İsrail gibi el koyacaklar

Suriye rejimi, kabul ettiği yeni yasayla, terk edilmiş arazi ve mülklere el koyma yetkisine kavuştu. (Muhammed Abdullah / Reuters)
Suriye rejimi, kabul ettiği yeni yasayla, terk edilmiş arazi ve mülklere el koyma yetkisine kavuştu. (Muhammed Abdullah / Reuters)

Çıkarılan yeni kanunla, Suriye rejimi, 30 gün içinde ülkesine dönüp resmi evraklarını ibraz etmeyen herkesin arazi ve mülklerine el koyabilecek. Söz konusu uygulama, İsrail'in Filistinlilere yönelik el koyma ve işgal yöntemlerine benzetiliyor.

Suriye rejiminin yeni uygulamaya koyduğu bir kanun, savaş sebebiyle ülkeden ayrılmak zorunda kalanların geri dönüşünü fiilen imkânsızlaştırıyor. Geçtiğimiz aylarda kabul edilen ve hızla uygulamaya geçirilen kanuna göre, devletin istimlak etme kararlarının tebliğinden itibaren 30 gün içinde gelip resmi evraklarını ibraz etmeyenlerin arazi ve mülkleri kamulaştırılacak. Suriye nüfusunun yarısının -ülke içine veya dışına- göçe zorlandığı düşünüldüğünde, bir aylık sürede geri dönüp ispat-ı vücut yapmak ise pratikte imkânsız. Bu durum, terk edilen arazi ve mülklere el konulması ve böylece gidenlerin geri dönüşünün imkânsızlaştırılması anlamına geliyor.

Savaş şartları sebebiyle, Suriyelilerin birçoğunun resmi evraklarının da tahrip olduğu veya tamamen kaybolduğu belirtiliyor. Üstelik geri dönüş yapanların hapsedilmeyeceğinin de garantisi bulunmadığından, ülkeden ayrılan Suriyelilerin, bıraktıkları yerde neyle karşılaşacakları da tam bir muamma. Rejimin baskıcı karakterini bilen Suriyelilerin, çıkarılan yasanın da etkisiyle, dönüşü gündemlerinden tamamen çıkarmaları hedefleniyor.

Enkaz arasında zafer işareti yapan Suriyeli askerler. (Reuters / SANA)
Enkaz arasında zafer işareti yapan Suriyeli askerler. (Reuters / SANA)

Suriye rejimi, 2012’de çıkarılan bir başka yasayla, başkent Şam ve çevresindeki yerleşim alanlarının direkt biçimde kamulaştırılabilmesi ve nüfusunun başka bölgelere aktarılması yetkisini hükümete tanımıştı. Özellikle askeri operasyonlar için rejime büyük kolaylık sağlayan söz konusu düzenleme, son kanunla birlikte, ülkenin demografik yapısının değiştirilmesinde Esed yönetimine avantaj sağlayacak.

Suriye rejiminin, ülkeden ayrılanların dönüşünü bu şekilde imkânsızlaştıran uygulaması, İsrail’in Filistinlilere yönelik uygulamalarına benzetiliyor. İsrail de, yaptığı hukuki düzenlemeleri ve aldığı askeri tedbirlerle, yurtlarından sürüp çıkardığı Filistinlilerin geri dönüşüne müsaade etmiyor.

Filistinlilerin barındığı Yermuk Mülteci Kampı, rejimin bombardımanları sonucu harabeye döndü. (Omer Sanadiki - Reuters)
Filistinlilerin barındığı Yermuk Mülteci Kampı, rejimin bombardımanları sonucu harabeye döndü. (Omer Sanadiki - Reuters)

Öte yandan, Şam yakınlarındaki Filistinli mülteci kampı Yermuk’tan gelen fotoğraflar, büyük bir yıkımın yaşandığını ortaya koydu. Arap Baharı öncesinde nüfusu 150 bine kadar çıkan Yermuk Kampı, İran destekli Esed rejiminin bombardımanları sonucu bugün tümüyle enkaza dönüşmüş durumda. Yüzlerce Filistinlinin bombardımanlar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor. Ölenlerden birinin hikâyesi ise, bilhassa etkileyici:

İsrail işgalinden kaçarak Suriye'ye sığınan 85 yaşındaki Hâce Zehebiyye, Esed rejiminin bombardımanında hayatını kaybetti.
İsrail işgalinden kaçarak Suriye'ye sığınan 85 yaşındaki Hâce Zehebiyye, Esed rejiminin bombardımanında hayatını kaybetti.

İsrail işgali sonucu, Filistin’in Hayfa bölgesinden kaçarak Şam’a yerleşen Hâce Zehebiyye Fehd Ebû Râşid adlı kadın, Esed rejiminin saldırıları sonucu, geçtiğimiz hafta yaşamını yitirdi. 85 yaşında ölen Hâce Zehebiyye’nin cenazesi, tehlikeye rağmen ayrılmak istemediği Yermuk’taki evinin içine defnedildi. İsrail’den kaçtıktan sonra sığındığı Suriye’de, İran destekli Esed rejiminin saldırılarına kurban giden yaşlı kadının öyküsü, Ortadoğu’da yaşanan çelişkilerin de bir özeti gibi adeta.