ABD, yangına körükle gidiyor

​ABD, yangına körükle gidiyor
​ABD, yangına körükle gidiyor

Donald Trump’ın Kudüs kararının arkasında özellikle iki ismin bulunduğuna dikkat çekiliyor: Damadı Jared Kushner ve Başkan Yardımcısı Mike Pence.

ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık 2017 günü Beyaz Saray’dan dünyaya ilan ettiği kritik adım, önümüzdeki hafta hayata geçiyor. Amerikan yönetimi, Tel Aviv’deki büyükelçilik binasını 14 Mayıs 2018 Pazartesi günü törenle Kudüs’e taşıyacak. Kararla birlikte Kudüs’ün İsrail’in resmi başkenti olarak tanınması da neredeyse kesinleşirken, ABD’yi bazı Avrupa ülkelerinin de takip etmesi bekleniyor.

ABD Başkanı Donald Trump, kritik Kudüs kararını açıklarken. (Jonathan Ernst / Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, kritik Kudüs kararını açıklarken. (Jonathan Ernst / Reuters)

Büyükelçiliğin taşınmasıyla ilgili belirlenen tarihin, İsrail’in 70’inci kuruluş yıldönümüne denk getirilmesi, ABD yönetimi tarafından İsrail’e sunulan bir jest olarak değerlendirildi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın başdanışmanlarından Hanan Aşravi, bu tarihin seçilmesinin tek amacının Filistin halkını provoke ederek gerilimi tırmandırmak olduğunu kaydetti.

Hanan Aşravi
Hanan Aşravi

Maliyet şimdiden tartışılıyor

Büyükelçiliğin Kudüs’e taşınması kararının başlattığı çok sayıda tartışmadan biri, Kudüs’teki yeni binanın kaça mal olacağı meselesi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, büyükelçilik binasının, ABD Kudüs Başkonsolosluğu’nun şimdiki yeri olan Arnona semtinde olacağı, daha sonra büyük bir yerleşkeye geçileceği kaydedildi.

ABD'nin Kudüs Başkonsolosluğu, Arnona semtindeki bu tarihi binada hizmet veriyor.
ABD'nin Kudüs Başkonsolosluğu, Arnona semtindeki bu tarihi binada hizmet veriyor.

Taşınma ve yerleşme masraflarının birkaç yüz milyon doları bulabileceği belirtiliyor. ABD’li kumar zengini Yahudi işadamı Sheldon Adelson’un, masrafların ciddi bir kısmını karşılamayı taahhüt ettiği, gelen bilgiler arasında. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun da en büyük destekçilerinden biri olan Adelson, Donald Trump için düzenlenen seçim kampanyasına da milyonlarca dolarlık bağışta bulunmuştu.

Sheldon Adelson
Sheldon Adelson

Adelson, İsrail’de yayımlanan Yisrael Hayom gazetesinin sahibi olarak, medya alanında da yüksek meblağlı yatırımlara sahip. Söz konusu gazete, Netanyahu iktidarını destekleyen bir çizgide yayın yapıyor.

Sheldon Adelson, Netanyahu destekçisi çizgisiyle bilinen Yisrael Hayom gazetesinin de sahibi.
Sheldon Adelson, Netanyahu destekçisi çizgisiyle bilinen Yisrael Hayom gazetesinin de sahibi.

Köklü politikadan keskin dönüş

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs konusundaki radikal adımı, Washington’ın on yıllardan beri sürdürdüğü köklü Filistin politikasından keskin bir dönüşü ifade ediyor. 1948’de İsrail’in resmen kurulmasından sonra bu ülkeyi tanıyan, ancak sonrasındaki çeşitli dönemlerde Araplarla Yahudiler arasında denge kurmaya çalışan ABD, Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasına yönelik girişimleri hep reddetmişti. 1980 yılının temmuz ayında, dönemin Başbakanı Menachem Begin liderliğindeki İsrail hükümeti Kudüs’ü “ebedi ve bölünmez başkent” ilan ettiğinde, Amerika ciddi tepki göstermiş, uluslararası kamuoyu da aynı çizgiyi benimsemişti.

Menachem Begin
Menachem Begin

Seçim vaatleri arasında “Büyükelçilik binasını Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma”yı sürekli tekrarlayan Donald Trump ise, koltuğuna oturur oturmaz bu yönde adım atarak, hem Amerikan kamuoyunu hem de uluslararası toplumu şaşırttı.

İngiltere ve diğer Batılı ülkelerin reddettiği politika değişikliği, BM Genel Kurulu’nda bir oylamaya da konu oldu. 9’a karşı 128 oyla, üye ülkeler Trump’ın Kudüs kararını kınadı. Oylama sonucu, Amerikan dış politikası açısından ciddi bir diplomatik yenilgi olarak kayıtlara geçti.

21 Aralık 2017'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada ABD'nin Kudüs kararı kınandı. (Abdülhamid Hoşbaş / AA)
21 Aralık 2017'de BM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada ABD'nin Kudüs kararı kınandı. (Abdülhamid Hoşbaş / AA)

Kararın arkasında isimler

Donald Trump’ın Kudüs kararının arkasında özellikle iki ismin bulunduğuna dikkat çekiliyor: Damadı Jared Kushner ve Başkan Yardımcısı Mike Pence.

Damat Kushner’in İsrail yanlısı bir Yahudi oluşunun yanı sıra, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ABD ziyaretleri sırasında Kushner’lerin evinde kaldığı biliniyor.

ABD Başkanı Donald Trump ve damadı Jared Kushner. (Kevin Lamarque / Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve damadı Jared Kushner. (Kevin Lamarque / Reuters)

Kushner’in Ortadoğu’nun çeşitli ülkelerinde yatırımlar yaptığı ve bazı Arap siyasetçilere danışmanlık hizmeti sunduğu da, basına yansıyan bilgiler arasında.

Mike Pence, bir Hıristiyan olsa da, Siyonist ideallere destek veren bir isim olarak tanınıyor. Trump’ın bilhassa Pence tarafından cesaretlendirildiği, kulislerde dile getirilen başlıca iddia.

Donald Trump ve Mike Pence. (Joshua Roberts / Reuters)
Donald Trump ve Mike Pence. (Joshua Roberts / Reuters)

Amerikan siyasetine yön veren Cumhuriyetçi kadrolar içinde, kendilerini “Evanjelik” olarak tanımlayan ve İsrail yanlısı tavır alan bir kesimin varlığı biliniyor. Başkan Trump, Kudüs konusundaki kararıyla, ülkesinin Ortadoğu politikasının tamamen bu kesime teslim edildiğini de ortaya koymuş oldu.

Acele ettiren üç sebep

Trump yönetiminin, Ortadoğu’nun diğer birçok sorunu dururken, Kudüs meselesini öne çıkarması ve hızlı davranması, İsrail basınında üç ana nedene dayandırılıyor:

İlk olarak, İsrail Başbakanı Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump’ın, iç siyasette oldukça zor günler geçirdiğine dikkat çekiliyor. Her iki liderin de çeşitli soruşturmalar ve adli süreçlerle karşı karşıya olduğu düşünüldüğünde, Kudüs gibi sembolik bir konudaki “başarı”nın ikisine de iyi geleceği konuşuluyor.

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu. (Ronen Zvulun / Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu. (Ronen Zvulun / Reuters)

İkincisinde, ABD’nin “şımarık” olarak değerlendirdiği Filistin yönetimine bir ders verme gayreti dile getiriliyor. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’in Filistin yönetimini kastederek yaptığı, “Bu karardan hoşlanmayabilirsiniz. Bunu övmek zorunda da değilsiniz. Hatta, hiç kabul etmeme seçeneğiniz de var. Ama şunu bilin: Bu karar, asla değişmeyecek!” açıklaması da, durumu özetler mahiyette.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley

Ve son olarak, büyükelçiliğin bir an önce taşınmasının, bu kararı değiştirmeye tarafları zorlayacak uluslararası bir gelişme yaşanmadan, hızlıca yerine getirmenin en makul seçenek olduğu kaydediliyor. Ayrıntıların müzakere edilmesiyle geçirilecek zamanın, kararın uygulanması ihtimalini de güçleştireceği değerlendiriliyor.

23 yıldır bekleyen karar

ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınmasıyla ilgili tasarı, 25 Ekim 1995’te Amerikan Kongresi’nde kabul edilmişti. Senato’da 5’e karşı 93, Temsilciler Meclisi’nde ise 37’ye karşı 374 oyla kabul edilen tasarıda, büyükelçiliğin taşınması için harcanacak bütçe de kalem kalem belirlenmişti. Tasarıya göre, büyükelçilik, 31 Mayıs 1999’dan daha geç olmamak kaydıyla, belirtilen bütçe kullanılarak Tel Aviv’den Kudüs’e taşınacaktı.

Bill Clinton (Solda), George W. Bush (Ortada) ve Barack Obama
Bill Clinton (Solda), George W. Bush (Ortada) ve Barack Obama

Trump’tan önceki Amerikan başkanları Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama, Arap dünyasından gelecek tepkileri göze alamadıkları için, kararın uygulanmasını 6’şar aylık sürelerle ertelemişlerdi.