Türkiye'den Suudi Arabistan'ın kararına ilk yanıt

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı Suudi yönetime karşı muhalif tutumu ile biliniyordu.
Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı Suudi yönetime karşı muhalif tutumu ile biliniyordu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Direktörü Fahrettin Altun, Suudi Arabistan'ın 2 şüpheliyi iade etmeme kararının hayal kırıklığı yarattığını söyledi. İstanbul Başsavcılığı, geçtiğimiz hafta Arap koalisyonunun sözcülüğünü yürüten Ahmed Asiri ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın danışmanlığını yapan Suud Kahtani hakkında yakalama kararı almıştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Reuters haber ajansına yaptığı yazılı açıklamada, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cübeyr'in, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katillerinin Türkiye'ye iade edilmesi talebine verdiği yanıtın hayal kırıklığı yarattığını belirtti.

  • Merhum Kaşıkçı'nın, İstanbul'da vahşi bir cinayete kurban gittiğini ve cesedinin burada parçalara ayrıldığını anımsatan Altun, "Aralarında bir otopsi uzmanının da olduğu Suudi istihbarat görevlileri, bu cinayeti işlemek maksadıyla Türkiye'ye gelmiştir. Suudi Arabistan'ın İstanbul başkonsolosunun da bu suçun ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Bu koşullarda katillerin Türk mahkemeleri tarafından yargılanması son derece doğaldır." değerlendirmesinde bulundu.

"Uluslararası toplumun çıkarına olacaktır"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun

Fahrettin Altun, açıklamasında şunları kaydetti:

"Türkiye'nin iade talebi, Suudi makamlarına 'Kaşıkçı cinayetini tüm detaylarıyla aydınlatmaya hazır olduklarını' dünyaya göstermek için bir fırsat sunmuştur. Öte yandan Kaşıkçı'nın katillerinin iadesini reddetmek ancak Suudi Arabistan'ı cinayeti örtbas etmeye çalışmakla itham edenleri haklı çıkarır.

Suudi makamlarının bu süreçte yeterince açık davranmadığı ve Suudi savcıların cinayeti aydınlatma niyetinde olduklarını gösteren ciddi bir işaret göremediğimiz düşünüldüğünde, merhum Suudi gazeteci için adaletin uluslararası hukuk düzleminde aranması uluslararası toplumun çıkarına olacaktır."

Ne olmuştu?

İstanbul Başsavcılığı, eski Suudi İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed el-Asiri ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın eski danışmanı Suud el-Kahtani hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarmıştı.

Başsavcılık, Asiri ve Kahtani hakkında güçlü şüpheler olduğunu ifade etti. Savcılık, "Bu iki kişi cinayeti planlayanlar arasında olabilir" açıklamasında bulunmuştu.

İki isim görevlerinden alınmıştı

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul'daki başkonsolosluk binasında öldürülmesi olayı üzerine üst düzey 5 kişiyi görevden aldırmıştı.

Bu kişiler arasında daha önce Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın danışmanlığını yapan Suud Kahtani ve Yemen'de Husilere karşı meşru hükümeti desteklemek amacıyla Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan Arap koalisyonunun sözcülüğünü yürüten Ahmed Asiri isimleri öne çıkmış, Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud bin Abdullah el-Kahtani ve Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri'nin görevine son verilmişti.

Suud el-Kahtani kimdir?

Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde okların yöneldiği başlıca isimlerden eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud el-Kahtani’nin düşüşü çok yüksekten oldu.

Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğünü kabul etmesinin ardından bütün suçlamalar Kahtani’ye yönelmiş, ardından Kral Selman bin Abdulaziz onu görevinden almıştı.
Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı’nın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldüğünü kabul etmesinin ardından bütün suçlamalar Kahtani’ye yönelmiş, ardından Kral Selman bin Abdulaziz onu görevinden almıştı.

Emirleri yerine getiren görevli

Bir yıl önce, “Bir rehber olmadan başımı sallayabileceğimi mi düşünüyorsun? Ben emirleri yerine getiren bir görevliyim… Veliaht prensim Muhammed bin Selman’dır.” ifadelerini kullanan Suud el-Kahtani, kendisinin gölge bir figür olduğunu ilan etmişti.

Twitter’da kurulan ordunun başı: Kahtani

Bin Selman'a çok yakın isimlerden 40 yaşındaki basın danışmanı Kahtani, Amerika tarafından yaptırım listesine alınan 17 kişi arasında en önemli figür olarak dikkati çekiyor..

  • ABD'nin önde gelen gazetelerinden The New York Times'da yayınlanan bir habere göre, 3 bin dolar maaş alan binlerce trolün bağlı olduğu ve muhalifleri tehdit için Twitter’da kurulan ordunun başında yer alan Kahtani, trollere kime saldıracakları ve hangi konuda tweet atacakları hakkında talimat veren isimdi.
Kraliyet kademelerinde hızla yükselen Kahtani, bir ara neredeyse Suudi Arabistan Krallığı’nın resmi sözcüsü haline gelmişti.
Kraliyet kademelerinde hızla yükselen Kahtani, bir ara neredeyse Suudi Arabistan Krallığı’nın resmi sözcüsü haline gelmişti.

