Yıldızı parlayan 10 sektör

10 Sektör
10 Sektör

Ekonominin hangi yöne gideceğini sektörel gelişmeler belirler. Ekonominin yükünü omuzlarına yüklemeye hazırlanan 10 sektör...

Küresel ticaretteki yavaşlamanın etkisiyle iç piyasada bazı sektörlerde durgunluk yaşansa da, yeni dönemde bazı sektörlerin yıldızının daha çok parlayacağını gösteriyor. Derin Ekonomi dergisinden Mehmet Ali Doğan'ın haberine göre geleceğe yön verecek olan 10 sektör...

Enerji
 Nüfus ve ekonomisi
büyüyen Türkiye'nin elektrik tüketim
talebi de artıyor. Türkiye petrolün yüzde
92'sini, doğal gazın yüzde 99'unu
ithal ederken, enerjide dışa bağımlılığı
yüzde 75'ler seviyesinde. Enerji, cari
açık içerisinde büyük paya sahip. Bu
nedenle enerji konusunda Türkiye her
koldan çalışma yürütüyor. En büyük
projeler nükleer alanda. Rus nükleer
enerji şirketi Rosatom, 20 milyar dolar
maliyetle kurulması öngörülen Akkuyu
Nükleer Santrali'nin inşaatına mart ayı
başlarında başlanabileceğini duyurdu.
22 milyar dolara Japonlara ihale edilen
Sinop Nükleer Santrali'nin 2023'te ilk
ünitesinin devreye alınması öngörülüyor.
Bir üçüncü nükleer santral projesinin de
Çinli'lerle yürütüleceği konuşuluyor.
Enerji Nüfus ve ekonomisi büyüyen Türkiye'nin elektrik tüketim talebi de artıyor. Türkiye petrolün yüzde 92'sini, doğal gazın yüzde 99'unu ithal ederken, enerjide dışa bağımlılığı yüzde 75'ler seviyesinde. Enerji, cari açık içerisinde büyük paya sahip. Bu nedenle enerji konusunda Türkiye her koldan çalışma yürütüyor. En büyük projeler nükleer alanda. Rus nükleer enerji şirketi Rosatom, 20 milyar dolar maliyetle kurulması öngörülen Akkuyu Nükleer Santrali'nin inşaatına mart ayı başlarında başlanabileceğini duyurdu. 22 milyar dolara Japonlara ihale edilen Sinop Nükleer Santrali'nin 2023'te ilk ünitesinin devreye alınması öngörülüyor. Bir üçüncü nükleer santral projesinin de Çinli'lerle yürütüleceği konuşuluyor.
İnşaat ve Gayrimenkul
Kentsel dönüşüm cümlesi bile inşaat
sektörünün geleceğine ilişkin çok
şey söylüyor. Gayrimenkul sektörünün
çatı örgütü GYODER'in gelişen kentlerin
yatırım fırsatlarını sektör temsilcileri ile
buluşturmak amacıyla hayata geçirilen
zirvelerde potansiyeller ve projeler
ele alınıyor. En son 13-14 Aralık 2017
tarihlerinde Antalya'da düzenlenen
‘Gelişen Kentler Zirvesi' örnek olarak
ele alınırsa, sektörün geleceğine ilişkin
fotoğraf da netleşmiş olur. Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes
Türel, zirvede yaptığı konuşmada
inşaat ruhsatında Bursa'dan sonra
5'inci, konut satışında 4'üncü olduğunu
hatırlatıyor ve yabancılara yılda 4-5 bin
konut satıldığını belirtiyordu. Antalya'daki
Kruvaziyer Liman, Konyaaltı
Sahil Projesi, Boğaçay Havzası ve Yakın
Çevresi Projesi'ndeki 462 yat kapasiteli
marina, rekreasyon alanları, çiftlik kasabası,
Antalya'nın çehresini değiştirecek
19 bin konutluk Kepez-Santral Bölgesindeki
işler kentsel dönüşümler için
örnek verilebilir.
