarafından ortaya konan veriler, beynimiz için kritik süreçlerin birkaç basit hamleden geçtiğini de kanıtlar nitelikte.

Basit bir şeymiş gibi görünse de ömrümüzün üçte birini oluşturan uyku gerçekliği, sağlıklı yaşamın olmazsa olmazlarından biri konumunda. Hayatımızın büyük bir bölümünü kapsıyor olmasına karşın birçoğumuzun 'uykuya' gereken önemi vermemesi de bu konu özelinde çokça bilimsel çalışma ve akademik makale oluşmasını sağlıyor. Bu çalışmalardan çıkan sonuçlar, uykunun beynimiz ve vücudumuz için yeniden yapılanma süreci olarak tanımlanabileceği gerçeğini ortaya koyuyor.

Alarmı erteleme alışkanlığı, uyku kalitesini büyük ölçüde düşürüyor.
Alarmı erteleme alışkanlığı, uyku kalitesini büyük ölçüde düşürüyor.

Akıllı telefonların öncelikli fonksiyonlarından birine dönüşmüş, önceden de manuel saatler üzerinden gerçekleştirilen 'alarm ile uyanma' alışkanlığı ise özellikle düzenli çalışanların hafta içi rutinlerinden biri. Yalnızca bu fonksiyonu yoluyla bile alarmla uyanmak, iyi bir uyku çekemediğimizin işareti olabilir. Kalitesiz bir uykunun yüksek tansiyon, hafıza sorunları hatta kilo kontrolü gibi bir dizi sağlık bozukluğu ile ilişkili olduğu biliniyor. Uyku üzerine çalışan bir ağrı uzmanı olan Steven Bender, Popular Science için yazdığı bir makalede alarm erteleme alışkanlığının zayıf uykuyla bağlantılı olabileceğini iddia ediyor.

Uyku, tüm hayatımızın üçte birini oluşturuyor.
Uyku, tüm hayatımızın üçte birini oluşturuyor.

Yetişkinlerin büyük bir kısmı günlük yedi ile sekiz saatlik bir uykuya ihtiyaç duyuyor. Bu süre, NREM (sessiz uyku, uykunun ilk bölümü) ve REM (vücut kaslarının hareket ettiği, genellikle rüya gördüğümüz uyku bölümü) olarak bilinen uyku safhalarında belirli zamanlar geçirmemizi sağlıyor. NREM’den REM’e geçiş safhalarını bir gece uykusu boyunca dört ile altı sefer arasında yaşıyoruz. Bu yapıyı korumak iyi ve dinlendirici bir uyku için şart; eğer bu süreç bozulursa sabahları yorgun uyanıyoruz.

Elektronik cihaz kullanımı da zarar veriyor!

Uykuya ait döngüleri birinci elden etkileyen birkaç faktör olduğundan bahsedilebilir. Uyku kalitesi uykudan önce elektronik cihaz kullanımı, sigara ve alkol tüketimi yüzünden de bozulabiliyor. Yatmaya yakın yemek yemek bile sorun yaratabiliyor.

Uyku öncesi telefon kullanımı, uyku kalitesini neredeyse sıfıra indiriyor.
Uyku öncesi telefon kullanımı, uyku kalitesini neredeyse sıfıra indiriyor.

Erteleme alışkanlığının genelde günlük döngümüzün bozulduğu ve geç yatıp geç kalkmaya başladığımız ilk gençlik yıllarında başladığını ifade eden bilim insanları, kalkış saatini kısa sürelerle ertelemenin dinlenmiş bir şekilde uyanmamıza sebep olmayacağının da önemle altını çiziyor. Hatta bir hipoteze göre, alarm erteleme alışkanlığı beynin uykuya sebep olan nörolojikkimyasalları daha fazla salgılamasına sebep olarak uykunuzu getirebilir. Bilim insanlarının tavsiyesi ise oldukça basit:

  • Alarmınızı her gün belirli bir saate kurun ve o saatte uyanın. Buna rağmen her gün yorgun uyanıyorsanız da mutlaka bir uzmana görünün.


Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >