Öğrenci evlerinde beslenme alışkanlıkları gençlerin sağlığını etkiliyor

Hayırla yadettiğim öğrencilik yıllarım oldu. Ama öğrenci evinde kalma lüksüne sahip olamadım. Bu bir lüks mü tartışılır. Aile evinden ayrılıp arkadaşlarla bir arada kalmanın lüks bir tarafı olduğu varsayılabilir. Ama işin içine evin bütün sorumluluğu girdiğinde buraya bir sürü parantez açabiliriz.
Seksenli yılların başında o zaman için taşra diyebileceğimiz bir yerden ayrılıp üniversite okumaya gelmek -üstelik muhafazakâr bir aileye mensupsanız- ender rastlanan şeylerdendi. En azında bizim oralar için...
Varsa bir akraba evi orada kalmak tek şansınızdı, benim de öyle oldu. Belki öğrenci evi değildi ama tam bir bekar eviydi. Üç farklı jenerasyon bir aradaydık. Rahmetli büyük dayımın hanımı, hiç evlenmemiş kızı ve ben. O yüzden öğrenci sofrasına benzer sofraları çokça kurduk.
Okuldan dönmemle birlikte, kendimizi mutfağa atardık. Damağımda ve dimağımda yer eden hâlen tüm lezzetiyle hatırladığım, közlenmiş patlıcanla yaptığımız nefis salataydı. Kuzinede kızaran ekmek, kahvaltılık ve çay ile öğün tamamlanırdı.
Rahmetli büyük yengemin yaptığı enfes Arnavut yemeklerinden bahsetmeyeceğim zira konumuz öğrenci evinde yapılan yemekler Her ne kadar öğrenci evinde yaşamamış olmasam da, çokça öğrenci sofrasına misafir olmak nasip oldu.
Oğullarım vesilesiyle de öğrenci evlerinde neler pişirilir, aşina oldum, öğrendim.
Bu yazıyı yazmadan önce de hâlâ öğrenci olan ya da yakın zamanda öğrenci evinde yaşamış gençlerle konuştum. Erkekler açık ara, makarna yediklerini -çoğunlukla sade bazen de salçalı- hafta sonları da patatesli yumurta ya da menemen yaptıklarını söylediler. Kızlara sorduğumda daha çeşitli cevaplar aldım.
Onların da ilk sırasında makarna geliyor ama patatesli yumurta, fırında tavuk, bazen sade, bazen sebzeli, tarhana çorbası yaptıklarını öğrendim.
Elbette sıra dışı örnekler vardır ama genele baktığımızda vahim bir tabloyla karşı karşıyayız. Bunun biraz ilgi ve az da yetenekle hallolabileceğini düşünüyorum. Her ikisi de sonradan kazanılabilir.
Ergenlik dönemi gençlerin zihinsel ve fiziksel performanslarının düzgün bir yiyecek diyetiyle en üst noktaya çıkarabilecekleri bir zaman dilimi. Bunun için neler yapılabileceği konuşulup tartışılabilir. Yurtlarda kalmanın cazip hâle getirilmesi bunlardan biri olabilir. Elbette yurt yemekleri de bu cazibeden nasibini almalı.
Diyelim ki gençler illa ki bir evde yaşamak istiyorlar. Her geçen gün birbirimizden uzaklaştığımız şu günlerde yapılacak bir şey var. Burada özellikle yalnız yaşayan büyükannelere iş düşüyor. Bu sonuca annemi gözlemleyrek ulaştım. Tek kişilik yemek yapmanın zor olduğundan bahseder, durur. İşte tam da burada devreye girmesi gereken bir hareket. Yemeği çokça yap ve bir öğrenci eviyle paylaş. Bunun Anadolu’da hâlen devam ettiğini hepimiz biliyoruz. Ben büyük şehirlerde nasıl yaygınlaştırabiliriz, onu düşünmeye çalışıyorum. Güvensizlik, korku ve buna benzer duygularımızın arttığı şu günlerde, kaybettiğimiz bazı şeyleri yeniden tesis edebiliriz.