BBC Arapça'da, geçen 22 Ekim’de yayınlanan bir programda Lübnanlı araştırmacı Bernard Haykel, Kahtani’yi 2006 yılından beri tanıdığını söyledi. Heykel, Kahtani’nin prenslerden birisinin kendisinden bir şey talep ettiğinde onu hayata geçirme konusunda son derece titiz olduğunu ifade etti.

Suudi Arabistanlı yazar Turki er-Ruki, Şubat 2017’de Twitter hesabından yayınladığı bir makalede, Kahtani’nin Suudi Arabistan’ın gizli enformasyon bakanı olduğunu öne sürdü.

Kahtani’nin Suudi Arabistan İstihbarat Müdürü tarafından kendisine verilen başka görevleri de yerine getirdiğini yazan Ruki, “Yaptıklarından zarar gören ilk kişi ben değilim sonuncu da olmayacağım.” demişti.

Kaşıkçı’nın Kahtani hakkındaki sözleri

The New York Times dergisine verdiği bir mülakatta Cemal Kaşıkçı, Kral Abdullah döneminde Kraliyet divanının basın sorumlusu olan Kahtani hakkında, “arkadaşımdı ve kendisini gayet iyi tanırdım.” demişti.

Kaşıkçı, aynı mülakatta şu ifadeleri kullanmıştı.

  • “Kahtani, Kraliyet divanı ve medya arasında sadece bir köprü vazifesi görmekteydi. Şimdi halkla ilişkiler ve Suudi Arabistan basınını kontrol eden en önemli isimlerden birisi haline geldi.”

Washington Post gazetesindeki yazısında ise Kaşıkçı, Kahtani’nin elinde muhalif isimlerin listesi olduğunu, eski Kraliyet Divanı Müsteşarı'nın, Suudi Arabistanlılara bu isimlerin sayısının artırılması çağrısında bulunduğunu yazmıştı.

Suudi Tümgeneral Ahmet el Asiri kimdir?

Asiri, Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a en yakın isimlerden biri olarak gösteriliyor. Asiri'nin Suudi Arabistan'ın güç dengeleri içerisinde bilinen bir isme dönüşmesi Mart 2015'te Yemen'de Husi isyancılara karşı askeri müdahalenin başlamasıyla oldu.

Asiri, Yemen'deki operasyonu yürüten koalisyonun sözcülüğü görevini üstlendi. O dönemde Savunma Bakanı olan Prens Muhammed'in en yakın çalışma arkadaşlarından birine dönüştü.
Asiri, Yemen'deki operasyonu yürüten koalisyonun sözcülüğü görevini üstlendi. O dönemde Savunma Bakanı olan Prens Muhammed'in en yakın çalışma arkadaşlarından birine dönüştü.

Londra'daki protestoda olay çıkarmıştı

Anadili Arapça'nın yanı sıra İngilizce ve Fransızca'yı da akıcı şekilde konuşan General Asiri, özellikle Suudi Arabistan'ın Yemen'de sivil ile silahlı militanlar arasında ayrım gözetmeksizin hava operasyonları düzenlediği yönündeki iddialarla ilgili uluslararası basından gelen sorulara verdiği net yanıtlarla dikkatleri üzerine çekti.

Genel olarak sakin ve her türlü soruya yanıt vermesiyle bilinen Asiri, Mart 2017'de Londra'ya yaptığı ziyaret sırasında sükunetini kaybetti. Londra'da katıldığı konferans öncesinde düzenlenen protesto gösterisinde kendisine yumurta atıldı. Olay sırasında çekilen bir videoya göre, bu yumurtalardan birisinin isabet ettiği Asiri, protestoculara dönerek hareket çekti.

Bu olaydan kısa bir süre sonra da Suudi istihbarat servisinin iki numaralı ismi olarak atandı.

ABD ve Fransa'da askeri okullara gitti

Suudi Arabistan'ın güneybatısındaki Muhayil adlı küçük bir köyde doğan 66 yaşındaki Asiri, orduya katılmasının ardından başarılı bir kariyere imza attı ve hızlı bir şekilde yükseldi.

Suudi Arabistan ordusuna bağlı Hava Savunma Kuvvetleri'nde 30 yıldan uzun süre görev yaptı ve tümgeneralliğe kadar yükseldi. İngiltere'deki Sandhurst ve ABD'deki West Point ile Fransa'daki St Cyr gibi dünyanın en prestijli askeri okullarında eğitim aldı.

Asiri’nin Kaşıkçı cinayetindeki rolü ne?

Asiri, kendi başına taktik kararlar alabilecek güce ve konuma sahip biri olarak gösteriliyor; ancak Kaşıkçı olayındaki rolü henüz tam olarak bilinmiyor.

  • New York Times'da yer alan bir haberde, Asiri'nin Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'a getirilerek, sorgulanması için Veliaht Prensi Muhammed'den sözlü yetki aldığı öne sürüldü.

Reuters haber ajansına konuşan üst düzey Suudi bir yetkili de hükümetin yurt dışında yaşayan muhalif isimleri ülkeye geri getirmeyi amaçlayan bir girişim başlattığını ve Asiri'nin de bu kapsamda Kaşıkçı için 15 kişilik bir heyet oluşturduğunu söyledi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >