Musul'da kim neyi istiyor?

Tüm dünyanın gözü Musul'da başlatılan operasyonda. Musul'u, DAEŞ'ten kurtarmak için 36 ülkenin birlikte başladığı operasyonda kim neyi istiyor? Operasyonun kilit ülkeleri, Türkiye, ABD, Rusya ve İran'ın istekleri ne?

Habertürk Gazetesi'nden Bahar Bakır, Musul operasyonu ve Musul'un geleceğini etkileyecek kritik 4 ülkenin pozisyonunu tüm boyutlarıyla araştırdı.

İşte Musul'da kim neyi istiyor sorusunun cevabı:

Türkiye: Irak ve ABD, Türk askerinin Musul operasyonuna katılmasını istemiyor. Türkiye, tarihsel bağları nedeniyle kendini bölgedeki Sünni ve Türkmenlerin hamisi olarak görüyor. Operasyonda istenmeyen Türkiye, Musul kurtarılırken, İran'ın etkisinde olan Iraklı Şii milislerin şehre girmesini istemiyor. Musul kurtarıldıktan sonra demografik yapının değişebileceğini düşünüyor. Türkiye, Musul'da Türkmen nüfusa sahip olan Telafer İlçesi'nde Şii ve Sünni Türkmenler arasında çatışma çıkmasından endişe duyuyor. Sünni Türkmenlerin bir kısmının Musul'un işgali sırasında DEAŞ'a destek verdiği ileri sürülüyor.

ABD:
Musul operasyonunda stratejik ve lojistik oyun kurucu. Bağdat ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile yakın çalışıyor. Musul operasyonunun 'Milli' kimliğinin korunması gerektiğini belirtiyor. Bunu Irak'ın egemenliği ve toprak bütünlüğü için önemli görüyor. Musul'un geleceğinin Irak hükümeti tarafından belirlenmesini istiyor. ABD, eğittiği 8 bine yakın yerel gücü operasyona dahil ederken, koalisyon içinde de uçakları ile Musul'u bombalıyor. Şu an Irak'ta 5 bin ABD askeri bulunuyor. DEAŞ karşıtı koalisyonda Avustralya, Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, Ürdün, Hollanda, İngiltere ve ABD ile birlikte 36 ülke yer alıyor.

Rusya: Irak hükümeti ile yakın teması var. Musul'daki demografik dengelerin önemine dikkat çekiyor. Rusya hem Bağdat hükümetine hem de Erbil'e silah yardımı yaptı. Savaş helikopterlerini Bağdat hükümetine gönderdi.

İran:
Bağdat hükümeti ile yakın çalışıyor. Özellikle DEAŞ ile mücadelede Iraklı Şii milislerin bölgeye girmesinin yolunu açtı. Musul'da yaşayan Şii grupların geleceğini korumak ve operasyon sonrası hak talebinde bulunmak için yoğun diplomasi yürütüyor. İran, bölgesel nüfuzunu Irak ve Suriye'deki Şii koridorunun muhafazası ve büyümesine bağlıyor. Bu çerçevede Şii unsurların eğitimi ve silahlanmasını sağladı.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >