İran’ın dağın içine sakladığı nükleer üs: İsrail'in ulaşamadığı tek nokta! İşte 'Fordow Tesisi' hakkında bilinmeyenler

İran’ın kutsal Kum kenti yakınlarında, dağların içine oyulmuş, sığınak patlatan bombalara karşı güçlendirilmiş dev bir yapı: Fordow Yakıt Zenginleştirme Tesisi. 2009 yılında varlığı ilk kez kamuoyuna açıklanan bu gizli kompleks, yıllardır hem Batı istihbarat teşkilatlarının hem de uluslararası denetçilerin ilgi odağında. Uydu görüntülerine göre, beş tünel ağzı, geniş destek yapıları ve katman katman güvenlik halkalarıyla çevrili tesis, İran’ın nükleer programındaki en stratejik noktalardan biri.
Fordow'un en dikkat çekici özelliklerinden biri, tesisin yaklaşık 80 ila 90 metre yerin altında inşa edilmiş olması. Bu derinlik, İsrail’in elinde bulunduğu bilinen konvansiyonel mühimmatlarla tesisin imha edilmesini neredeyse imkânsız hale getiriyor. Uzmanlara göre, bu da Fordow’u yalnızca fiziksel olarak değil, aynı zamanda politik ve askeri anlamda da ulaşılması zor bir hedef haline getiriyor.
Nükleer silah mı barışçıl program mı?
İran yönetimi uzun yıllardır nükleer programının barışçıl amaçlar taşıdığını savunurken, Fordow’un mimarisi ve yeraltı konumu, bu söylemin inandırıcılığını zedeliyor. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama’nın 2009 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile yaptığı ortak açıklamada, “Bu tesisin boyutu ve yapısı barışçıl bir programla uyuşmuyor” sözleri hâlâ tartışma konusu.
Zenginleştirme seviyesi %60’a ulaştı
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) 31 Mayıs tarihli raporuna göre, İran Fordow tesisinde uranyumu %60 oranında zenginleştiriyor. Bu oran, nükleer silah üretimine geçiş için son adımlardan biri olarak kabul ediliyor. Tesiste şu anda 2.700 santrifüj çalışıyor. Washington merkezli Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü (ISIS) Başkanı David Albright’e göre, İran bu hızla devam ederse, Fordow’daki mevcut stoklarla üç hafta içinde 233 kilogram silah sınıfı uranyum üretebilir. Bu miktar, yaklaşık dokuz nükleer silaha denk geliyor.
İsrail’in ana hedefi ama ulaşılmaz
İsrail, Fordow’u İran’ın nükleer programını sekteye uğratmak için stratejik bir hedef olarak görüyor. Ancak askeri uzmanlar ve raporlar, bu hedefin kolay olmadığını belirtiyor. İngiltere merkezli Royal United Services Institute’un (RUSI) raporuna göre, İsrail’in elindeki mühimmat ve hava araçlarıyla Fordow’u havadan imha etmesi imkânsız. ABD’ye ait B-2 bombardıman uçaklarının taşıyabildiği GBU-57 tipi mühimmat delici bombalar bile bu tesise doğrudan nüfuz edemeyebilir.
ABD'nin eski Hava Kuvvetleri Albayı Cedric Leighton ise Fordow’un ancak tekrarlanan saldırılarla devre dışı bırakılabileceğini ifade ediyor. Albright ise daha düşük maliyetli ve operasyonel yöntemlere dikkat çekiyor: "Tünel girişlerini veya elektrik altyapısını hedef alabilirsiniz. Bu bile tesisi aylarca kullanılamaz hale getirir."
İsrail’in ele geçirdiği “Atom Arşivi” ve Fordow planları
2018 yılında İsrail istihbarat servislerinin İran’ın “atom arşivi” olarak adlandırdığı belgeleri ele geçirmesi, Fordow’un İran’ın nükleer hedeflerindeki rolünü daha da görünür kıldı.
Belgeler, Fordow’un yılda en az bir veya iki nükleer bomba üretmeye yetecek silah sınıfı uranyumu zenginleştirme potansiyeliyle inşa edildiğini ortaya koyuyordu. Belgeleri inceleyen David Albright, belgelerin sahiciliğini şu sözlerle vurguladı:
- “Yüz binlerce sayfa belge var. Bu kadar şeyi uydurmak mümkün değil”
Nükleer anlaşma ve geriye dönüş
Fordow, 2015 yılında imzalanan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (OKEP) kapsamında denetim altına alınmış, santrifüjlerin büyük kısmı ve tüm nükleer materyal kaldırılmıştı. Ancak ABD’nin 2018’de bu anlaşmadan çekilmesiyle, İran’ın nükleer faaliyetleri yeniden hız kazandı. Son UAEA raporları, bu ilerleyişin ciddi endişe kaynağı olduğunu vurguluyor.
"Saldırı kararı ABD’ye yit"
İsrail'in ABD Büyükelçisi Yechiel Leiter, Merit TV’ye verdiği röportajda, “Fordow'u yok edebilecek bombaya dünyada yalnızca ABD sahip. Ve bu, ABD’nin karar vereceği bir şey,” dedi. Ancak Leiter, tesisin tamamen imhasının tek yol olmadığını, başka müdahale yöntemlerinin de olduğunu söyledi.
Fordow yıkılırsa her şey biter mi?
Fordow, İran'ın nükleer altyapısının önemli bir parçası olsa da tek parça değil. Albright, “Eğer onu yok ederseniz, bu iş burada bitmez. İran’ın başka yerlerde de santrifüj üretmiş olması muhtemel. Ve bunlar nerede?” diyerek yeni soru işaretleri doğuruyor.