İnşaat ve Gayrimenkul Kentsel dönüşüm cümlesi bile inşaat sektörünün geleceğine ilişkin çok şey söylüyor. Gayrimenkul sektörünün çatı örgütü GYODER'in gelişen kentlerin yatırım fırsatlarını sektör temsilcileri ile buluşturmak amacıyla hayata geçirilen zirvelerde potansiyeller ve projeler ele alınıyor. En son 13-14 Aralık 2017 tarihlerinde Antalya'da düzenlenen ‘Gelişen Kentler Zirvesi' örnek olarak ele alınırsa, sektörün geleceğine ilişkin fotoğraf da netleşmiş olur. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, zirvede yaptığı konuşmada inşaat ruhsatında Bursa'dan sonra 5'inci, konut satışında 4'üncü olduğunu hatırlatıyor ve yabancılara yılda 4-5 bin konut satıldığını belirtiyordu. Antalya'daki Kruvaziyer Liman, Konyaaltı Sahil Projesi, Boğaçay Havzası ve Yakın Çevresi Projesi'ndeki 462 yat kapasiteli marina, rekreasyon alanları, çiftlik kasabası, Antalya'nın çehresini değiştirecek 19 bin konutluk Kepez-Santral Bölgesindeki işler kentsel dönüşümler için örnek verilebilir.
Havayolları
Küresel atmosferden en hızlı etkilenen
sektörlerden biri olmasına rağmen
Türk özel havacılık sektörü iddiasını
2017'de de sürdürdü. Küresel ticaret ve
turizm hareketlerindeki yavaşlamaya
rağmen 2017 Türkiye yolcu taşımacılı-
ğında rekorların yaşandığı bir yıl oldu.
2017 yılının ilk 8 aylık diliminde transit
uçuşlar da dâhil toplam yolcu sayısı,
geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre
yüzde 9,1 artış göstererek 127 milyon
136 bin 893 olarak gerçekleşti. Kuş-
kusuz bu rakamların bir kısmı yabancı
havayolu şirketlerince taşındı ancak özel
havacılık şirketleri cephesindeki tablo da
umut vericiydi. Türk Hava Yolları (THY),
yıl başından itibaren uyguladığı mali
disiplin ve dinamik talep yönetimi uygulamaları
ile 2017 yılının üçüncü çeyreğinde
939 milyon ABD Doları, dokuz
aylık döneminde ise 956 milyon ABD
Doları esas faaliyet kârı gerçekleştirerek,
tarihinin en yüksek karına ulaştı.
Havayolları Küresel atmosferden en hızlı etkilenen sektörlerden biri olmasına rağmen Türk özel havacılık sektörü iddiasını 2017'de de sürdürdü. Küresel ticaret ve turizm hareketlerindeki yavaşlamaya rağmen 2017 Türkiye yolcu taşımacılı- ğında rekorların yaşandığı bir yıl oldu. 2017 yılının ilk 8 aylık diliminde transit uçuşlar da dâhil toplam yolcu sayısı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 9,1 artış göstererek 127 milyon 136 bin 893 olarak gerçekleşti. Kuş- kusuz bu rakamların bir kısmı yabancı havayolu şirketlerince taşındı ancak özel havacılık şirketleri cephesindeki tablo da umut vericiydi. Türk Hava Yolları (THY), yıl başından itibaren uyguladığı mali disiplin ve dinamik talep yönetimi uygulamaları ile 2017 yılının üçüncü çeyreğinde 939 milyon ABD Doları, dokuz aylık döneminde ise 956 milyon ABD Doları esas faaliyet kârı gerçekleştirerek, tarihinin en yüksek karına ulaştı.
Otomotiv
Yerli otomobil üretimini hedefine
koyan Türkiye, mevcut haliyle de otomotivde
iddialı ülkeler arasında. Ana
firmalara tedarik sağlayan yan sanayisiyle
beraber otomotiv sektörü ekonomiye
katkı sağlamayı sürdürüyor. Her
ay açıklanan ihracat rakamlarında her
zaman ilk sıralarda yer alan otomotiv
sektörü 11 yıldır da ihracat şampiyonu.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları
Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Sabuncu, sektörün bu yı da
bu iddiasını sürdüreceğini belirtiyor.
2017'deki otomotiv üretimini
değerlendiren Sabuncu, “2008
yılında gerçekleştirdiğimiz 24,7
milyar dolarlık ihracat rekorunu
11 ayda tazeledik. Kasım
ayı itibariyle geçen seneye
göre yüzde 21 artışla
toplam 26 milyar dolar
ihracata ulaşarak tüm
zamanların rekorunu kırdık. Arka arkaya
11 yılın ihracat şampiyonuz, bu yıl 12'nci
olacak” diye belirtiyor. OİB verilerine
göre kasım ayında da ihracat bir önceki
senenin aynı dönemine göre yüzde 17
artışla 2,6 milyar dolar oldu.
Otomotiv Yerli otomobil üretimini hedefine koyan Türkiye, mevcut haliyle de otomotivde iddialı ülkeler arasında. Ana firmalara tedarik sağlayan yan sanayisiyle beraber otomotiv sektörü ekonomiye katkı sağlamayı sürdürüyor. Her ay açıklanan ihracat rakamlarında her zaman ilk sıralarda yer alan otomotiv sektörü 11 yıldır da ihracat şampiyonu. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, sektörün bu yı da bu iddiasını sürdüreceğini belirtiyor. 2017'deki otomotiv üretimini değerlendiren Sabuncu, “2008 yılında gerçekleştirdiğimiz 24,7 milyar dolarlık ihracat rekorunu 11 ayda tazeledik. Kasım ayı itibariyle geçen seneye göre yüzde 21 artışla toplam 26 milyar dolar ihracata ulaşarak tüm zamanların rekorunu kırdık. Arka arkaya 11 yılın ihracat şampiyonuz, bu yıl 12'nci olacak” diye belirtiyor. OİB verilerine göre kasım ayında da ihracat bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 17 artışla 2,6 milyar dolar oldu.
Savunma Sanayii
Türkiye bölgesel barışın korunmasında
savunma sanayiini güçlü tutmak
zorunda olan bir ülke. Bu bilinçle de
savunma sanayi sektörünün oluşturulmasında
oldukça mesafe katedildi.
Aselsan, Havelsan, Roketsan, TAİ-TUSAŞ
Türk Havacılık ve Uzay Sanayi, TEİ-
TUSAŞ Motor Sanayi, Makina Kimya
Endüstrisi, özel sektörde pek çok firma,
tedarik zincirinde önemli görevler alı-
yorlar. Son yıllarda savunma sanayiine
millileştirme ve yerlileşme kavramları
damgasını vurdu. Bunun anlamı, yarım
yüzyıldır savunma gereçlerini sadece
ithal ederek yapan Türkiye'nin artık
dışabağımlı olmayıp, içeride kendi
ihtiyaçlarını karşılayacak ekosistem
oluşturması. Artık güçlü sanayi firmaları
tank, tüfek, uçak üretebiliyor. Bunun
olması için kamu idaresi de olağanüstü
destekler sağlıyor
Savunma Sanayii Türkiye bölgesel barışın korunmasında savunma sanayiini güçlü tutmak zorunda olan bir ülke. Bu bilinçle de savunma sanayi sektörünün oluşturulmasında oldukça mesafe katedildi. Aselsan, Havelsan, Roketsan, TAİ-TUSAŞ Türk Havacılık ve Uzay Sanayi, TEİ- TUSAŞ Motor Sanayi, Makina Kimya Endüstrisi, özel sektörde pek çok firma, tedarik zincirinde önemli görevler alı- yorlar. Son yıllarda savunma sanayiine millileştirme ve yerlileşme kavramları damgasını vurdu. Bunun anlamı, yarım yüzyıldır savunma gereçlerini sadece ithal ederek yapan Türkiye'nin artık dışabağımlı olmayıp, içeride kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ekosistem oluşturması. Artık güçlü sanayi firmaları tank, tüfek, uçak üretebiliyor. Bunun olması için kamu idaresi de olağanüstü destekler sağlıyor
Tekstil ve Hazır Giyim
Geleneksel sektörler arasında
olmasına rağmen, yenilikçi yaklaşımlarla
Türkiye ekonomisine eskiden
olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da
katkı sağlamayı sürdürecek. Zira tekstil,
hazırgiyim ve moda sektörü Türkiye
ihracatının yaklaşık beşte birini sağlıyor.
Bu oranın yer yer dörtte bire kadar
büyüdüğü de oluyor. Türkiye’de katma
değer yaratan en önemli sektörlerden
biri olan tekstil sektörü, 2017 yılını Avrupa
Birliği’nin en büyük 2., dünyanın
7. büyük tedarikçisi olma konumunu
koruyarak 10,1 milyar dolar ihracatla
kapattı.
Tekstil ve Hazır Giyim Geleneksel sektörler arasında olmasına rağmen, yenilikçi yaklaşımlarla Türkiye ekonomisine eskiden olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da katkı sağlamayı sürdürecek. Zira tekstil, hazırgiyim ve moda sektörü Türkiye ihracatının yaklaşık beşte birini sağlıyor. Bu oranın yer yer dörtte bire kadar büyüdüğü de oluyor. Türkiye’de katma değer yaratan en önemli sektörlerden biri olan tekstil sektörü, 2017 yılını Avrupa Birliği’nin en büyük 2., dünyanın 7. büyük tedarikçisi olma konumunu koruyarak 10,1 milyar dolar ihracatla kapattı.
e-ticaret
Türkiye’nin ticaretini dijital platformlara
entegre etme hızı giderek
artıyor. 2015 yılında 25 milyar liraya
yaklaşan Türkiye e-ticaret cirosu, bir yılda
yüzde 20’nin üzerinde büyüdü, 2016 yılı
sonunda 30 milyar lirayı geçti. Bilişim
Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) online
alışveriş sektörü araştırmasına göre E-ticarettte
ödemelerin yüzde 85’inin kredi
kartı, yüzde 11’inin kapıda ödeme, yüzde
4’ünün de EFT-havale yoluyla yapıldığı-
nı belirtiliyor. Bankaların bir süre önce
açıkladıkları verilere göre, 875 bini kredi
kartı ile olmak üzere internet üzerinden
yapılan günlük parasal işlem adedi 1
milyon 30 bine ulaştı.
e-ticaret Türkiye’nin ticaretini dijital platformlara entegre etme hızı giderek artıyor. 2015 yılında 25 milyar liraya yaklaşan Türkiye e-ticaret cirosu, bir yılda yüzde 20’nin üzerinde büyüdü, 2016 yılı sonunda 30 milyar lirayı geçti. Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) online alışveriş sektörü araştırmasına göre E-ticarettte ödemelerin yüzde 85’inin kredi kartı, yüzde 11’inin kapıda ödeme, yüzde 4’ünün de EFT-havale yoluyla yapıldığı- nı belirtiliyor. Bankaların bir süre önce açıkladıkları verilere göre, 875 bini kredi kartı ile olmak üzere internet üzerinden yapılan günlük parasal işlem adedi 1 milyon 30 bine ulaştı.
Sağlık Turizmi
Bakıldığında 2016 yılı turizm
sektörü için tablo şöyleydi: Türkiye'de
otellerin doluluk oranları yüzde
17,8'lik kayıp yaşandı, otellerin doluluk
ortalaması ise yüzde 50,8'di. Bu oran
ile Türkiye Avrupa'nın en düşük doluluk
oranına sahip ülkesi oldu. Son iki yıldır
turizmde kan kaybının yaşanması Türk
Turizm Sektörü'nü alternatif arayışları-
na yönlendirdi. Deyim yerindeyse 2017
turizm sektörü için geri dönüş yılı oldu.
Geçtiğimiz yıl turizm sektörü adına
dikkat çeken gelişme sağlık turizminde
yaşanan ataktı. Türkiye Sağlık Turizmi
Konseyi'nin verilerine göre ocak-kasım
aylarında Türkiye'ye 751 bin sağlık
turisti geldi. Türkiye Sağlık Turizmini
Geliştirme Konseyi (THTC) Kurucu Baş-
kanı Emin Çakmak, bu turistlerden elde
edilen gelirin 7 milyar doları aşacağını
öngördüklerini söyledi.
Sağlık Turizmi Bakıldığında 2016 yılı turizm sektörü için tablo şöyleydi: Türkiye'de otellerin doluluk oranları yüzde 17,8'lik kayıp yaşandı, otellerin doluluk ortalaması ise yüzde 50,8'di. Bu oran ile Türkiye Avrupa'nın en düşük doluluk oranına sahip ülkesi oldu. Son iki yıldır turizmde kan kaybının yaşanması Türk Turizm Sektörü'nü alternatif arayışları- na yönlendirdi. Deyim yerindeyse 2017 turizm sektörü için geri dönüş yılı oldu. Geçtiğimiz yıl turizm sektörü adına dikkat çeken gelişme sağlık turizminde yaşanan ataktı. Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi'nin verilerine göre ocak-kasım aylarında Türkiye'ye 751 bin sağlık turisti geldi. Türkiye Sağlık Turizmini Geliştirme Konseyi (THTC) Kurucu Baş- kanı Emin Çakmak, bu turistlerden elde edilen gelirin 7 milyar doları aşacağını öngördüklerini söyledi.
Madencilik
2018 yılı itibariyle yerli kömür üretimi
ve santral yapımına yönelik özel
bir teşvik paketi hazırlığında olunduğu
ilan edilince sektörde hareketlenme
başladı. Yaklaşık 35 – 40 milyon tonluk
kömür ithalatını azaltmaya yönelik
bu girişim, sektörde yeni yatırım ve
işbirliklerinin kapısını aralamış oldu.
Ülkemiz rezerv ve üretim miktarları
açısından linyitte dünya ölçeğinde orta
düzeyde, taşkömüründe ise alt dü-
zeyde değerlendiriliyor. 2015 yılı sonu
itibariyle 126,9 milyon ton eşdeğer
petrol (MTEP) olan ülkemizin toplam
birincil enerji tüketiminde kömürün
payı payı 27,3'dür. 2016 yılı sonu
itibariyle ömüre dayalı santral kurulu
gücü 17.316 MW ve toplam kurulu
gücün yüzde 22,1'ine karşılık geliyor.
