Çaresiz kaçış...

Suriye’nin güneybatısında yer alan Dera kasabası ve çevresi, yoğun bombardıman nedeniyle tam bir insanlık dramına şahitlik ediyor. İran’ın desteklediği Beşşar Esed rejimi ve Rus ordusuna ait savaş uçaklarının sürekli bombaladığı bölgede on binlerce sivil, çaresiz bir şekilde canını kurtarmaya çalışıyor. Ürdün’ün sınırı kapatması, bir diğer kaçış istikameti olan Golan Tepeleri’nin de İsrail’in işgali altında olması nedeniyle, sivillerin gidebileceği herhangi bir yer de bulunmuyor. Yaklaşık bir haftadır devam eden bombardımanda, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere, en az 200 kişinin hayatını kaybetti açıklandı.

Rejim ve Rusya’nın bombardımanı nedeniyle yaşadıkları bölgeleri terk etmek durumunda kalan insanların sayısının 120 bin civarında olduğu tahmin edilirken, muhalif gruplar, rejimle başlatılan ateşkes görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Ürdün ve İsrail’in, sınırda bekleyen on binlerce sivile insani yardımda bulunduğu, ancak kapıları kapalı tuttuğu kaydediliyor. Suriye krizinin başlangıcından bu yana ülkeye akın eden Suriyeli mültecileri kabul eden Ürdün, yaklaşık 1,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Ekonomik krizin tetiklediği bir protesto dalgasının ardından iş başına gelen yeni Ürdün hükümeti, daha fazla mülteciyi almaya güçlerinin yetmeyeceğini açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler’in hazırladığı son rapora göre, 2018 başından bu yana, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde 920 binden fazla insan, yaşadığı toprakları terk etmek zorunda kaldı. Bu rakam, yedi yıldır devam eden savaş sürecinde bir rekoru ifade ediyor. İnsan hakları örgütlerinin çağrılarına rağmen, rejim ve Rusya’nın bombardımana devam etmesi, Suriye’deki insanî krizi daha da derinleştiriyor.