Bunu bir uygulama yardımıyla yapmak aklıma geldi. Restoranda kalan yemekleri ucuza almak gibi benzer şeyler için kullanılan uygulamalar var. Yaptığı yemeği ve kaç kişilik olduğunu yaz, öğrenci gelsin alsın. Çok mu zor olur? Bunu yazılımcılara ve sosyologlara bırakıyorum. Eğer bana düşen bir şey olursa bu konuda göreve hazırım.
O vakte kadar şuraya birkaç tarif bırakayım. Belki aranızdan yapmak isteyen olabilir. Yazacağım reçeteleri yıllar önce bir dergide köşe yazısı olarak paylaşmıştım. İsmi de “Talebe Mutfağı” idi. Oradaki amacım, öğrencileri yemek yapmaya teşvik etmenin yanında, Türk mutfağını ön plana çıkarmak, özendiğimiz ve bize afilli gelen bazı yemeklerin aslında bizim kültürümüzde de olduğunu göstermekti. Penne arabiatanın domatesli makarna, panna kottanın da muhallebi olması gibi.
Tarif Size bir tatlı bir de evde kalmış bayat ekmeklerle hazırlayacağınız pratik iki reçete vereceğim.
Mozaik pasta, yediden yetmişe hepimizin sevdiği tüm dünyada alıcısı olan bir lezzet.
3-4 yemek kaşığı tereyağını eritelim ve ılınmasını bekleyelim. Bu arada 500 gr. bisküviyi (ben bebe bisküvisi ve kakaolu bisküvi karışımı tercih ediyorum) elimizle çok küçük olmayacak şekilde kıralım. Tereyağının içine önce 4 yemek kaşığı kakao, 6 yemek kaşığı toz şekeri ve bir çay bardağı sütü koyup karıştıralım. İyice karışınca kırdığımız bisküvileri de ilave edlim. Bu sırada elinizde mevcut ise fındık, ceviz, portakal kabuğu, hindistan cevizi gibi bilumum lezzet artırıcıları ekleyebilirsiniz.
Elimizdeki karışımı bir pişirme kağıdına koyduktan sonra istediğiniz şekli verebiliriz. 4-5 saat buzdolabında bekletip zihin açıklığı niyetiyle yiyelim.
Diğer tarif tek başına bir öğün, hangi vakitte isterseniz yiyebilirsiniz. Bayatlamış ekmek, pide ve benzerleriyle yapabilirsiniz. Genişçe bir kâsenin içine önce 2 bardak süt, 3-4 yumurta, birkaç yemek kaşığı yağ, varsa dolapta kurumaya yüz tutmuş peynirler, belki birkaç dal maydanoz, tuz ve pul biber.
Bu karışımı iyice karıştırdıktan sonra küçük parçalar hâlinde doğradığımız bayat ekmeklerle karıştıralım. Ekmekler kuru kalmamalı, her yeri karışıma bulanmalı.
Eğer fırın varsa yağlanmış fırın kabına üç parmak kalınlığında olacak şekilde karışımı yerleştirelim. 200 derece fırında üzeri kızarana dek ortalama 30 dakika pişirelim.
Derseniz ki burası öğrenci evi fırın ne arar, o vakit yapışmaz bir tavayı yağlayıp iki parmak kalınlığında olacak şekilde karışımı yerleştirelim. Bir kapak kapatalım ve çok kısık ateşte altı üstü ters yüz ederek pişirelim.
Emin olun nefis bir börek tadında oluyor ve ekmek olduğunu kimse anlamıyor. Eğer yaz mevsimimde iseniz domates salatasıyla, kış mevsiminde iseniz yeşil salatayla kendinize besleyici bir öğün hazırlayabilirsiniz.
Hatta zamandan kazanmak için ekmekli karışımı müsait bir vakitte hazırlayıp dolaba kaldırıp ertesi gün de pişirebilirsiniz. Hazırlaması 10 dakikanızı alır, pişirmesi biraz daha uzun. O arada çayı demleyebilir ya da ders notlarınızı gözden geçirebilirsiniz.
Sizi mutfaktan alıkoyan sebeplerin başında çok vakit harcanıyor düşüncesi olabilir. Ama değil, sadece neyi ne zaman yapacağını bilerek kısa sürede güzel yemekler yapabilirsiniz.
Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.