Filistin'e adanmış bir ömür: Faysal Huseynî

Filistin'e adanmış bir ömür: Faysal Huseynî.
Filistin'e adanmış bir ömür: Faysal Huseynî.

Filistin Direnişi'nin bayraktarlığını yapan bir aileden gelen Faysal Huseynî'nin Filistin Kurtuluş Örgütü'ne katılmasıyla başlayan silahlı mücadele serüveni Altı Gün Savaşları'nda İsrail'e karşı Arapların ağır yenilgisinin ardından siyasî çözüm arayışına dönüştü. FKÖ üyeliği sebebiyle çok kez tutuklanan, siyasî çözüm için çeşitli girişimlerde bulunan ve Kudüs İşlerinden Sorumlu Bakanlık da yapan Huseynî, vefat ettiği zamana kadar Filistin'in işgalden kurtarılması ve bağımsızlığı için siyasî mücadelesini sürdürdü.

Faysal Huseynî, 17 Temmuz 1940’ta Bağdat’ta dünyaya geldi. Irak toprakların dünyaya gelen Huseynî, buna rağmen ileride hayatını adayacağı davanın adeta içine doğdu; zira birçok yakını uzun yıllardır Filistin Direnişi'nin bayraktarlığını yapıyordu. 1948 yılındaki Arap-İsrail Savaşı sırasında şehit edilen babası Abdulkadir Huseynî, Arapların gözünde bir savaş kahramanıydı. Dedesi Musa Kasım Paşa da bölgedeki İngiliz hâkimiyeti sırasında Filistin milliyetçiliğinin yılmaz savunucularındandı. Bir diğer akrabası Hacı Emin Huseynî de dönemin siyasî ve dinî önderlerinden biriydi ve uzun yıllar Filistin Müftülüğü yapmıştı.

Faysal Huseynî.
Faysal Huseynî.

Küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Kudüs’e yerleşen Huseynî, babasının ölümünden sonra ailesiyle birlikte Kahire’ye gitti. Uzun yıllar burada kaldı ve eğitimini yine burada sürdürdü. Kahire Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi aldığı sırada Yaser Arafat’la tanıştı ve Fetih’e katıldı. Burada tanıştığı fikirlerin etkisinde kalarak okulu bıraktı ve Şam’daki bir askerî okula kaydoldu. 1967’de askerî okuldan mezun olarak Filistin Kurtuluş Örgütü’ne katıldı.

5 Haziran 1967’de başlayan Altı Gün Savaşları’nda Araplar ağır bir yenilgi aldı. İsrail, Suriye'den Golan Tepeleri’ni, Ürdün’den Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü ve Mısır’dan da Gazze Şeridi’ni aldı. Yaşanan mağlubiyetin ardından Huseynî, etkin bir mücadele için Kudüs’e döndü. Kısa süre sonra evinde makinalı tüfek bulundurduğu gerekçesiyle İsrail tarafından tutuklandı ve bir yıl cezaevinde kaldı.

Hapiste geçirdiği sürede İbranice ve İngilizce öğrendi.
Faysal Huseynî, 1979 yılında Filistin tarihini araştırmak maksadıyla “Arap Araştırmaları Topluluğu”nu kurdu.
Faysal Huseynî, 1979 yılında Filistin tarihini araştırmak maksadıyla “Arap Araştırmaları Topluluğu”nu kurdu.

Bölgede devam eden karışıklıklar Huseynî’yi silahlı mücadeleden uzaklaştırdı. Siyasî çözüm arayışlarına başlayan Huseynî, İsrail’in önden gelen isimleriyle birlikte forumlar düzenledi ve protesto gösterileri organize etti. 1979 yılında Filistin tarihini araştırmak maksadıyla “Arap Araştırmaları Topluluğu”nu kurdu. 1982’de İsrail’in Lübnan’ı işgaliyle birlikte FKÖ terör örgütü ilân edildi ve Huseynî 1982-1987 yılları arasında defalarca örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklandı.

Faysal Huseynî'nin dedesi Musa Kasım Paşa (ortada, fesli) ve Arap İsyanı'nın mimarı Şerif Hüseyin.
Faysal Huseynî'nin dedesi Musa Kasım Paşa (ortada, fesli) ve Arap İsyanı'nın mimarı Şerif Hüseyin.

Aralık 1987’de Batı Şeria ve Gazze’de başlayan İntifada sırasında İsrail tarafından koz olarak kullanılan isimler arasında yer aldı. Serbest bırakıldıktan sonra, İsrail tarafından kapatılan Arap Araştırmaları Topluluğu için evini ofis olarak kullanmaya başlayınca “kamuoyunu ayaklanmaya teşvik ettiği” gerekçesiyle bu kez de ev hapsinde tutuldu.

Körfez Savaşı’ndan sonra Madrid’de düzenlenen Ortadoğu Barış Konferansı’nda, İsrail Başbakanı İzak Şamir’in FKÖ’lü kimseyi muhatap kabul etmeyeceğini açıklamasının ardından, Filistinli delegelere danışmanlık yapmakla yetindi. Şamir’in görevden ayrılmasından sonra İsrail ve FKÖ arasında barış görüşmelerinin yolu açılınca Huseynî de masaya çağrılan isimler arasında yer aldı ancak Arafat ile yaşadığı fikir ayrılıkları masadan kalkmasına sebep oldu.

Bölgede devam eden karışıklıklar Huseynî’yi silahlı mücadeleden uzaklaştırdı.
Bölgede devam eden karışıklıklar Huseynî’yi silahlı mücadeleden uzaklaştırdı.

1993’te Norveç’te yapılan barış görüşmeleri sonunda Filistin ve İsrailli tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı İlkeler Deklarasyonu, daha sonra Washington’da düzenlenen ve dönemin ABD Başkanı Bill Clinton’ın da katıldığı bir törende Yaser Arafat ve İzak Rabin tarafından imzalanarak resmiyet kazandı. İmzalanan anlaşma sonrası Filistin Özerk Yönetimi ilân edildi ve Huseynî de ülkesine dönerek “Kudüs İşlerinden Sorumlu Bakan” görevini üstlendi.

Sonraki süreçte Filistin’in özgürlüğü için siyasî çözüm arayışlarını sürdüren Faysal Huseynî, 31 Mayıs 2001’de, Kuveyt’e düzenlediği ziyaret sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Huseynî’nin ölümü Filistin halkı üzerinde adeta şok etkisi yarattı; zira Filistinliler Huseynî’nin mücadelesini takdir ediyor ve onu bir lider gibi görüyorlardı. İsrail de Huseynî’nin Mescid-i Aksâ avlusuna defnedilmesine izin vererek 1967’den bu yana bir ilke imza attı.