Türkiye kara devriyesiyle Fırat'ın doğusunu gözetleyenden denetleyen konuma yükseldi



Türkiye ve ABD'nin Fırat'ın doğusunda ilk ortak kara devriyesi tamamlandı.
Türkiye ve ABD'nin Fırat'ın doğusunda ilk ortak kara devriyesi tamamlandı.

● TSK ve ABD Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Fırat’ın doğusuna yönelik ilk müşterek kara devriyesi 3 saatte tamamlandı.

● İlk ortak kara devriyesinin tamamlanmasının ardından Türk birlikleri geri döndü.

● ABD'yle yapılan ortak askeri devriyeye ilişkin GZT'ye değerlendirmelerde bulunan Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, " Bu devriyede roller değişti. Türkiye Fırat'ın doğusunu gözetleyenden denetleyen konuma yükseldi. ABD de denetleyenden denetlenen konuma düştü." dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait 6 zırhlı araç, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinin 30 kilometre doğusundan sınırı geçerek bölgede bekleyen ABD askeri konvoyuyla bir araya geldi ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki ilk ortak kara devriyesini gerçekleştirdi. 10.24'te başlayan ortak devriye öğlen saatlerinde sona erdi.

İHA'ların da katıldığı devriye, yaklaşık 3 saat sürdü. Devriye faaliyetinde gözlem yapıldığı bildirildi.

İlk ortak kara devriyesinin tamamlanmasının ardından Türk birlikleri geri döndü.

MSB'den yapılan açıklamada, "Fırat'ın doğusunda Güvenli Bölge tesisi için TSK ve ABD personelinin ilk müşterek kara devriyesi planlandığı şekilde icra edildi" ifadeleri kullanıldı.

İlerleyen saatlerde Milli Savunma Bakanlığı'nın Twitter hesabından bir açıklama daha yapıldı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Fırat'ın doğusunda, teröristlerin çekilmesi ve Suriyelilerin dönmesi için (ABD ile) ortak faaliyetler gecikmeye meydan vermeden sürmektedir. Güvenli Bölgenin tesisinin takvime uygun ilerlenmesi maksadıyla havadan ve karadan ortak devriyelere önümüzdeki günlerde devam edilecektir."

TSK ve ABD Silahlı Kuvvetleri nnsurlarının Fırat’ın doğusuna yönelik ilk müşterek kara devriyesine dair GZT'ye değerlendirmelerde bulunan Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, ortak askeri devriyeyi müttefiklerin iyi niyetli veya kötü niyetli olmalarına göre irdelemek gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"İyi niyetli ortak devriyeyi şöyle tanımlayalım Amerika sözde terörle mücadele için o bölgede varlık gösteriyor. Biz de ona yardımcı oluyoruz. Birlikte teröristin bölgeden gittiğini, terör unsurlarının bölgeyi terk ettiğini ve o bölgedeki terörle ilgili mağara, sığınak, silah, tesisat ne varsa bunun da bertaraf edildiğini yerinde denetliyor ve görüyoruz. Ayrıca bu bölgede bu tür unsurlar bu tür yapılar var mı onu denetliyoruz. Bu işin olumlu kısmı.

Kara devriyesini helikopterler de takip etti.
Kara devriyesini helikopterler de takip etti.

İşin gerçek boyutuna gelelim. Müttefik art niyetliyse ABD gibi. Bu ortak devriyeden ziyade Türkiye'nin bölgeyi denetlemesidir. Türkiye bu devriyeye başlayana kadar bölgeyi(güvenlik koridorunu) gözetleyen, seyreden bir ülke konumundaydı. ABD ise denetleyen ülke konumundaydı. ABD neyi denetliyordu diye sorduğumuzda işbirliği yaptığı kendine yol arkadaşı seçtiği terörist unsurların bölgedeki kendi planları doğrultusunda faaliyetlerde bulunmasını izliyordu."

"Türkiye gözetleyenden denetleyen konuma yükseldi"

"ABD, YPG ve türevlilerinin bu faaliyetlerde bulunup bulunmadığını yerinde yaptığı denetlemelerle kontrol ediyordu. ABD'lilerin Sahil Müslüm'le, YPG'lilerle fotoğraflarını hatırlayalım.Bunlar o denetlemelerin eseriydi. Bu devriyede roller değişti diyebiliriz. Türkiye gözetleyenden denetleyen konuma yükseldi. ABD de denetleyenden denetlenen konuma düştü."

Türkiye'nin ABD'nin vaat etmiş olduğu, olayların gerçekleşip gerçekleşmediğini denetlediğini vurgulayan Başbuğ, geçtiğimiz hafta hatırlarsanız şöyle bir tablo ortaya çıktı. ABD, Türkiye'nin kararlı duruşunun ardından tansiyonu düşürmek için, 'YPG unsurları bölgeyi terk etmeye başladı. Bu gölgedeki tahkimatlar, tüneller kullanılamaz hale getirildi' dedi. Biz ABD'nin bu iddialarının gerçek olup olmadığını görmek için devriyeye başladık." dedi.

 Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB) açıklamasında, ortak devriyelerin devam edeceği belirtildi.
Milli Savunma Bakanlığı'nın (MSB) açıklamasında, ortak devriyelerin devam edeceği belirtildi.

ABD'nin Münbiç tarzı bir taktik gütmek istediğini söyleyen Başbuğ, "ABD'nin beklentisinin aksine bizim devriyeye çıkan araçlarımız doğrudan güneye doğru iç istikamete doğru bir ilerleme kaydetti. ABD askerleri de araçlarımızla birlikte hareket etti. Askeri ortak devriyeyle birlikte söz konusu tünellerin kapanıp kapanmadığını kontrol ediyoruz." şeklinde konuştu.

 Suriye'de Fırat'ın doğusunda güvenli bölge birinci safha uygulamaları kapsamında ilk ortak kara devriyesi yapıldı.
Suriye'de Fırat'ın doğusunda güvenli bölge birinci safha uygulamaları kapsamında ilk ortak kara devriyesi yapıldı.

Türkiye İHA'ları 14 Ağustos'ta bölgede uçurduğunu hatırlatan Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, kırılma anı 14 Ağustos'ta İHA'ların uçurulmasıdır. İHA'ları uçurarak ABD'ye resmen amiyane tabirle 'posta koyduk'. İHA'ların görev almasının ardından ABD vakit kaybetmeden bir heyet yolladı. 'Biz de sizinle hareket edeceğiz.' dediler." ifadelerini kullandı.

"ABD'ye kaçacağı alan bırakmadık"

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun, mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu'nu arayıp 'Bizim çocuklar gelmeden harekata başlamayın.' şeklinde talepte bulunduğuna dair kuvvetli bir bilgi kaynağı olduğunu belirten Başbuğ şunları kaydetti:

  • "Onun üzerine ABD heyeti geldi. Harekat merkezi, binanın tespiti, nerede kurulacağı, güvenli bölge ABD heyetinin kimlerden oluşacağı gibi konular konuşulmaya başlandı. Ardından ortak helikopter uçuşları başladı.
  • Müşterek Harekat Merkezi kurulduğundan İHA'larla çektiğimiz fotoğrafları ABD'yle paylaştık. Belgelerle bölgedeki terör varlığını ortaya koyduk. ABD'ye kaçacağı alan bırakmadık. Tüm bunların ardından bir anda Reuters ve AFP, YPG'nin Suriye'nin Türkiye ile sınırından (Tel Abyad ve Ras el Ayn'dan) güçlerini ve ağır silahlarını çektiğini öne sürdü.Bu danışıklı dövüştü. İki ajansın da son cümlesi şuydu: 'YPG bölgede diyalogtan yana.'"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya temasları dönüşünde uçakta bir yaptığı 'ABD, Obama'nın söylediği 20 milin dışında bir teklifle arkadaşlarımızın karşısına geldi. Yani derinliği daha da daralttılar. Bunun üzerine ben Hulusi Paşa ve ekibine dedim ki 'burada bunu şöyle böyle yapmanıza gerek yok. Biz bunu bu şekilde bir başlatalım ve bu süreci sürdürelim.' 'Daha sonra da zaten gereği yapılır' dedik ve adımı attık.' şeklindeki sözlerini hatırlatan Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:

"Terörle mücadele ediyoruz. Bu üst başlık. Bu üst başlığın bir alt başlığı ABD'yle mücadele burada bir konsept değişikliğine gidiyoruz. ABD'nin değirmenine su taşımaktansa hele bir içeri girelim, bazı şeyler başladıktan sonra belli olur. Diyoruz ki zorlaya zorlaya ABD'yi 40 km'ye ikna ederiz. ABD'yi istediğimiz noktaya getirmek için akıllık bir planın içindeyiz diyebilirim. ABD'nin esas korkusu, çekincesi koridordan sonra aşağıya operasyon gerçekleştime ihtimalimiz. Yani Deyrizor'a gerçekleştirebileceğimiz operasyon. Esas su,tarım ve para kaynağı o bölgede. ABD en çok bundan korkuyor. Türkiye güvenlik koridorunda istediğini aldıktan sonra ikinci etap olarak bu bölgeye bir harekat düzenleyecektir. Bu operasyon bu kez Irak'takiyle birleşecektir. Demem o ki operasyonun sonu Sincar'la bitecektir."

Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ
Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ

Erdoğan'ın güvenli bölge konusunda Batı ülkeleri tarafından verilen sözlerin tutulmadığını vurgulayarak. “Destek gelmezse biz de kapıları açmak zorunda kalırız." ifadesinin ne anlama geldiğini sorduğumuz Başbuğ, şöyle konuştu:

"Avrupa'da İngiltere, Almanya ve Fransa'nın önemli bir konumu var. Bu 3 ülkenin ortak korkusu göçmenlerin oralara dayanması ve ülkedeki siyasilerin koltuklarından olmaları. Göç dalgası yaşandığında özellikle Hollanda'da, İtalya'da Almanya'da koltuklar sallandı. Aynı korku devam ediyor. Hatta Erdoğan'ın bu demecinden sonra Avrupa medyasında bir anda 'Suriye'de hassas olmak gerekir' gibi manşetler çıkmaya başladı. Esasında Erdoğan, Avrupa'ya dolaylı olarak şunu söylüyor: 'BM, NATO,UNESCO gibi birçok yapı var bunları devreye sokun ve beni ABD'yle bire bir baş başa bırakmayın. Suriye meselesini hep beraber çözelim' Koridor olayı o yüzden hızlandı. Erdoğan, Avrupa'ya İdlib'deki olası göç dalgasını işaret ediyor. Avrupa'dan uluslararası kurumları devreye sokmasını istiyor. Koridor konusunda bir çözüm bulunursa senin kapına dayanacak göçü ben koridorda karşılayacağım demek istiyoruz. ABD Güvenli Bölge konusunda Türkiye'nin kabul etmediği noktalar bağlamında Avrupa'dan yeterli desteği bulamıyor diyebiliriz. Dolayısıyla ABD yalnız kaldı. Yalnızlığı aşmanın yollarını arıyor. ABD Türkiye'nin isteklerini adım adım kabul etmek durumunda kalacak."

Ne olmuştu?

Türkiye ve ABD, Temmuz ayında başlayan görüşmelerin sonucunda 7 Ağustos'ta "Güvenli bölge tesisinin ABD ile birlikte koordine ve yönetimi için Türkiye'de müşterek harekât merkezi kurulmasına" karar verildiğini duyurmuştu. Ardından Akçakale'de Müşterek Harekât Merkezi kuruldu. Türkiye 30-40 kilometre derinliğinde bir "güvenli bölge" talep ederken ABD, 15 kilometre derinliğinde bir tampon bölge istiyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >