Koyun

Koyun, ilk olarak Orta Asya’nın dağlarında yabani olarak yaşamıştır.
Koyun, ilk olarak Orta Asya’nın dağlarında yabani olarak yaşamıştır.

Koyunun; sözlü kültürde insanın hissiyatına, anlaşılmasına misal edilmesi hayli zengindir. İnsanın elini kolunu bağlayan kader tecellisinde, “Koyun oldum ağladım ardı sıra” der türkü sözü.

İnsanın tabiatta kurduğu en güzel manzaralardan biri; bir çobanla köpeğinin nezaretinde yemyeşil vadilere inci taneleri gibi yayılan koyun sürüsüdür sanırım. Yemeğe tamahı olmayan bu sürü; bir çemberde sakin sakin otlarken uzaktan seyredene o sükûnetteki uysallığı hissettirir. Neden bilmem ne zaman böyle bir manzarayla karşılaşsam heyecan duyarım. Belki, “Her peygamber koyun gütmüştür. Ben de koyun güttüm” diyen Peygamber Efendimizin hatırasında yeri olmasından. Belki tıpkı birini tanımakla hissettiğimiz muhabbet gibi koyunun tabiatına duyduğum yakınlıktan…

İnsanın tabiatta kurduğu en güzel manzaralardan biri; bir çobanla köpeğinin nezaretinde yemyeşil vadilere inci taneleri gibi yayılan koyun sürüsüdür sanırım.
İnsanın tabiatta kurduğu en güzel manzaralardan biri; bir çobanla köpeğinin nezaretinde yemyeşil vadilere inci taneleri gibi yayılan koyun sürüsüdür sanırım.

Koyun, ilk olarak Orta Asya’nın dağlarında yabani olarak yaşamıştır. Fakat zamanla evcilleşen bu uysal hayvan dünyanın her yerinde kendine yer bulmuştur. Eti, sütü, yapağı ve derisi için yetiştirilen ve yetiştirilme sebebinin özelliklerine göre cinslere ayrılan koyun hayvancılık için zengin bir kaynak. Mesela sütü için makbul olan cins “Kıvırcık”. Et verimi ve yapağı için ise “Merinos”. Hem süt hem et hem yapağı veren cinsi “Karaman”... Yanı sıra hem sabırlı tabiatı hem de marifetli olmasıyla ayrıca sevilir. Ama en ziyade sevilen hâli kuzu (yavru) yaşıdır; görünce kucaklamak istemeyen çıkar mı? Zannedildiği gibi erkek koyuna “Koç” denmez, ancak damızlık için yetiştirilen erkek koyun “Koç”tur ve onun itibarı ayrı tutulur.

  • Verimli ve saygın olduğu kadar akıllı ve uyumludur koyun. Yetiştiricisine sorun çıkarmayan hatta yardımcı olmaya çalışan bir tabiata sahiptir. Postu vücut ısısını koruduğu için hava değişimlerinden etkilenmez. Az yemekle yetinir, daha çok ve daha iyi besin için huysuzlanmaz. Hatta büyükbaş hayvanlarla birlikte otluyorsa önceliği onlara verir, otlağın daha iyi kısımlarını onlara bırakır, otlak küçükse önce onların yemesini bekler, sonra kendi otlar. Ama tuzu sevdiğini saklamaz. Tuz, koyun için bir iştah açıcı ve tüylerine parlaklık veren özel bir gıdadır. Hasta olduğunda kendini sürüden uzak tutmaya çalışan koyun, onu iyileştirecek otları da tanır ve kendini iyileştirmenin yolunu bilir.

Koyunların nazik tabiatları kadar sahip oldukları güçlü hafıza ve gözlerini kullanma kabiliyeti de şaşırtıcıdır. Bir koyunun onlarca yüzü yıllarca hafızasında tuttuğu; birbirlerini tanıdıkları ve insanları hatırladıkları bilinir. Gözlerinin baştaki konumu, başlarını arkaya çevirmeden arkalarını görmelerini sağlayacak şekilde 300 derecelik bir açıya sahiptir. Farklı duyguları belli etmek için farklı sesler çıkarmaları ve yüz ifadelerini de buna göre değiştirebilmeleri yakınlık kurmayı sevdiklerini gösterir. Sevildiği gibi sevmeyi bilen bir hayvandır koyun. Yavrularına aşırı düşkündürler ve sahiplerini kuvvetle benimserler.

Koyunların nazik tabiatları kadar sahip oldukları güçlü hafıza ve gözlerini kullanma kabiliyeti de şaşırtıcıdır.
Koyunların nazik tabiatları kadar sahip oldukları güçlü hafıza ve gözlerini kullanma kabiliyeti de şaşırtıcıdır.

Koyunun; sözlü kültürde insanın hissiyatına, anlaşılmasına misal edilmesi hayli zengindir. İnsanın elini kolunu bağlayan kader tecellisinde, “Koyun oldum ağladım ardı sıra” der türkü sözü. Başına gelecekten habersiz insan “kurbanlık koyun gibi”dir. Kendini zararsız gösterme hilesi “kuzu postuna bürünmek” olarak tarif edilir. Uysallaşmak “kuzu kesilmek”tir… Hasılı koyun; sabrın, uysallığın, hilesiz zararsız olmanın, dostluğun, merhametin, kötülükten habersiz saflığın, daima iyi huyun sembolüdür.

Bütün Peygamberlerin, kendilerine beşaret indirilmeden önce çobanlık yaptığı hayvanın iyi huylu koyun olması hikmetsiz olmasa gerek. Habil’in Allah’a sunduğu ilk adak olarak bilinen kurbanın da bir koç olduğu rivayet edilir. Yine güçlü bir rivayetle Hz. İsmail’in azat edilmesinin müjdesi, gökten indirilen bir koçla verilir.

Peygamberlerin hatıralarında onların inzivalarında, tefekkürlerinde yer almanın; ilk kurbanın, ilk adağın kahramanı olmanın da hususi payesini taşır koyun.