Arap dünyasıyla İsrail arasında dikkat çekici bir yakınlaşmaya yaşanmaya devam ediyor. Özellikle İran karşıtlığı ortak paydasında buluşan iki cephenin temsilcileri, son olarak Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlenen "Ortadoğu'da Barış ve Güvenlik Konferansı"nda bir araya geldi. İlk kez bir İsrail başbakanıyla Arap dünyasının üst düzey temsilcilerinin aynı masanın etrafında açıktan poz verdiği konferans, İsrail'le Arap devletleri arasındaki yakınlaşmayı da yeniden gözler önüne serdi.
Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile baş başa görüşürken, Bahreyn Dışişleri Bakanı'nın açıklamaları zirveye damgasını vurdu. Kapalı oturumda söz alan Bakan Halid bin Ahmed el Halife, "İran tehdidiyle mücadele, Filistin davasından daha önemli" diyerek, ilginç bir çıkış yaptı. Netanyahu'nun basın ofisi tarafından paylaşılan açıklama, daha sonra sosyal medya hesaplarından silindi.
Arap dünyasında İsrail'le resmi diplomatik ilişkiye sahip yalnızca iki ülke var: Mısır ve Ürdün. Mısır'ın 1979'da Ürdün'ün de 1994'te imzaladığı barış anlaşmalarıyla İsrail Arap dünyasına giriş yaparken, diğer ülkeler de Tel Aviv yönetimiyle gayri resmi münasebetlerini sürdürüyor. Özellikle yeni Suudi Arabistan yönetimiyle İsrail hükümeti arasında sıra dışı bir yakınlaşmanın ve istihbarat paylaşımının gerçekleşmekte olduğu kaydediliyor.
Son yıllarda öne çıkan İran tehdidi Arap hükümetlerinin İsrail'le yakınlaşmasına yol açıyor. Siyasi gözlemcilere göre, İsrail'le yaşanan bahar havasının tek nedeni İran tehdidi değil. Bölgedeki "İslamcı" hareketlerin yarattığı korku da Arap dünyasının otokrat hükümetlerini Tel Aviv'e yaklaştıran bir başka neden. Bunun dışında ekonomik ilişkiler ve bölgesel yatırımlar da iki tarafın birbirine yönelik sıcak mesajlarında etkili oluyor.