Dünyada tanıklık etmeye devam edeceğimiz 5 olay

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve Donald Trump, 2018’de Singapur zirvesinde.
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve Donald Trump, 2018’de Singapur zirvesinde.

2018 yılında tanık olduğumuz kritik ve küresel olaylar 2019 yılında da devam edecek gibi gözüküyor. Kuzey Kore, Çin, ABD ilişkilerinden sarı yeleklilere kadar 2019'da karşılaşabileceğimiz 5 olayı sizler için sizler için derledik.

2018 yılı içinde yer alan anlaşmalar, zirveler ve olaylar 2019 yılında da güçlü bir şekilde devam edecek gibi gözüküyor. 2018 yılı anlaşmalar ve zirveler kadar protestolarla da dolu bir yıl oldu. 2019 yılında ön görülen ve devam etmesi beklenen olayları sizler için 5 maddede hazırladık.

İşte 2019'da izlenecek en büyük beş olay

Dünyadaki protestolar 

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Akaryakıt zamlarının protesto edildiği 'sarı yelekler' protestosu Belçika'da da yayıldı. Fransa'da akaryakıt fiyatlarındaki artışı protesto amacıyla başlayan "sarı yelekler" protestosu, Belçika'da da yayıldı. Polis Hainaut eyaletindeki gösterilere TOMA'larla müdahale etti. 39 kişi gözaltına alındı, çok sayıda araca el kondu.
Fransa'da yüzde 23 oranında artan akaryakıt zamlarını protesto amacıyla başlayan protesto eylemleri, otomobillerde bulundurulması zorunlu fosforlu sarı yelekler giyildiği için bu adla anılıyor.
Fransa'da yaklaşık 300 bin kişinin katıldığı, 227 kişinin yaralandığı ve bir kişinin hayatını kaybettiği protestolar, komşu ülke Belçika'ya da sıçradı.
Özellikle ülkenin Fransızca konuşulan Valon bölgesinde  otoyolların ve benzin istasyonlarının çevresinde yoğun protesto gösterileri düzenleniyor.Köle yasası: Macaristan'da on binlerce kişi hükümeti protesto ediyor Başkent Budapeşte'de düzenlenen protestolara katılım 10 bini aştı. Macaristan sokaklarında günlerdir ülkenin başbakanı Viktor Orban karşıtı sloganlar duyuluyor. Yıllık fazla mesai sınırını artıran yeni iş kanununa yönelik protestolar çok gergin geçti.  Pazartesi günü tasarıya karşı çıkan bir metni okumak isteyen iki muhalif milletvekilinin ülkenin devlet televizyonu MTVA'nın binasından yaka paça dışarı atılması, on binlerce kişinin başkentteki televizyon binası önünde toplanmasıyla sonuçlandı.
Muhalefet Çarşamba günü Meclis'ten geçen düzenlemeyi 'köle yasası' olarak nitelendirirken, hükümet ise ülkedeki işsizlik sorununa karşı önemli bir hamle olarak görüyor.Çekya'da basın özgürlüğü protestosuzÇekya'da yeniden devlet başkanlığına seçilen Milos Zeman binlerce gösterici tarafından protesto edildi. Gösteride Zeman'ın basın ve yayın organlarına yönelttiği suçlamalara tepki gösterildi.Çekya'nın başkenti Prag'daki Devlet Başkanı Milos Zeman'ı protesto gösterisine binlerce kişi katıldı. Prag'ın merkezindeki gösteride basın özgürlüğü için sloganlar atıldı. Dört bin dolayındaki göstericinin protesto yürüyüşü başkanlık sarayı önünde sona erdi.
Milos Zeman, ikinci görev dönemini başlaması vesilesiyle yaptığı konuşmada, kamu özerk televizyonu CT ile liberal yayın organlarını eleştirmiş ve medyayı "kamuoyunu manipüle etmekle" suçlamıştı. Gösteri sırasında başkanlık sarayında da Devlet Başkanı Zeman'ın binin üzerindeki misafirinin katılımıyla bir müzikli bir davet düzenlendi.
Zeman, yeniden göreve gelişinin kutlandığı gecede davetlilere hitaben "Gelecekten korkmak için hiçbir neden yok. Gelecek beş yıl bizim” dedi. Davete politikacılar, sanatçılar, iş dünyasının önde gelen isimleri ve ünlü Çek sanatçıları da katıldı.
Milos Zeman, devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda yüzde 51,4'lük oy oranına ulaşarak beş yıllığına daha devlet başkanlığına seçilmişti.Kadına Yönelik Şiddet Madrid'de protesto edildi




Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü İspanya'nın başkenti Madrid'de binlerce kişinin katılımıyla kutlandı.
Kadına Şiddete Karşı Madrid Forumu tarafından organize edilen, mor renklerin hakim olduğu yürüyüşe her yaştan çok sayıda erkek de katılarak destek verdi.
Madrid'deki protesto, geçen yıl İspanya'da aile içi şiddet nedeniyle öldürülen 44 kadının isimlerinin okunmasıyla sona erdi.
İspanya Polis Teşkilatı, 2018 yılında şimdiye kadar 60 binden fazla kadının, eşi veya sevgilisi tarafından şiddete uğradığına ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.İtalya'da öğrenciler, başkent Roma başta olmak üzere 50 şehirde hükümetin eğitim fon planlarındaki kesintiyi protesto eden gösteriler düzenledi.

İtalya'da öğrenciler, ders kitaplarının ciddi güncellemelerden geçmemiş olmasını, ulaşım ve okul binalarına yönelik iyileştirmeler için gerekli kaynakların verilmemesini, okul güvenliği ve eğitim masrafları gibi ihtiyaçların görmezden gelinmesini protesto etti. 
Öğrenciler hükümete, "Eğer geleceğimizi engellerseniz, kenti engelleyeceğiz" mesajı verdi.
Dünyadaki protestolar Akaryakıt zamlarının protesto edildiği 'sarı yelekler' protestosu Belçika'da da yayıldı. Fransa'da akaryakıt fiyatlarındaki artışı protesto amacıyla başlayan "sarı yelekler" protestosu, Belçika'da da yayıldı. Polis Hainaut eyaletindeki gösterilere TOMA'larla müdahale etti. 39 kişi gözaltına alındı, çok sayıda araca el kondu. Fransa'da yüzde 23 oranında artan akaryakıt zamlarını protesto amacıyla başlayan protesto eylemleri, otomobillerde bulundurulması zorunlu fosforlu sarı yelekler giyildiği için bu adla anılıyor. Fransa'da yaklaşık 300 bin kişinin katıldığı, 227 kişinin yaralandığı ve bir kişinin hayatını kaybettiği protestolar, komşu ülke Belçika'ya da sıçradı. Özellikle ülkenin Fransızca konuşulan Valon bölgesinde otoyolların ve benzin istasyonlarının çevresinde yoğun protesto gösterileri düzenleniyor.Köle yasası: Macaristan'da on binlerce kişi hükümeti protesto ediyor Başkent Budapeşte'de düzenlenen protestolara katılım 10 bini aştı. Macaristan sokaklarında günlerdir ülkenin başbakanı Viktor Orban karşıtı sloganlar duyuluyor. Yıllık fazla mesai sınırını artıran yeni iş kanununa yönelik protestolar çok gergin geçti. Pazartesi günü tasarıya karşı çıkan bir metni okumak isteyen iki muhalif milletvekilinin ülkenin devlet televizyonu MTVA'nın binasından yaka paça dışarı atılması, on binlerce kişinin başkentteki televizyon binası önünde toplanmasıyla sonuçlandı. Muhalefet Çarşamba günü Meclis'ten geçen düzenlemeyi 'köle yasası' olarak nitelendirirken, hükümet ise ülkedeki işsizlik sorununa karşı önemli bir hamle olarak görüyor.Çekya'da basın özgürlüğü protestosuzÇekya'da yeniden devlet başkanlığına seçilen Milos Zeman binlerce gösterici tarafından protesto edildi. Gösteride Zeman'ın basın ve yayın organlarına yönelttiği suçlamalara tepki gösterildi.Çekya'nın başkenti Prag'daki Devlet Başkanı Milos Zeman'ı protesto gösterisine binlerce kişi katıldı. Prag'ın merkezindeki gösteride basın özgürlüğü için sloganlar atıldı. Dört bin dolayındaki göstericinin protesto yürüyüşü başkanlık sarayı önünde sona erdi. Milos Zeman, ikinci görev dönemini başlaması vesilesiyle yaptığı konuşmada, kamu özerk televizyonu CT ile liberal yayın organlarını eleştirmiş ve medyayı "kamuoyunu manipüle etmekle" suçlamıştı. Gösteri sırasında başkanlık sarayında da Devlet Başkanı Zeman'ın binin üzerindeki misafirinin katılımıyla bir müzikli bir davet düzenlendi. Zeman, yeniden göreve gelişinin kutlandığı gecede davetlilere hitaben "Gelecekten korkmak için hiçbir neden yok. Gelecek beş yıl bizim” dedi. Davete politikacılar, sanatçılar, iş dünyasının önde gelen isimleri ve ünlü Çek sanatçıları da katıldı. Milos Zeman, devlet başkanlığı seçiminin ikinci turunda yüzde 51,4'lük oy oranına ulaşarak beş yıllığına daha devlet başkanlığına seçilmişti.Kadına Yönelik Şiddet Madrid'de protesto edildi Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü İspanya'nın başkenti Madrid'de binlerce kişinin katılımıyla kutlandı. Kadına Şiddete Karşı Madrid Forumu tarafından organize edilen, mor renklerin hakim olduğu yürüyüşe her yaştan çok sayıda erkek de katılarak destek verdi. Madrid'deki protesto, geçen yıl İspanya'da aile içi şiddet nedeniyle öldürülen 44 kadının isimlerinin okunmasıyla sona erdi. İspanya Polis Teşkilatı, 2018 yılında şimdiye kadar 60 binden fazla kadının, eşi veya sevgilisi tarafından şiddete uğradığına ilişkin suç duyurusunda bulunduğunu açıklamıştı.İtalya'da öğrenciler, başkent Roma başta olmak üzere 50 şehirde hükümetin eğitim fon planlarındaki kesintiyi protesto eden gösteriler düzenledi. İtalya'da öğrenciler, ders kitaplarının ciddi güncellemelerden geçmemiş olmasını, ulaşım ve okul binalarına yönelik iyileştirmeler için gerekli kaynakların verilmemesini, okul güvenliği ve eğitim masrafları gibi ihtiyaçların görmezden gelinmesini protesto etti. Öğrenciler hükümete, "Eğer geleceğimizi engellerseniz, kenti engelleyeceğiz" mesajı verdi.
Suudi Arabistan, Amerika İlişkileri 

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    ABD-Suudi ilişkisi, 2019’daki en belirsiz ortaklık olabilirSuudi Arabistan ile ABD ilişkilerinin, Cemal Kaşıkçı suikastının ardından nasıl bir seyir alacağı merakla beklenirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın son açıklamaları, stratejik çıkarların önceleneceği tezinin ağır basmasına neden oldu. Daha önce pek çok kez Suudi Arabistan'la ABD arasındaki silah anlaşmalarının tehlikeye atılmasının söz konusu olmadığını söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "100 milyarlarca (silah anlaşmaları) dolardan vazgeçmeyeceğiz. Eğer vazgeçersek petrol fiyatları tavan yapacak." demiş ve Suudi Arabistan'a askeri malzeme satılmaması durumunda Riyad yönetiminin ihtiyacını Rusya ve Çin'den karşılayabileceğini dile getirmişti.
Trump, Riyad yönetimine çok ağır ve muazzam yaptırımlar getirdiğini düşünüyor. (Kaşıkçı suikastıyla ilgili olarak 17 Suudi yetkiliye getirilen yaptırımlar) aynı zamanda da, Yemen'de İran'ın müttefiki olan Husilerle mücadelede ve İran'ın bölgedeki nüfuzunu bertaraf etmede pek çok açıdan iyi iş çıkaran "müttefikine" bağlılığını yineliyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı doğrudan hedef almadan pek çok defa Suudi Arabistan'ı eleştiren Trump, "Kaşıkçı'nın ikna ya da güç kullanma yoluyla ülkeye getirilmesiyle görevli gruba öldürme emrini vermediği" ihtimaline açık kapı bırakıyor.
Suudi Arabistan, Amerika İlişkileri ABD-Suudi ilişkisi, 2019’daki en belirsiz ortaklık olabilirSuudi Arabistan ile ABD ilişkilerinin, Cemal Kaşıkçı suikastının ardından nasıl bir seyir alacağı merakla beklenirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın son açıklamaları, stratejik çıkarların önceleneceği tezinin ağır basmasına neden oldu. Daha önce pek çok kez Suudi Arabistan'la ABD arasındaki silah anlaşmalarının tehlikeye atılmasının söz konusu olmadığını söyleyen ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "100 milyarlarca (silah anlaşmaları) dolardan vazgeçmeyeceğiz. Eğer vazgeçersek petrol fiyatları tavan yapacak." demiş ve Suudi Arabistan'a askeri malzeme satılmaması durumunda Riyad yönetiminin ihtiyacını Rusya ve Çin'den karşılayabileceğini dile getirmişti. Trump, Riyad yönetimine çok ağır ve muazzam yaptırımlar getirdiğini düşünüyor. (Kaşıkçı suikastıyla ilgili olarak 17 Suudi yetkiliye getirilen yaptırımlar) aynı zamanda da, Yemen'de İran'ın müttefiki olan Husilerle mücadelede ve İran'ın bölgedeki nüfuzunu bertaraf etmede pek çok açıdan iyi iş çıkaran "müttefikine" bağlılığını yineliyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı doğrudan hedef almadan pek çok defa Suudi Arabistan'ı eleştiren Trump, "Kaşıkçı'nın ikna ya da güç kullanma yoluyla ülkeye getirilmesiyle görevli gruba öldürme emrini vermediği" ihtimaline açık kapı bırakıyor.
Kuzey Kore: İkinci bir zirve mi olur yoksa daha kötüsü mü?

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    Arjantin'deki G-20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald Trump'ın, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ve Avustralya Başbakanı Scott Morrison ile ayrı ayrı görüştüğü bildirildi.Beyaz Saray Basın Sözcülüğü, Trump'ın Güney Kore ve Avustralya liderleriyle ayrı ayrı görüştüğünü duyurdu.
Sözcü Sarah Sanders tarafından yapılan yazılı açıklamada, Trump ile Güney Kore Devlet Başkanı Moon'un "nükleerden tamamen arındırılmış Kore Yarımadası için" tüm adımları atma konusunda mutabık oldukları belirtildi.
Görüşmede, Trump'ın, ABD ile Kuzey Kore arasında yapılacak ikinci bir zirveye sıcak baktığı ve bu düşüncesini Moon'a kapsamlı olarak ilettiği kaydedildi.
Daha sonra Avustralya Başbakanı Morrison ile görüşen Trump'ın, "ABD ile Avustralya arasındaki ilişkinin çok daha iyi bir noktaya ulaşacağını" vurguladığı ifade edildi.
Kuzey Kore: İkinci bir zirve mi olur yoksa daha kötüsü mü? Arjantin'deki G-20 Liderler Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald Trump'ın, Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ve Avustralya Başbakanı Scott Morrison ile ayrı ayrı görüştüğü bildirildi.Beyaz Saray Basın Sözcülüğü, Trump'ın Güney Kore ve Avustralya liderleriyle ayrı ayrı görüştüğünü duyurdu. Sözcü Sarah Sanders tarafından yapılan yazılı açıklamada, Trump ile Güney Kore Devlet Başkanı Moon'un "nükleerden tamamen arındırılmış Kore Yarımadası için" tüm adımları atma konusunda mutabık oldukları belirtildi. Görüşmede, Trump'ın, ABD ile Kuzey Kore arasında yapılacak ikinci bir zirveye sıcak baktığı ve bu düşüncesini Moon'a kapsamlı olarak ilettiği kaydedildi. Daha sonra Avustralya Başbakanı Morrison ile görüşen Trump'ın, "ABD ile Avustralya arasındaki ilişkinin çok daha iyi bir noktaya ulaşacağını" vurguladığı ifade edildi.
ABD-Çin ticaret savaşı: devam mı edecek?

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    ABD-Çin ticaret savaşı

ABD ile Çin ticaret savaşının temeli, ABD Başkanı Donald Trump’ın 1 Mart’ta ilan ettiği kararla birlikte çelik ithalatında yüzde 25, alüminyum ithalatında yüzde 10 gümrük vergisi uygulamaya başlamasıyla atıldı. Washington’ın 6 Temmuz’da Çin'den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki 800'den fazla ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulama kararıyla seviye atlayan ticaret savaşının en önemli konu başlıklarından biriyse inovasyon. Zira ABD inovasyon alanında üstünlüğünü kaybetmeye başlaması sebebiyle ciddi kaygılar taşırken; Çin kendi gelişim seyrine karşılık ABD’nin ek vergi listelerinin havacılık, telekomünikasyon ve yapay zeka gibi kulvarlarda uyguladığının altını çiziyor.
  Çin Komünist Partisi’nin yayın organlarından Global Times’ta “Çin bir ticaret savaşına dahil edilmek istemiyor. Ancak, Trump hükümeti Çin’in yüksek teknolojili gelişimini frenlemek ve yüksek teknoloji endüstrisini marjinalize etmek istiyorsa, mesele başka bir hal alacaktır” diye yazdı.  Çin de 34 milyar dolarlık ABD ürününe yüzde 25 gümrük vergisi getirerek ABD’ye misilleme yapmakta gecikmedi. Çin ayrıca DTÖ’yü de bilgilendirerek, serbest ticaret konusunda diğer ülkelerle çalışmaya devam edeceğini de bildirdi. Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu ise ekonomiyi girilen ticaret savaşına hazırlamak için daha fazla yabancı ticaretine izin vereceğini duyurdu.
  ABD ile Çin arasında yaşanan bu ticaret savaşının kazananının kim olacağı şimdilik belirsiz olsa da, bu savaşın ekonomiyi küresel çapta etkilemesi çok olası. Çünkü karşılıklı vergi konulan ürünler çoğunlukla dünya tedarik zincirleriyle bağlantılı. Bu da, dünya çapında pek çok ürün fiyatının aniden fırlayabileceği anlamına geliyor. ABD’nin gümrük düzenlemelerini yalnızca Çin'e değil, AB ve Rusya’ya karşı da bir pazarlık unsuru olarak tuttuğu göz önünde bulundurulduğunda, sürecin ABD’yi ekonomik ve siyasi olarak yalnızlaştırması ihtimal dışı sayılamaz.  Halbuki Amerikan Ticaret Odası’na göre ATÖ üyelerinin yüzde 74’ü hala Çin’deki yatırımlarını halen büyütmeyi planlıyor.
ABD-Çin ticaret savaşı: devam mı edecek? ABD-Çin ticaret savaşı ABD ile Çin ticaret savaşının temeli, ABD Başkanı Donald Trump’ın 1 Mart’ta ilan ettiği kararla birlikte çelik ithalatında yüzde 25, alüminyum ithalatında yüzde 10 gümrük vergisi uygulamaya başlamasıyla atıldı. Washington’ın 6 Temmuz’da Çin'den ithal edilen 34 milyar dolar değerindeki 800'den fazla ürüne yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulama kararıyla seviye atlayan ticaret savaşının en önemli konu başlıklarından biriyse inovasyon. Zira ABD inovasyon alanında üstünlüğünü kaybetmeye başlaması sebebiyle ciddi kaygılar taşırken; Çin kendi gelişim seyrine karşılık ABD’nin ek vergi listelerinin havacılık, telekomünikasyon ve yapay zeka gibi kulvarlarda uyguladığının altını çiziyor. Çin Komünist Partisi’nin yayın organlarından Global Times’ta “Çin bir ticaret savaşına dahil edilmek istemiyor. Ancak, Trump hükümeti Çin’in yüksek teknolojili gelişimini frenlemek ve yüksek teknoloji endüstrisini marjinalize etmek istiyorsa, mesele başka bir hal alacaktır” diye yazdı. Çin de 34 milyar dolarlık ABD ürününe yüzde 25 gümrük vergisi getirerek ABD’ye misilleme yapmakta gecikmedi. Çin ayrıca DTÖ’yü de bilgilendirerek, serbest ticaret konusunda diğer ülkelerle çalışmaya devam edeceğini de bildirdi. Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu ise ekonomiyi girilen ticaret savaşına hazırlamak için daha fazla yabancı ticaretine izin vereceğini duyurdu. ABD ile Çin arasında yaşanan bu ticaret savaşının kazananının kim olacağı şimdilik belirsiz olsa da, bu savaşın ekonomiyi küresel çapta etkilemesi çok olası. Çünkü karşılıklı vergi konulan ürünler çoğunlukla dünya tedarik zincirleriyle bağlantılı. Bu da, dünya çapında pek çok ürün fiyatının aniden fırlayabileceği anlamına geliyor. ABD’nin gümrük düzenlemelerini yalnızca Çin'e değil, AB ve Rusya’ya karşı da bir pazarlık unsuru olarak tuttuğu göz önünde bulundurulduğunda, sürecin ABD’yi ekonomik ve siyasi olarak yalnızlaştırması ihtimal dışı sayılamaz. Halbuki Amerikan Ticaret Odası’na göre ATÖ üyelerinin yüzde 74’ü hala Çin’deki yatırımlarını halen büyütmeyi planlıyor.
Brexit: Anlaştık mı anlaşamadık mı?

