Çok şaşıracaksınız! 32 bin yıl sonra yeniden canlandırıldı

32 bin yıl
32 bin yıl

32 bin yıllık çiçek, tarih öncesi çağdan kalan tohumlardan büyüyen "En eski çiçek" olma ünvanını da elinde tutuyor!

Rus bilim adamları 32 bin yıl önce ölmüş olan bir bitkinin meyvelerinden yeniden bir çiçek yetiştirmeyi başardılar. Bitkiye ait meyvelerin, 32 bin yıl önce yaşamış bir sincap tarafından kuzey Sibirya'daki bir tundrada toprağa gömüldüğü ve birkaç yıl önce yapılan kazılarda da donmuş halde bulunduğu düşünülüyor.
"En eski çiçek" ünvanı
Çiçek, tarih öncesi çağdan kalan tohumlardan büyüyen en eski çiçek olma ünvanını da elinde tutuyor. Bunda önceki en yaşlı çiçek, İsrail'deki tarihi Masada Kalesi'nde bulunan 2 bin yıllık bir tohumdan büyütülen bir hurma bitkisiydi.
Tohumlar ve bazı özel hücreler uygun koşullarda oldukça uzun süre bozulmadan kalabilir; ancak daha önce bu tipteki iddiaların hemen hepsinin detaylı inceleme sonrasında asılsız olduğu ortaya çıkmıştı. Bu nedenle biyologlar, bu örneği de net olarak incelemeden önce temkinli davranarak onaylanmasını bekliyor. Daha önce de, firavun mezarlarındaki tahıllardan çimlenen bitkilerle ilgili iddiaların asılsız olduğu saptanmıştı.

Radyokarbon ile destekleniyor

                                    
                                    Geçmişteki iddiaların güvenilmezliğine rağmen, bu çiçeklerin durumu radyokarbon yöntemi ile destekleniyor. Moskova yakınlarındaki Pushchino'da bulunan Rusya Bilim Akademisi'den bir grup bilim adamı, bulgularını The Proceedings of Academy od Sciences'da da yayınladılar.
Radyokarbon ile destekleniyor Geçmişteki iddiaların güvenilmezliğine rağmen, bu çiçeklerin durumu radyokarbon yöntemi ile destekleniyor. Moskova yakınlarındaki Pushchino'da bulunan Rusya Bilim Akademisi'den bir grup bilim adamı, bulgularını The Proceedings of Academy od Sciences'da da yayınladılar.
-7 derecede donma işlemi

                                    
                                    Rus araştırmacılar, son buzul çağında mamutların ve tüylü gergedanların yaşadığı bölgelerden biri olan Kolyma nehri yataklarındaki kazılarda antik sincap oyuklarına rastladılar. Buz çağlarında yaşayan sincaplar tarafından bu oyuklara yerleştirilen tohumlar, gömüldükten hemen sonra nehirden gelen alivyonların altında kalmış ve soğuk rüzgarların etkisi ile -7 C derecede donmuşlar. Kazılarda, bazı deliklerden 600 bin tohum ve meyve çıkarılmış. Çıkan tohumların çoğunluğu bugün yaşayan bir tür ince yapraklı karanfil olan Silene stenephylla ile yakın akraba.
-7 derecede donma işlemi Rus araştırmacılar, son buzul çağında mamutların ve tüylü gergedanların yaşadığı bölgelerden biri olan Kolyma nehri yataklarındaki kazılarda antik sincap oyuklarına rastladılar. Buz çağlarında yaşayan sincaplar tarafından bu oyuklara yerleştirilen tohumlar, gömüldükten hemen sonra nehirden gelen alivyonların altında kalmış ve soğuk rüzgarların etkisi ile -7 C derecede donmuşlar. Kazılarda, bazı deliklerden 600 bin tohum ve meyve çıkarılmış. Çıkan tohumların çoğunluğu bugün yaşayan bir tür ince yapraklı karanfil olan Silene stenephylla ile yakın akraba.
Yaşı 31.800 

                                    
                                    Duvanny yar denen bölgedeki sincap deliklerinden birinde çalışan Rus bilim adamları önce karanfil tohumlarını normal yollarla çimlendirmek istese de, başarılı olamamıştır. Daha sonra donmuş meyvelerin içindeki tohumları üreten ve plasenta adı verilen organdan alınan hücreleri laboratuvar ortamında -çözüp çoğaltmışlardır. Böylece kültür hücrelerinden bitki elde etmişlerdir. Araştırmacılar, büyütmeyi başardıkları bitkilerin bağlı olduğu plasenta hücrelerinin radyokarbon yaşının 31.800 yıl olduğunu belirtiyorlar.
Yaşı 31.800 Duvanny yar denen bölgedeki sincap deliklerinden birinde çalışan Rus bilim adamları önce karanfil tohumlarını normal yollarla çimlendirmek istese de, başarılı olamamıştır. Daha sonra donmuş meyvelerin içindeki tohumları üreten ve plasenta adı verilen organdan alınan hücreleri laboratuvar ortamında -çözüp çoğaltmışlardır. Böylece kültür hücrelerinden bitki elde etmişlerdir. Araştırmacılar, büyütmeyi başardıkları bitkilerin bağlı olduğu plasenta hücrelerinin radyokarbon yaşının 31.800 yıl olduğunu belirtiyorlar.
Tohumların bozulmamasının birkaç nedeni olabilir

                                    
                                    Bitki tohumlarının bu denli uzun süre bozulmadan kalmasının birkaç nedeni olabilir. Sincaplar genelde stoklarını buzlu alanların yakınlarına yapıyorlar; böylece sakladıkları besinler bozulmadan uzun süre kalabiliyor. Aynı zamanda meyveler içindeki plasenta hücreleri yüksek oranda sükroz ve fenol bileşikleri içeriyor ki bunlar antifriz etkisiyle hücrelerin bozulmasını engellemiş olabilir.
Tohumların bozulmamasının birkaç nedeni olabilir Bitki tohumlarının bu denli uzun süre bozulmadan kalmasının birkaç nedeni olabilir. Sincaplar genelde stoklarını buzlu alanların yakınlarına yapıyorlar; böylece sakladıkları besinler bozulmadan uzun süre kalabiliyor. Aynı zamanda meyveler içindeki plasenta hücreleri yüksek oranda sükroz ve fenol bileşikleri içeriyor ki bunlar antifriz etkisiyle hücrelerin bozulmasını engellemiş olabilir.
Bitkilerdeki evrim süreci incelenebilecek

                                    
                                    Eğer Rus ekibin iddiaları doğruysa, bilim adamları bu bitkileri güncel karanfillerle karşılaştırarak bitkilerdeki evrim sürecini inceleyebilirler. Bu yöntem kullanılarak buzulların içinde saklı olan ve günümüzde soyu tükenen başka bitkiler de canlandırılabilir.
Bitkilerdeki evrim süreci incelenebilecek Eğer Rus ekibin iddiaları doğruysa, bilim adamları bu bitkileri güncel karanfillerle karşılaştırarak bitkilerdeki evrim sürecini inceleyebilirler. Bu yöntem kullanılarak buzulların içinde saklı olan ve günümüzde soyu tükenen başka bitkiler de canlandırılabilir.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >