Omar, ABD'nin Suudi Arabistan konusundaki sessizliğini eleştirdi

İlhan Omar
İlhan Omar

ABD Kongresine giren ilk başörtülü Müslüman kadın unvanını taşıyan Somali asıllı İlhan Omar, ABD'nin Suudi Arabistan politikasını eleştirerek, "Neden Suudi Arabistan'ı, diğer ülkelerle aynı insan hakları standartlarına tabii tutmuyoruz?" dedi.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesine seçilen ABD Kongresine giren ilk başörtülü Müslüman kadın İlhan Omar, bugün komitede ABD'nin Yemen'deki iç savaşta Suudi Arabistan'a verdiği desteğin kesilmesine yönelik yasa tasarısının görüşüldüğü oturuma katılarak burada bir konuşma gerçekleştirdi.

“Suudi Arabistan önderliğindeki savaş nedeniyle kolera salgını var”

Omar, konuşmasında, Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun Yemen'de Husilere karşı yürüttüğü savaşın dünyadaki en büyük insani krizlerden birine yol açtığına işaret ederek, "Son 3 buçuk yılda, 17 binden fazla insan öldürüldü. 40 bin kişi yaralandı. 3 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi. 22 milyon kişi yardıma muhtaç. Milyonlarca insan açlığın eşliğinde. Suudi Arabistan önderliğindeki savaş nedeniyle kolera salgını var. Bu, tarihteki en kötü kolera salgınlarından birisi." değerlendirmesinde bulundu.

“Suudi Arabistan'ı, neden diğer ülkelerle aynı insan hakları standartlarına tabii tutmuyoruz”

Ortadoğu'daki diğer ülkelerin insan hakları ihlalleri ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik hareketleri konusunda ABD'nin hızlıca harekete geçtiğini anımsatan Omar, Suudi Arabistan konusunda neden benzeri adımların atılmadığını sordu.

Omar, toplantının ardından sosyal medya hesabında yaptığı konuşmanın videosunu paylaşarak, "Neden Suudi Arabistan'ı, diğer ülkelerle aynı insan hakları standartlarına tabii tutmuyoruz?" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan ABD’deki Müslüman Kongre üyelerinden rahatsız

Suudi Arabistan medyası, Amerika’da Kasım ayında yapılan ara seçimlerde Temsilciler Meclisi'ne girmeyi başaran iki Müslüman kadın üyeye siyasi saldırıda bulunuyor. Amerikan Kongresi'ne seçilen ilk Müslüman kadınlar olarak tarihe geçen İlhan Omar ve Rashida Tlaib, hem kendi partilerini hem de Amerikan Kongresi'ni değiştirme vaadiyle yola çıkan ilerici yeni nesil siyasetçiler arasında gösteriliyor.

  • Kraliyet ailesi kontrolündeki Suudi Arabistan medyası, Amerika’da Kasım ayında yapılan ara seçimlerde Temsilciler Meclisi'ne girmeyi başararak tarihe geçen iki Müslüman kadın üyeye siyasi saldırıda bulunuyor.
  • Somali asıllı İlhan Omar ve Michigan eyaletinden seçilen temsilci Rashida Tlaib, bir süredir Suudi Arabistan'da devlet kontrolündeki medyanın, Suudi kraliyet ailesinin görüşlerini yansıtan akademisyenlerin ve yorumcuların eleştiri oklarının hedefi durumunda.

Ara seçim öncesi ABD medyasına röportaj veren Filistin asıllı Rashida Tlaib, ‘Amacım; inancımla Kongrede caka satmak değil, herkese söylediğim gibi kamu hizmeti gibi etkili bir yolla İslam'ı temsil etmek.’ İfadelerini kullanmıştı.
Ara seçim öncesi ABD medyasına röportaj veren Filistin asıllı Rashida Tlaib, ‘Amacım; inancımla Kongrede caka satmak değil, herkese söylediğim gibi kamu hizmeti gibi etkili bir yolla İslam'ı temsil etmek.’ İfadelerini kullanmıştı.

Suudi Arabistan'da bazı çevreler, Omar ve Tlaib'i Müslüman Kardeşler'le işbirliği yapan gizli İslamcılar olarak tanımlıyor.

Omar, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'nda

Minnesotalı Kongre Üyesi İlhan Omar daha önce yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan gibi insan haklarını çiğneyen ülkelere silah satışını dizginlemeye kararlı olduğunu açıklamıştı.

Minnesotalı Kongre Üyesi İlhan Omar
Minnesotalı Kongre Üyesi İlhan Omar

Omar’ın bu sözlerini önemli zira , Minnesota eyaletinden seçilen İlhan Omar'ın, Amerika'nın Suudi Arabistan'a yaptığı silah satışını askıya alma yetkisi bulunan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu'na seçilmiş durumda.

ABD'de Michigan ve Minnesota eyaletlerinden seçimlere katılan Filistin asıllı Rashida Tlaib ve Somali asıllı Ilhan Omar, yarışı kazanarak ‘Temsilciler Meclisine giren ilk Müslüman kadın üyeler’ olmayı başarmıştı.
ABD'de Michigan ve Minnesota eyaletlerinden seçimlere katılan Filistin asıllı Rashida Tlaib ve Somali asıllı Ilhan Omar, yarışı kazanarak ‘Temsilciler Meclisine giren ilk Müslüman kadın üyeler’ olmayı başarmıştı.

Müslüman kadın siyasilere saldırı ara seçim döneminde başladı

Omar ve Tlaib'e yönelik saldırılar, ara seçimlerin yapıldığı 6 Kasım 2018'de başladı. Suudi Arabistanlı bir diplomat, Omar'ı hedef aldığı Twitter mesajında, "Körfez'e düşman olacak" ifadelerini kullandı ve Omar'ı, Müslüman Kardeşler'in temsil ettiği siyasi İslam'a bağlı olduğunu belirtti.

Suudi kraliyet ailesinin kurduğu haber medyası Al Arabiya, geçen ay yayınladığı bir başyazıda, Amerikan Kongresi'ne seçilen ilk Müslüman kadınlar Omar ve Tlaib'in Amerikan siyasetine sızan Müslüman Kardeşler üyeleri olduğunu öne sürdü.

Başyazıda Müslüman Kardeşler'in, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan'la olan stratejik ortaklığını yıkmayı amaçladığı öne sürüldü.

Birleşik Arap Emirlikleri de linç kampanyasına destek veriyor

Omar ve Tlaib'e yönelik saldırılar, Suudi Arabistan'ın komşusu ve müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri'nde de destek topladı. Siyasi hareket Müslüman Kardeşler, her iki ülkede de yasaklı.

Başyazıda şu ifadeler yer almıştı:

  • "Demokratlar'ın Amerikan Kongresi'nin kontrolunu ele geçirmek için Cumhuriyetçiler'e karşı giriştikleri mücadele, siyasi İslamcı hareketlerle işbirliği yapmalarına yol açtı. Göçmen azınlık gruplara mensup Müslümanlar'ı ve kadın aktivistleri siyasi arenada öne çıkardılar."

Suudi Arabistan neden rahatsız?

Omar ve Tlaib'i destekleyenler Suudi Arabistan medyasının saldırılarının nedeninin Omar ve Tlaib'in Suudi Arabistan gibi ülkelerde kadın haklarını savunmaları ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman başta olmak üzere Suudi kraliyet ailesine eleştiriler yöneltmelerine verilen bir tepki olarak nitelendiriyor.

İki Kongre üyesi de Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudilere sert tepki göstermişti

Öte yandan her iyi Kongre üyesi, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Ekim ayında öldürülmesiyle ortaya çıkan krizi iyi yönetemediği gerekçesiyle Trump'ı eleştiriyor.

Omar, Kaşıkçı cinayetinden sonra paylaştığı Twitter mesajında şu ifadeleri kullanmıştı:

  • "Suudi hükümeti azınlıklara, kadınlara, aktivistlere yönelik saldırıları, hatta Yemen'deki soykırımını örtbas etmede usta olabilir ancak Kaşıkçı cinayeti, yapmalarına izin verilen son şer eylemi olacaktır.

Trump'ın Kaşıkçı cinayetindeki duruşu

ABD Başkanı Donald Trump, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesinden sonra Suudi Arabistan'ı sert şekilde cezalandırmaktan kaçınmıştı.

Donald Trump- Muhammed bin Selman
Donald Trump- Muhammed bin Selman

Cinayeti işlemekle suçlanan 17 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uygulamaya başlayan Trump yönetimi, Riyad'la Washington arasındaki stratejik ilişkilerin daha önemli olduğunu vurguluyor.

Omer ve Tlaib, İsrail’e boykot çağrılarını destekliyor

Öte yandan Omar ve Tlaib'in eleştirileri, sadece Suudi Arabistan'ı hedef almıyor. Her iki Kongre üyesi de İsrail politikalarına şiddetle karşı çıkıyor ve İsrail'e boykot çağrılarını destekliyor.

Kongre'ye seçilen ilk Filistin asıllı Amerikalı olan Rashida Tlaib, haber sitesi “Intercept”le söyleşisinde, Amerika'nın İsrail'e ya da eşitlik ve adalet yanlısı olmayan başka ülkelere askeri yardım yapmasını desteklemeyeceğini söylemişti.

Tlaib, Filistin konusuna dair de şunları kaydetmişti:

  • "Büyükannem hala orada yaşıyor. Büyükannemin insanlık onurunu ayaklar altına alan bir ülkeye yardım yapılmasını desteklemem, eşitlik hakkını ortadan kaldırır. Sağlık hizmeti almak için gittiği hastanede kontrol noktalarından geçmek zorunda kalması, kendi topraklarında ikinci sınıf insan muamelesi görmesi, benim destek verebileceğim bir durum değil."

Rashida Tlaib, askeri yardımın, bazı ülkeleri insan haklarına uymaya ikna etme konusunda bir koz olarak kullanılması gerektiğini düşünüyor. Tlaib, ”Eğer bu kozu İsrail, Suudi Arabistan ya da başka ülkelere karşı kullanmazsak o zaman bu, ülke olarak görevimizi yerine getirmiyoruz demektir,” diyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >