Osmanlı’da kurban bayramı gelenekleri

​Osmanlı’da kurban bayramı gelenekleri
​Osmanlı’da kurban bayramı gelenekleri

Osmanlı'da Kurban Bayramı gelenekleri nelerdi? Kaç yaşına gelmiş olursak olalım bayram söz konusu olduğunda hala içimizin kıpır kıpır oluşunu yaşadığımız coğrafyanın birbirinden güzel bayram geleneklerine borçluyuz. Kurban Bayramı'na kavuştuğumuz bu günlerde ise bunları anımsamanın en doğru zamanı. Akraba ziyaretleri, bayram yemekleri, tepsi tepsi baklavalar, özenli kıyafetler tüm bunlar bayramı bizim için oldukça özel kılan detaylar. Geçmişimize baktığımızda bayramlara verilen bu değerin bir ata mirası olduğunu görmek oldukça mümkün.

  • Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze ulaşmış ya da ulaşamamış onlarca gelenek arasından en özel konumlandırabileceklerimiz; bayram gelenekleri. Bu bayramda üzerine farz olanların kurban keserek ihtiyaç sahiplerine dağıtacağı, cemaat ile birlikte bayram namazının kılınacağı, yardımlaşmanın ve dayanışmanın yaşanacağı birbirinden güzel günler bizi bekliyor.

Bu bayram geçmişimize bir ışık tutarak Osmanlı’da kurban bayramı geleneklerine göz atıp, tarihin içinde bir zaman yolculuğuna çıkıp geçmişi yad edelim istedik. Ecdadımızın Kurban Bayramlarını nasıl geçirdiğine, ne gibi geleneklere sahip olduğuna gelin hep birlikte göz atalım.

  • Padişah tarafından her bayram öncesi tembihnâmeler yayınlanırdı. Tembihnâmelerle birlikte evlerde, konaklarda, saraylarda ummalı bir temizlik başlar, bayram telaşesi tüm payitahtı sarardı. Tembihnâmelerde bayramlarda ahlaka aykırı davranışlardan uzak durulması gerektiğine de geniş verilirdi. Kısacası maddi ve manevi temizliğe yönelik öneriler olarak yayınlanırdı.
  • • Arife günü top atışlarıyla başlayan bayram, son günün ikindi namazında atılan top ile sona ererdi.
  • Padişaha özel olarak hazırlanan koç, özel kostümlü görevliler tarafından beslenir, taşınır ve hazırlanırdı.

  • Kurban bayramında arefe günü Topkapı Sarayı’nda 2, bayram sabahı sarayda binek taşının önünde törenlerle 7 adet olmak üzere toplam 9 kurbanlık padişah adına kesilirdi.
  • • Arife gecesi mahalle bekçileri, sabaha karşı davul çalıp mani söyleyerek bayramın gelişini coşkulu bir şekilde kutlarlardı.
  • • Osmanlı’da bayramdan önce çeşitli kesimlere çeşitli hediyeler dağıtılırdı. Askerlere ve memurlara birer maaş ikramiye; Ayasofya, Sultanahmet, Fatih ve Süleymaniye gibi payitaht içinde bulunan camiler başta olmak üzere tüm camilerde ulemaya kürk behası adı verilen hediyeler dağıtılırdı.

  • • Cezasının üçte ikisini yerine getirmiş olan mahkumların suçlara göre ayrılmış belirli bir kısmı da bayram dolayısıyla affedilirdi. Diğer tüm mahkumlara da bayramın birinci günü helva dağıtılırdı.
  • • Bayram boyunca sokaklarda, caddelerde "arife çiçeği" olarak adlandırılan çocuklar olurdu. İçlerindeki coşkuya yenilip bayram gününü bekleyemeden arife gününden bayramlık kıyafetlerini giyip dışarı çıkan çocuklara bu sebepten ötürü ‘arife çiçeği’ denirdi.
  • • Günümüzde veresiye defteri adıyla bilinen zimem defterlerine yazdırarak ihtiyaçlarını gideren ihtiyaç sahiplerinin borçları durumu iyi kimseler tarafından satın alınan zimem defterleriyle birlikte ödenir. Bayramda yardımlaşmanın en güzel örneği sergilenirdi.

  • • Kurban Bayramlarında fazla miktarda et tüketiminden dolayı bozulan sindirim sistemleri sebebiyle her evde mutlaka turunç reçeli kaynatılır. Kurban Bayramlarında her evden mis gibi turunç kokuları yayıldığından turunç Osmanlı’da kurban bayramının en güzel simgelerinden biriydi.