Görüldüğü gibi elektrik üretiminde
linyit Türkiye için önemli bir yer alıyor.
Madencilik 2018 yılı itibariyle yerli kömür üretimi ve santral yapımına yönelik özel bir teşvik paketi hazırlığında olunduğu ilan edilince sektörde hareketlenme başladı. Yaklaşık 35 – 40 milyon tonluk kömür ithalatını azaltmaya yönelik bu girişim, sektörde yeni yatırım ve işbirliklerinin kapısını aralamış oldu. Ülkemiz rezerv ve üretim miktarları açısından linyitte dünya ölçeğinde orta düzeyde, taşkömüründe ise alt dü- zeyde değerlendiriliyor. 2015 yılı sonu itibariyle 126,9 milyon ton eşdeğer petrol (MTEP) olan ülkemizin toplam birincil enerji tüketiminde kömürün payı payı 27,3'dür. 2016 yılı sonu itibariyle ömüre dayalı santral kurulu gücü 17.316 MW ve toplam kurulu gücün yüzde 22,1'ine karşılık geliyor. Görüldüğü gibi elektrik üretiminde linyit Türkiye için önemli bir yer alıyor.
Finans ve Sigortacılık
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu (BDDK), ekim sonu itibarıyla
bankacılık sektörünün konsolide
olmayan ana göstergelerini açıkladı.
Buna göre, Ekim 2017 döneminde
bankacılık sektörünün aktif büyüklü-
ğü 3 trilyon 168 milyar 427 milyon
lira olarak gerçekleşti. Sektörün aktif
toplamı 2016 sonuna göre 437 milyar
390 milyon lira arttı. Ekim 2017 dö-
neminde en büyük aktif kalemi olan
krediler 2 trilyon 45 milyar 553 milyon
lira, menkul değerler 386 milyar 445
milyon lira olarak hesaplandı. Bankacılık
sektörünün net karı, bu yılın
10 ayında 2016'nın aynı dönemine
göre yüzde 28,3 artışla 41 milyar
159 milyon liraya yükseldi. Her şeye
rağmen bankacılık karlılığını koruyor.
2018 yılında da önceki yıllarda olduğu
gibi büyüme seyrinin devam etmesi
bekleniyor. Bu karlılıkla beraber 2017
yılı bir anlamda finans sektörünün
yılıydı denebilir. Zira her ne kadar
trafik sigortacılığında sıkıntılar olsa
da sigortacılık zorunlu emeklilikle yılın
kazanını oldu. 2017 yılının başlangıcıyla
birlikte Türkiye'de zorunlu Bireysel
Emeklilik Sigortası (BES) sistemine
geçildi. 26 Temmuz itibariyle sisteme
giren 6 milyon çalışanın 2,6 milyonu
sistemde kaldı, cayma oranı yüzde 57
oldu.
Finans ve Sigortacılık Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), ekim sonu itibarıyla bankacılık sektörünün konsolide olmayan ana göstergelerini açıkladı. Buna göre, Ekim 2017 döneminde bankacılık sektörünün aktif büyüklü- ğü 3 trilyon 168 milyar 427 milyon lira olarak gerçekleşti. Sektörün aktif toplamı 2016 sonuna göre 437 milyar 390 milyon lira arttı. Ekim 2017 dö- neminde en büyük aktif kalemi olan krediler 2 trilyon 45 milyar 553 milyon lira, menkul değerler 386 milyar 445 milyon lira olarak hesaplandı. Bankacılık sektörünün net karı, bu yılın 10 ayında 2016'nın aynı dönemine göre yüzde 28,3 artışla 41 milyar 159 milyon liraya yükseldi. Her şeye rağmen bankacılık karlılığını koruyor. 2018 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi büyüme seyrinin devam etmesi bekleniyor. Bu karlılıkla beraber 2017 yılı bir anlamda finans sektörünün yılıydı denebilir. Zira her ne kadar trafik sigortacılığında sıkıntılar olsa da sigortacılık zorunlu emeklilikle yılın kazanını oldu. 2017 yılının başlangıcıyla birlikte Türkiye'de zorunlu Bireysel Emeklilik Sigortası (BES) sistemine geçildi. 26 Temmuz itibariyle sisteme giren 6 milyon çalışanın 2,6 milyonu sistemde kaldı, cayma oranı yüzde 57 oldu.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >