Nihayet'ten kitaplar

​Nihayet'den kitaplar
​Nihayet'den kitaplar

Nihayet Dergisi Türkiye ve dünyadan kitapları sizler için derledi.

Türkiye'den kitaplar

  • Börk, bir Türk başlığı. Zaman içinde farklı isimlerle adlandırılmış. Bazen başka kelimeler börkün anlamını içermiş, bazen de börk başka kelimeleri ikame etmiş. Deyimlerde, yemek isimlerinde, yer, bitki, soy adlarında kendine yer bulmuş. İşte Mehmet Kökrek Börk: Bir Başlığın Tarihi Serüveni ve Edirne'deki Mezar Taşları ismini verdiği kitabına börkün adbilimsel incelemesiyle başlıyor. Kitabın ikinci ve esas bölümünde ise börkün tarihi serüvenine değiniyor. İki alt başlığa ayrılmış olan Bir Türk Başlığı Olarak Börk isimli bu bölüm, İslamiyet öncesinde kullanılan börkler ile Türklerin İslamiyet'i kabul etmesinden sonraki dönemde kullandıkları börkleri inceliyor ve hassaten Osmanlılardaki börkün kullanımına değiniyor. Üçüncü ve en kısa olan bölümde börkçü esnafı inceleniyor. Kitabın en ilgi çekici bölümü ise Edirne'deki börklü mezar taşları kataloğu. Bu bölümde 100 tane börklü mezar taşı görselleri, mezar taşı yazılarıyla ve nerede bulundukları ile birlikte veriliyor.
  • Mehmet Kökrek, Dergâh Yayınları
  • Ilan Pappé’ye göre, Ortadoğu’yu anlamak, insanları ve onların duygularını, motivasyonlarını, kültürlerini anlamaktan geçiyor. Bugüne kadar Ortadoğu üzerine çalışan çoğu akademisyenin aksine, o, odağına bölgenin ekonomik ya da siyasal konumunu almıyor. Sömürge dönemleri, İsrail-Filistin çatışması, İran İslam Devrimi, petrol savaşları gibi Ortadoğu’yu derinden etkileyen olayları insan ve kültür merkezli bir yaklaşımla ele alıyor, geri planda kalmış, dışlanmış, görmezden gelinmiş kesimlerin ve kültürlerin izini sürüyor. Ortadoğu’nun kırsal tarihini, kent tarihini, kültürünü, sanatını, kadınların mücadelelerini titizlikle inceliyor, siyasal İslam’ın bölgedeki rolünü vurgularken bir tarihçi temkinliliğiyle kesin sonuçlara varmaktan kaçınıyor, bu tarihsel coğrafyaya “anlayarak” bakmanın imkânı üzerinde duruyor.
  • Ilan Pappé, çev. Gül Atmaca, İletişim Yayınları
  • Erkam Radyo’da her perşembe günü akşam saatlerinde Gönül Sadası isimli bir program vardı. İki dost karşılıklı hâlleşir; tasavvuftan ahlaka kadar girmedikleri konu bırakmazlardı. Ele aldıkları her konuya ya hatıralardan ya da ince duygulardan bir şeyler katar, konuyu bu topraklarla yoğururlardı. Şükür ki bu programlar artık yalnızca meraklısının takip ettiği, arşivini kovaladığı bir içerik olmaktan çıkıp bir kitapta bir araya geldiler. Sadettin Ökten ve Kemal Sayar’ın bir çağrışımlar denizinde yol alan doğaçlama konuşmalarından oluşan Dünyaya Geldim Gitmeye adlı kitabın duygusal dokusunu, umut ve iyimserlik oluşturuyor. Etkin bir iyimserlik.
  • Sadettin Ökten&Kemal Sayar, Turkuaz Kitap

  • Dikkat metinleri okumanın ayrı bir hazzı vardır. İlk seferinde gözün basit hareketiyle üzerinden aşılıp geçilen kelime ve cümlelerin yavaşça değişmeye; anlam genişlemesine uğramaya başladığı görünür bu metinler yardımıyla. Bu anlamda eleştirel basımlar ilk haleyi oluşturuyor. Ardından bir dönem ve mekânı konu edinen kitapların, ona uygun görsel malzeme ile donatılarak yayına hazırlanması var. Ve nihayet tematik toplam metinleri! Benjamin’in kıyıda köşede kalmış fotoğraf üzerine metinlerini bir araya getiren Esther Leslie, en başa derli toplu bir giriş ekleyerek önce bu toplama nasıl bakılması gerektiğiyle ilgili genel bir kılavuz hazırlamış. Metinler tek tek dipnotlandırılmış, uygun fotoğraflar eklenmiş ve en önemlisi atıflar zinciri her bölüm sonuna eklenen sözlükçelerle belirgin kılınmış! “Dikkat” buyurmaz mısınız?
  • Walter Benjamin, der. Esther Leslie, çev. Burcu Halaç, Tevfik Turan, Kolektif Kitap
  • Gammazcılar, Costaguana’nın Gizli Tarihi, Düşen Şeylerin Gürültüsü ve İtibarlar romanlarıyla “büyülü gerçekçiliğin” dışında kalarak da Güney Amerika edebiyatında yıldızlar arasında yer alınabileceğini gösteren Kolombiyalı yazar Juan Gabriel Vásquez, bu kez bir deneme kitabıyla karşımızda. “Okuru bağımlı kılan” kurgu edebiyatını derinlemesine incelediği yazılarında bizi büyülü gerçekçiliğin merkezi Latin Amerika’nın usta yazarlarıyla da buluşturuyor, Contaguana'nın Gizli Tarihi romanını onu okumadan asla yazamazdım dediği Orhan Pamukla da.
  • Everest Yayınları’nın Süleyman Doğru çevirisiyle Türkçeye kazandırdığı Çarpıtma Sanatı’na kurgu okumanın uyuştucu, kurgu okurunun ise bağımlı olduğu metaforuyla başlayan Vásquez bütün bağımlılıklarda olduğu gibi, onu açıklamaya yönelik her türlü teşebbüsün “sınırlı kalacağını” söylese de kurgu edebiyatını açıklama çabasından geri durmuyor. Vásquez kendisiyle birlikte; Cervantes, Conrad, Garcia Márquez, Philip Roth gibi birçok yazarın bu konudaki düşüncelerini de bize aktarıyor. Latin Amerikalı bir yazar olarak kendisinin dünya edebiyatındaki yerini tartışmayı da ihmal etmiyor.
  • Juan Gabriel Vásquez, Çev. Süleyman Doğru, Everest Yayınları

  • Çince aslından Türkçeye kazandırdığı Konfüçyüs, Savaş Sanatı gibi klasik eserlerin çevirileriyle Çin’de Osmanlı Tüfeği ve Osmanlılar, Çin’den Görünen Osmanlı gibi araştırmalarıyla tanıdığımız Giray Fidan yeni çalışması Cumhuriyet’in Çinli Misafirleri ile iki ülkenin yakın tarihlerine ışık tutmaya devam ediyor. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından kitaplaştırılan araştırma yalnız Türkiye-Çin ilişkileri ile ilgilenenlerin değil, seyahatname seven okurların da dikkatini çekecek.
  • Fidan’ın yeni çalışmasını tarihsel olarak Çin’den Görünen Osmanlı kitabının seyahatname olarak devamı gibi düşünebiliriz. Bu defa Hu Hanmin, Hu Shiqing, Alfred Sze, He Yaozu, Cai Hesen gibi Çin’in önemli entelektüel, siyasetçi, diplomat ve reformcularının gözünden 1920 ve 30’ların Türkiye’sini okuyoruz. Bu isimler modernleşme konusunda dünyada farklı örnekleri inceleyip sonra ülkemizi kendilerine yakın hisseder özellikle de İstanbul ve Ankara’yı ziyaret ederler. Onların gözlem ve düşüncelerini kaleme aldıkları makaleler, seyahat notları ve gazete yazılarından oluşuyor kitap. Cumhuriyet’in Çinli Misafirleri’ndeki seyahatname ve yazılarda değinilen üç ortak noktayı şu şekilde özetleyebiliriz. Biri, “Türklerin bağımsızlık mücadelesi”ndeki başarıları, diğeri o dönem ülkemizdeki erkek nüfusun azlığı, işsizlilk ve sefalet derecesindeki yoksulluğumuz, üçüncüsü ise her şeye rağmen Türkiye ile kıyasladıklarında kendi ülkelerini utanç içinde görmeleri.
  • Cumhuriyet’in Çinli Misafirleri, Giray Fidan, Türkiye İş Bankası Yayınları
  • Tarihi romanın Arap edebiyatındaki en önemli temsilcilerinden Radvâ Âşûr’un eserlerinden Tantûralı Kadın, Ketebe Yayınları tarafından Ekim ayında Türkçeye kazandırıldı. Hayatı boyunca Filistin direnişinin destekçisi olan Âşûr, Hayfa’nın güneyindeki bir sahil köyünden Lübnan’daki mülteci kamplarına uzanan Filistinlilerin “zorunlu sürgün” hikâyesini bir kadının gözünden anlatıyor.
  • Tantûra katliamı, Sabra ve Şatilla katliamı, Sayda’daki okulun sığınağı, Câd Apartmanı ve diğerleri… Okurken yaşanmamış olmasını istediğimiz birçok olay, kamplarda ve kamp dışında yaşayan mültecilerin tanıklıklarından yola çıkarak derlenmiş. Tarihi şahsiyetler ve önderler dışındaki karakterler ise hayal ürünü. Romanda bu hayali kahramanlar üzerinden Âşûr’un Filistinli şair eşi Bergûsî’nin hayatından izler de buluyoruz. Radvâ Âşûr, döneme ait tarihi kişiliklerden bahsetse de onları kurguda merkeze almıyor. Asıl kaybı ve acıyı yaşayan sıradan insanları ön plana çıkarıyor. Tantûralı Kadın Filistindeki savaşları, Fiilistinlilerin zorla çıkarıldıkları topraklarını, halkın sosyal ve kültürel yapısının değişimini çeşitli yönleriyle okuyabileceğiniz bir roman. Hayali kahramanlarla yaşanmış olayları anlatan yazar bizim meselelere “yakından bakmamızı” kolaylaştırmış.
  • Radvâ Âşûr, çev. Nefise Zehra Kalkancı, Ketebe Yayınları

  • Lütfi Şeyban, Türkiye’de Endülüs denilince akla gelen ilk isim. Yıllardır akademinin yeterince ilgi göstermediği bu alanda birincil kaynakları merkeze alarak çalışmalar yapıyor, monografiler kaleme alıyor; bu vesileyle herkesi bu alana davet ediyor. Endülüs Alimleri Bilginin Toplumsal Rolü, Ketebe Yayınları’ndan çıkan son kitabı. Şeyban’ın çeşitli makalelerinden, sunduğu tebliğlerden ve röportajlarının derlemesinden oluşuyor. Endülüslü alimlerin, Endülüs İslam medeniyeti oluşurken, eğitim hayatına, ev hayatından cihada, ticaretten siyasi otoriteyle ilişkilerine kadar birbirinden farklı alanlarda rolünü ve toplumsal etkilerini inceliyor. Endülüslü alimlerden porteler sunuyor. Kitapta Endülüslü alimler hakkında genel bilgi kaynaklarda geçen alimlerin isimleri ve haklarında kısa bilgilerin olduğu bir bölümde var.
  • Endülüslü alimlerin etkiledikleri ve etkilendikleri kültürel ortamı anlamak isteyenler için Türkçede kaynak tek eser.
  • Lütfü Şeyban, Ketebe Yayınları

Dünyadan kitaplar

  • Neden Bilime Güvenelim?
  • Doktorlar bize aşıların güvenli olduğunu söylediklerinde ne hakkında konuştuklarını gerçekten biliyorlar mı? Küresel ısınmanın tehlikeleri konusunda bizi uyarırken iklim uzmanlarının sözlerine inanmalı mıyız? Kendi politikacılarımız bile güvenmiyorsa biz neden bilime güvenelim ki? Bu ufuk açıcı kitabında Naomi Oreskes, bilimsel bilginin sosyal karakterinin neden kendisinin en büyük gücü olduğunu ve bunun ona güvenmemiz için en büyük neden olduğunu ortaya çıkaran cesur ve ilgi çekici bir bilim savunması yapıyor. Bilim tarihini ve felsefesini on dokuzuncu yüzyılın sonlarından günümüze kadar takip eden Oreskes, popüler inanışın aksine tek bir bilimsel yöntem olmadığını açıklıyor. Aksine, bilimsel iddiaların güvenilirliği, titizlikle incelendikleri sosyal süreçten kaynaklanmaktadır. Bu süreç mükemmel değildir -çünkü bu sürece insanların dahli vardır ve hatasız kul olmaz- ama yazar, bilim insanlarının yanlış yaptığı vakalardan hayati dersler çıkarır. Oreskes, fikir birliğinin bilimsel bir meselenin ne zaman çözüldüğü ve üretilen bilginin güvenilir olduğu ile ilgili önemli bir gösterge olduğunu savunmaktadır.
  • ed. Stephen Macedo, Why Trust Science?, Princeton University Press, 2019, 376 s.


  • Rönesans İtalyası’nda Aşk ve Evlilik
  • İtalyan Rönesansı sanatçıları aşkı ve evliliği yüceltmek için pek çok sanat eseri yaptılar. Nişan, evlilik ve doğumu kutlamak için birbirine hediye alıp verme geleceğinin zirve noktasını eserleriyle oluşturdular. Bu önemli eser, Rönesans aşk ve evlilik ritüellerinin doğurduğu eserlerin tamamını inceleyen ve Rönesans sanatı kavrayışımıza geniş bir kültürel bağlamda katkı yapan bir ilk kitaptır. Yaklaşık 1400'den 1600'e kadar uzanan yaklaşık 140 eser, seçkin bir uzman grubu tarafından detaylı bir şekilde incelenmiş ve kitapta bu eserlere renkli olarak yer verilmiştir. Bu kitabın esas çıkış noktası evlilik ve doğum hediyeleridir. Bu hediyeler o kadar çeşitlidir ki içlerinde züccaciyeler, mücevherler, doğum tepsileri, müzik aletleri ve hatta düğün portreleri bile görmek mümkündür. Bu kitabın bir diğer katkısı da Rönesans dönemine ve sanatına evlilik ve doğum üzerinden ışık tutmasıdır.
  • ed. Andrea Bayer, Art and Love in Renaissance Italy, Yale University Press, 2008, 392 s.


  • Kozmopolitan Gelenek
  • Bu kitap, Berggruen Ödülü'nü kazanan önde gelen filozofların birinden, eski Yunanistan ve Roma'dan günümüze kadar kozmopolit idealin, önemli örnekleriyle işlendiği eleştirel bir çalışma. Batı düşüncesindeki kozmopolit politik gelenek, nereden geldiği sorulduğunda, dünya vatandaşı olduğunu söyleyen Yunan kinik Diyojen ile başlar. Çünkü Diyojen, soyunu, kentini, sosyal sınıfını veya cinsiyetini ilan etmek yerine, kendisini tüm insanların sahip olduğu eşit değerleri ima eder şekilde sadece bir insan olarak tanımlamıştır. Martha Nussbaum, bu dünya vatandaşlığının “asil ama kusurlu” vizyonunu takip ediyor. Bu düşünce, Greko-Romen antik çağında, on yedinci yüzyılda Hugo Grotius’ta, on sekizinci yüzyılda Adam Smith ve çeşitli çağdaş düşünürlerin ifadelerinde kendisine yer buluyor. Yazar, bazı ikilemlerle de yüzleşiyor: İdeal, ahlaki kişiliğin, herhangi bir dış yardım olmaksızın, eksiksiz ve tamamen güzel olduğu; gerçeklik ise, insanların tam anlamıyla onurlu bir duruş sergilemeleri için temel maddi ihtiyaçların karşılanması gerektiğinde ısrar eder. Maddi isteğin küresel yaygınlığı, fiziksel ve bilişsel engelli insanların daha az olan sosyal imkânları, çoğulcu bir toplumun çelişkili inançları ve kitlesel göç ve sığınmacıların mücadelesi göz önüne alındığında, hangi politik ilkeleri desteklemeliyiz? İşte bu kitapta Martha C. Nussbaum bu soruya açıklık getiriyor.
  • Martha C. Nussbaum, The Cosmopolitan Tradition: A Noble but Flawed Ideal, Harvard University Press, 2019, 320 s.