Bahreyn-İsrail barışına doğru

Manama ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin birkaç yıl içinde normalleşmesi öngörülüyor.
Manama ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin birkaç yıl içinde normalleşmesi öngörülüyor.

Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed'in geçtiğimiz hafta yaptığı bir Twitter paylaşımı oldukça dikkat çekti. Ancak bu paylaşım, iki ülke arasındaki "ilişkiler" açısından bir ilk değildi.

İsrail’in geçtiğimiz hafta Suriye topraklarına düzenlediği bombardımanların ardından, Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Âl-i Halîfe’den dikkat çekici bir yorum geldi. Twitter hesabından konuyla ilgili bir açıklama yapan Bahreynli Bakan, İsrail’in kendini savunma hakkının olduğunu söyledi. İsrail ve İran arasında Suriye toprakları üzerinden gerçekleşen karşılıklı saldırılar hakkında, Bahreyn dışında herhangi bir Arap ülkesinden resmi açıklama gelmedi. Bahreyn dışında, İsrail’e açıktan destek olan ülkelerse ABD, Almanya ve İngiltere.

Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Âl-i Halîfe (Faisal Al Nasser / Reuters)
Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid bin Ahmed Âl-i Halîfe (Faisal Al Nasser / Reuters)

İsrail’le resmi herhangi bir bağlantısı ve diplomatik münasebetleri bulunmayan bir ülkenin, İsrail’in “kendini savunma” hakkının olduğundan söz etmesi, diplomatik çevrelerde şaşkınlıkla karşılandı. Ancak bölgedeki ilişki ağlarına dikkatle bakıldığında, Bahreyn’in İsrail’le açıktan barış anlaşması imzalamaya ve diplomatik bağlantı kurmaya oldukça yaklaştığı söylenebilir. Bazı İsrailli kaynaklara göre, Manama ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin en fazla iki yıl içinde normalleşmesi bile mümkün.

Halid bin Ahmed'in söz konusu Twitter paylaşımı.
Halid bin Ahmed'in söz konusu Twitter paylaşımı.

Bahreyn, geçtiğimiz hafta İsrail’de düzenlenen bir bisiklet şampiyonasına kendi milli sporcularını resmen göndererek, İsrail’le normalleşme yolunda ilginç bir adım daha atmıştı. Avrupa pasaportuyla ülkeye giriş yapan sporcular, müsabaka sırasında ülkelerinin renklerini taşıyan flamalar giyerek, bir ilke imza atmıştı. İsrail, 14 Mayıs’ta hem kuruluş yıl dönümünü hem de ABD Büyükelçiliği’nin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasını kutlamaya hazırlanırken, Bahreyn’in bu adımı, Filistinliler tarafından büyük bir öfkeyle karşılandı. Filistin Bisiklet Kulübü Başkanı Melek Hasan, “İsrail bizim serbestçe hareket etmemizi engellerken… Gerçekten büyük bir şok yaşıyoruz!” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Kudüs'te düzenlenen bisiklet turuna katılan Bahreynli sporcular.
Kudüs'te düzenlenen bisiklet turuna katılan Bahreynli sporcular.

Şaşkınlık ve kızgınlıkla karşılanan bu gelişmelerden çok önce Bahreyn, İsrail’le doğrudan iletişim kurabileceği stratejik bir kanalı çoktan tesis etmişti. 2008’de, Bahreyn Yahudi cemaati mensuplarından Huda Ezra Nunu, ülkesinin (ve bir Arap ülkesinin) ilk Yahudi büyükelçisi olarak, ABD’nin başkenti Washington D.C.’nin yolunu tutmuştu. 2013’e kadar 5 yıl boyunca ABD’de Bahreyn’i temsil eden Nunu, Amerikan basınına yaptığı açıklamada “Gayet normal bir şekilde Yahudi kültürü içinde doğdum ve büyüdüm. Bu, Amerika’da Yahudi olarak büyümekten farksızdı. Bahreyn’de herhangi bir şekilde ayrımcılığa da maruz kalmadım” dedi.

Huda Ezra Nunu
Huda Ezra Nunu

Geçtiğimiz yüz yılın başında Irak’tan göç eden bir aileye mensup olan Huda Ezra Nunu, Bahreyn siyasetinde boy gösteren ilk Yahudi değildi. 1934’te, büyükbabası Abraham Nunu, başkent Manama şehir konseyinde üye olarak yer almış, kuzen, İbrahim Davud Nunu da 2000’de Bahreyn Meclisi’nde milletvekili sıfatıyla görev yapmıştı.

Büyükelçi Huda Ezra Nunu, ABD’de görev yaptığı süre boyunca, Bahreyn’le Amerika’daki Yahudi lobisinin temsilcileri arasında elçilik vazifesini de yürüttü. Bahreyn yönetimi, İsrail ve Yahudi cemaatlerine göndereceği çeşitli mesajları Büyükelçi Nunu üzerinden iletti.

Huda Ezra Nunu ve esk ABD Başkanı George W. Bush
Huda Ezra Nunu ve esk ABD Başkanı George W. Bush

İsrail’in kurulduğu 1948 yılı itibariyle, Bahreyn’de 1500 dolayında Yahudi yaşıyordu. İsrail’in kuruluşu ilan edilir edilmez başkent Manama’da çıkan Yahudi karşıtı olaylarda, Yahudilerin yaşadığı mahallelere yönelik talan ve baskınlar baş gösterdi. Kudüs’ün İsrail tarafından işgal edildiği tarih olan 1967’de, Bahreyn’de 500 dolayında Yahudi kalmıştı. Günümüzde Bahreyn’de kendilerini Yahudi olarak tanımlayan kişi sayısının 40 civarında olduğu belirtiliyor.

Abraham Nunu (Sağda) ve ailesi, Bahreyn'de kalan Yahudilerin önde gelenlerinden.
Abraham Nunu (Sağda) ve ailesi, Bahreyn'de kalan Yahudilerin önde gelenlerinden.

Son olarak, parçaları zihinlerimizde birleştirmemize yardım edecek iki anekdot:

1)

İsrail’de yayımlanan Maariv gazetesinin 2014’teki bir haberinde, Bruce Kashdan adlı bir özel diplomattan söz ediliyordu. 1960’larda İngiltere’den İsrail’e göç eden Kashdan, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın gizli bir takım operasyonlarını yürütüyordu. Son olarak İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından “Körfez’le ilişkilerden sorumlu isim” olarak atanan Kashdan’ın, şimdiye kadar hiçbir yerde fotoğrafı yayımlanmamış.

2005 tarihli bir WikiLeaks belgesinde, dönemin Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Bin Mubarek el Halîfe, İsrail’in “başıboş” büyükelçisi Bruce Kashdan ile görüştüğü bilgisi yer alıyordu. Bahreynli Bakan’a göre, iki ülke arasındaki ilişki “sessiz, adeta iş ilişkisini andıran bir diyalog biçiminde” idi.

Eski Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Bin Mubarek el Halîfe
Eski Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed Bin Mubarek el Halîfe

2007 tarihli bir başka WikiLeaks belgesinde de, şu anda hâlâ görevde bulunan Bahreyn’in yeni Dışişleri Bakanı Halid Bin Ahmed’in, Manama’daki ABD Büyükelçisi’ne söylediği şu söz aktarılıyordu: “Bir röportaj vermiştim. Kashdan beni aradı ve röportajı beğendiğini söyledi”.

2)

İsrail Parlamentosu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın 2013 bütçesi müzakere edilirken, “Körfez ülkelerindeki bir diplomatik misyon için pay” ayrıldığından söz edilmesi, ülke basınının dikkatinden kaçmamıştı. Haaretz gazetesi, o Körfez ülkesinin hangisi olabileceğini değerlendirirken, Bahreyn’i özellikle zikrediyordu.

Kim bilir, belki de günün birinde “Bahreyn, İsrail’le diplomatik ilişkileri resmen başlattığını duyurdu” şeklinde bir haberle uyanırız. Böylece Bahreyn, kendisinden önceki iki Arap ülkesi Mısır ve Ürdün’ü takip ederek, İsrail’i resmen tanıyan üçüncü Arap ülkesi sıfatını kazanır.