Arı

Çilenin içinde bir kovan olduğunu biliyordum, bu kovana çomak sokmadan, arılarla dostluk kurarak çile balını dermek mümkündür.
Çilenin içinde bir kovan olduğunu biliyordum, bu kovana çomak sokmadan, arılarla dostluk kurarak çile balını dermek mümkündür.

“Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: ‘Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları çardaklardan kendine göz göz ev (kovan) edin. Sonra da her türlü meyveden ye de Rabbinin sana yayılman için belirlediği yolları tut!’ Onların karınlarından renkleri çeşit çeşit bir şerbet çıkar ki onda insanlara şifa vardır. Elbette düşünen kimseler için bunda alacak ibret vardır.” (Nahl 16/68, 69)

Çile balı

Sürünün merada dağılması, dağılırken de kontrolden çıkıp ekili alanlara saldırması bir çoban için çilenin ta kendisidir. Benim de başıma sık sık gelir. Özellikle baharda ekinler henüz yeşermişken.

Çilenin içinde bir kovan olduğunu biliyordum, bu kovana çomak sokmadan, arılarla dostluk kurarak çile balını dermek mümkündür.

Bir seferinde sürünün dağılmasının altından akan bal ırmağını görmüş ve kalemimi çıkarıp balı kâğıda damlatmıştım:

  • Sürü
  • Kopup dağılan tespih merada;
  • Toplayan bilir,
  • Toplayan bilir.
  • Dizilir kendiliğinden köye doğru tane tane;
  • Başa geçince imame,
  • Çeken bilir,
  • Çeken bilir.

Hasta bakıcı arı

Hayat öpücüğü veren arı ise, kovanın girişinde, gelen arıları koklayarak içeri alan arıların arasında işine devam etti.
Hayat öpücüğü veren arı ise, kovanın girişinde, gelen arıları koklayarak içeri alan arıların arasında işine devam etti.

Kovanın önünde ölü gibi yatan bir arının üstünde bir başka arının dönmekte olduğunu fark ettiğimde, neler olabileceğini görmek için kımıldamadan izlemeye koyuldum. Arı, ölü gibi yatan arkadaşının üstünde birkaç tur döndükten sonra yavaşça yanına indi. Kısa bir süre bekledi ve yerde yatan arının ayaklarını, ağzıyla, gövdeden uçlara doğru tek tek temizledi. Bir an durdu, sonra bir kanadının altına girerek yine gövdeden uçlara doğru ağzıyla temizledi, sonra diğer kanada geçti ve aynı işlemi yaptı, biraz daha durdu ve yavaşça havalanıp üstünde dönmeye devam etti. Ölü gibi yatan arı kanatlarını kımıldatmaya çabalıyordu ki diğeri tekrar yanına indi ve ağız ağıza geldiler, dillerini birbirlerine değdirdiler ve ölü gibi yatan arı, hiçbir şey olmamış gibi kovandan çıkıp, havalanan arıların arasına katılarak gözden kayboldu.

Hayat öpücüğü veren arı ise, kovanın girişinde, gelen arıları koklayarak içeri alan arıların arasında işine devam etti.