                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    
                                    İngiltere Başbakanı Theresa May, eğer Avrupa Birliği (AB) yetkilileri ile mutabık kaldığı Brexit planı parlamentoda onaylanmazsa AB'den anlaşmasız çıkılması için gerekli hazırlıkların yapılmasının gerektiğini söyledi. Parlamento komitesine açıklamalarda bulunan May, "Bazılarının somut adımlar atması gerekiyor." dedi. İngiliz Başbakan May, Brexit müzakerelerini uzatmak gibi bir kararın AB ile mutabık kaldığı anlaşmayı yeniden tartışmaya açacağını belirtti. May, "Böyle bir durumda açıkçası, anlaşma her yöne gidebilir." ifadelerini kullandı. İngiliz Başbakan Theresa May, Brexit sonrası dönemde Avrupa Hava Güvenliği Ajansı ile de yakın işbirliği içinde çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. Amerika ile İngiltere Brexit sonrası havacılık anlaşması yaptı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile İngiltere ise Brexit sonrası "açık gökyüzü" anlaşmasına vardı. İngiltere Ulaştırma Bakanı Chris Grayling açıkladığı anlaşma İngiltere'den ABD'ye uçuşların yeni anlaşmaya göre devam edeceği anlamına geliyor. Daha önce bu uçuşlar AB ile ABD arasındaki uçuş anlaşmasına göre düzenlenmişti. Ford Avrupa: ''Anlaşma onaylanmazsa felaket olur''İngiltere'nin AB'den çıkması anlamına gelen Brexit ile ilgili taraflar arası bir anlaşmaya varılamazsa ortaya çıkacak belirsizlikten ticaret dünyası oldukça çekiniyor. May, bu açıklamaları yaptığı sırada İngiltere'nin en büyük otomobil üreticisi Amerikalı Ford'un Avrupa ayağının başındaki isim Steven Armstrong anlaşma sağlanamaması durumu için "felaket olur." yorumunu yaptı. Armstong, "Şu an masada olan anlaşmanın onaylanması önemli." dedi. Bu konu 2019 yılında da konuşulmaya devam edecek gibi duruyor.
Brexit: Anlaştık mı anlaşamadık mı? İngiltere Başbakanı Theresa May, eğer Avrupa Birliği (AB) yetkilileri ile mutabık kaldığı Brexit planı parlamentoda onaylanmazsa AB'den anlaşmasız çıkılması için gerekli hazırlıkların yapılmasının gerektiğini söyledi. Parlamento komitesine açıklamalarda bulunan May, "Bazılarının somut adımlar atması gerekiyor." dedi. İngiliz Başbakan May, Brexit müzakerelerini uzatmak gibi bir kararın AB ile mutabık kaldığı anlaşmayı yeniden tartışmaya açacağını belirtti. May, "Böyle bir durumda açıkçası, anlaşma her yöne gidebilir." ifadelerini kullandı. İngiliz Başbakan Theresa May, Brexit sonrası dönemde Avrupa Hava Güvenliği Ajansı ile de yakın işbirliği içinde çalışmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. Amerika ile İngiltere Brexit sonrası havacılık anlaşması yaptı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile İngiltere ise Brexit sonrası "açık gökyüzü" anlaşmasına vardı. İngiltere Ulaştırma Bakanı Chris Grayling açıkladığı anlaşma İngiltere'den ABD'ye uçuşların yeni anlaşmaya göre devam edeceği anlamına geliyor. Daha önce bu uçuşlar AB ile ABD arasındaki uçuş anlaşmasına göre düzenlenmişti. Ford Avrupa: ''Anlaşma onaylanmazsa felaket olur''İngiltere'nin AB'den çıkması anlamına gelen Brexit ile ilgili taraflar arası bir anlaşmaya varılamazsa ortaya çıkacak belirsizlikten ticaret dünyası oldukça çekiniyor. May, bu açıklamaları yaptığı sırada İngiltere'nin en büyük otomobil üreticisi Amerikalı Ford'un Avrupa ayağının başındaki isim Steven Armstrong anlaşma sağlanamaması durumu için "felaket olur." yorumunu yaptı. Armstong, "Şu an masada olan anlaşmanın onaylanması önemli." dedi. Bu konu 2019 yılında da konuşulmaya devam edecek gibi duruyor.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >