İngilizcenizi geliştirmenize yardımcı olacak 8 Netflix dizi ve filmi

Herkesin favorisi olan yayın kanalının İngilizce’de akıcılık kazanmanızı sağlayacak mükemmel bir araç olabileceği kimin aklına gelirdi? Eğer en iyi Netflix dizilerini art arda izlemeye hazırlanıyorsanız sesi İngilizceye ayarlayın, pizza sipariş edin, mısır patlatın ve dil becerilerinizi geliştirmeye hazır olun. İşte İngilizce öğrenmenizi sağlayacak 8 Netflix dizisi:

Stranger Things

2016 yılında başlayan ve başrollerinde Winona Ryder ve David Harbour’ın yanı sıra geniş bir genç ve yetenekli oyuncu kadrosuna da sahip olan dizi, hayal gücü kuvvetli bir bilim kurgu dizisi.

Dizi, 1980’lerde Hawkins, Indiana’da geçiyor. Hawkins, hükumetin gizli ve tehlikeli deneyler yürüttüğü gizli bir devlet tesisine yakın bir yerde konumlanmış küçük bir Amerikan kasabası. Hikayenin büyük bir kısmı, kaybolan arkadaşları Will’le ilgili inanılmaz gerçeği açığa çıkartmaya çalışan kasabalı gençler üzerine odaklanıyor.

The Crown

2016’ya yayınlanmaya başladığı günden itibaren çabucak popüler bir dizi haline gelen “The Crown” dram ve tarih sevenler için ideal.

Dizinin başrollerinde her biri inanılmaz performanslar sergileyen Claire Foy, John Lithgow ve Matt Smith var.

Bu dizi, Kraliçe II. Elizabeth’in 1940’larda başlayan büyüleyici hikayesini ele alıyor. İzleyiciler bu dizide tarih ve kültürün yanı sıra kraliçenin hayatına paralel olarak modaya, teknolojiye ve sosyal meselelere dair bir şeyler de görecekler.

A Series of Unfortunate Events

“A Series of Unfortunate Events,” kara komedi sevenler için ideal. Bu dizi, Lemony Snicket’ın 13 kitaplık serisinden uyarlanmış; eğer dizi hoşuna giderse bu kitapları alıp okuma becerilerini de tazeleyebilirsiniz.

Yetenekli Neil Patrick Harris, şeytani Kont Olaf’ı oynuyor; bu çılgın kötü karakter Violet, Klaus ve Sunny adlarındaki üç yetime miras kalan serveti çalmaya çalışıyor. İnanılmaz zeki ve cesur olan bu çocuklar, akla hayale gelebilecek en absürt ve karanlık durumlarla baş etmeye çalışıyorlar.

Chef’s Table

İlk kez 2015’te yayınlanan “Chef’s Table,” yemeye düşkün ve yemeklere meraklı olan herkesin hayallerinde program.

Her bölüm, dünyanın farklı bir yerindeki gastronomik bir dehaya odaklanıyor. İzleyiciler bu ünlü şeflerin hayatlarına ve yarattıkları yemeklere kısa bir bakış şansı yakalıyor.

Bu dizi, belgesellerden ve yemekle ilgili programlardan hoşlanan kişiler içim harika. Üstelik İngilizce öğrenenler de yemekler ve dışarıda yemek yemek ile ilgili bolca kelime öğrenecekler.

Love

Love 2016 ila 2018 arasında üç sezonu yayınlanan ve başrollerinde Gillian Jacobs ve Paul Rust’ın olduğu bir dizi.

Dizinin hikayesi, iyi ve nazik bir adam olan Gus ile asi Mickey’nin modern ilişkilerinin iniş ve çıkışlarını takip ediyor. İzleyiciler ilişkilere gerçekçi bir bakış sunan bu dizide iki tarafın da bakış açısını görme şansı yakalıyor.

The Guernsey Literary and Potato Peel Pie Society

2018’de yayına giren “The Guernsey Literary and Potato Peel Pie Society,”yoğun bir duygusal dram. Bu film romantizmi, tarihi ve okumanın gücünü içinde barındırıyor.

Aktris Lily James, Londra’da yaşayan ve Guernsey adasındaki bir edebiyat kulübünün kuruluşunun ardındaki sırrı ortaya çıkartan bir yazarı oynuyor. Bu hikaye, II. Dünya Savaşı sırasında adanın Alman işgaline uğradığı zamanlarda geçiyor.

Irreplaceable You

“Irreplaceable You,” 2018 yılında yayınlanan bir Netflix Orijinal filmi. Filmin başrollerinde Gugu Mbatha-Raw, Michiel Huisman ve Christopher Walken var.

Filmde, kanser teşhisi konan Abbie’nin hikayesini izliyoruz. Kendisi öldükten sonra nişanlısını tek başına bırakmak istemeyen Abbie, nişanlısına göz kulak olması için ona bir kız arkadaş seçmeye karar veriyor.

Pek çok duygusal sahnenin neşeli ve komik anlarla harmanlandığı bu film, seni romantizmin ve dramın doruğuna taşıyacak.

Mercury 13

2018’de yayınlanan “Mercury 13,” 1961 yılında cinsiyetleri sebebiyle bir uzay seyahatine gitmeleri engellenen bir grup kadının gerçek hikayesini ortaya çıkartan bir belgesel.

Film, o dönemde kadınların uğradıkları haksız muameleyi ele alıyor ve uzay görevinin bir parçası olmayı hak eden kadınlarla yapılan röportajlara da yer veriyor