Türkiye ve dünyadan kitaplar

​Türkiye  ve  dünyadan kitaplar
​Türkiye ve dünyadan kitaplar

Nihayet Dergisi 2018 Kasım için Türkiye'den ve dünyadan kitapları derledi.

Türkiye'den Kitaplar

  • Milliyetçilik Çağında Kur’an Tercümeleri

  • Türkiye’deki Kur’an tercümeleri, bir dizi siyasi ve sosyal kaygıyı akla getirdiği için tercüme olmaktan fazlasını ifade eder. Farklı birçok konuda olduğu gibi bu da İslami modernizm, milliyetçilik ve laikliğin karmaşık tarihiyle kurulan bağlantılarla ele alınır. Bu durumu göz ardı etmeyen Brett Wilson, bizi ufuk açıcı tartışmalar eşliğinde ilk Türkçe Kur’an çevirisinin yapıldığı döneme davet ediyor.
  • Kur’an’ın kültürel tarihini anlatırken aynı zamanda belirli ayetlerin kamusal bir tartışmayı tetiklediği ya da bir tercümenin neler yapabileceği üzerine bazı olaylara dikkat çekiyor. Gerçek tercüme metinleri inceleyen yazar, Kur’an’ın mekanik olarak yeniden üretilip yaygın bir şekilde edinilen modern bir kitap haline gelmesi sürecinin yanı sıra, geç Osmanlı ve erken cumhuriyet döneminde İslam tarihi üzerine yeni bir perspektif de sunuyor.
  • Brett Wilson, çev. Ceren Can Aydın, Alfa Yayınları

  • Hannah Arendt
  • 20 yüzyılın en büyük siyaset felsefecilerinden biri olan Hannah Arendt hakkında çokça şey yazılıp çizildi, ancak hâlen yeterli değil. Çünkü yazılanların büyük bir kısmı filozofun izinden onun ne demek istediğini anlama gayretini gösterirken bazıları da sanki gerçeği örtmek veya çarpıtmak için uğraşıyorlardı. Julia Kristeva’nın bu küçük kitabı, felsefesi hayatıyla paralel giden Arendt’in dünyasını devrildiği yerden kaldırma çabası olarak okunabilir.
  • Arendt hakkındaki yanlışları düzeltirken, onunla hesaplaşmaktan da geri durmuyor Kristeva. Külliyatının izini Heidegger üzerinden sürdüğü uzunca sayılabilecek bölümde, yıllar içinde Arendt’in nasıl kendi cevabını ve yaklaşımını geliştirdiğini görmek, özellikle henüz onu okumaya girişmemişler için, felsefe yolculuğunun nasıl duraklardan geçtiğini öğrenmek isteyenler için ufuk açıcı olabilir. Yaşam Bir Anlatıdır, iki büyük düşünürün kesiştiği, zaman zaman kaynaştığı verimli bir ortak alan.
  • Julia Kristeva, çev. Necdet Dümelli, İletişim Yayınları

  • Düşerken
  • Tarık Tufan’ın yeni romanı Düşerken başka dünyalardan bir kadın ve bir erkeğin derin yalnızlıklarının hikâyesi… Her ikisi de kendi mahalleleriyle yaşadıkları uyumsuzluğu, kapatamadıkları yaralarını, bir dizi hesaplaşmalarını içlerinde sessizce yaşarken zamansız bir karşılaşmayla giderek karmaşıklaşan bir yola çıkıyorlar. Tufan’ın çok katmanlı kurgusu ve ustalıklı anlatımıyla kendimizi İlyas ve Jülide’nin yaşadığı olayların içinde buluyoruz. Ve farkında olmadan onlarla birlikte kendi uyumsuzluklarımız, yaralarımız ve arayışlarımızla yüzleşiyoruz. Ve sonunda “Nereye?” diye düşünmeden gitmek isteyenlerin varabilecekleri tek yerin geçmişimiz olduğunu anlıyoruz.
  • Tarık Tufan, Profil Kitap
  • Siyasette Yalan
  • Vietnam operasyonunu bitiren en önemli mesele o dönem The New York Times’ta yayınlanan “Pentagon Belgeleri” olsa gerek. O dönemde Amerikan vatandaşlığını yeni almış düşünürümüz Hannah Arendt’in de dikkatinden kaçmaz olup bitenler. Belgelerin ortaya koyduğu tablo ürkütür onu ve zihninde belirenleri Siyasette Yalan adıyla bir araya getirir. Bu makalede siyasetin temel malzemesi olan yalanla, modern yalan arasına bir çizgi çizer Arendt; ona göre modern yalan -geleneksel olana nazaran- gerçeği örtmez, tümüyle reddeder. Bu aynı zamanda tarihin de reddi anlamına gelir. Onun buradaki sorusu kritik bir şekilde siyasi tarihe bakışımızı da etkileyebilecek bir meseledir: Tarihin içinden tanıklık etmek nasıl mümkün olabilir? “Modern zamanlarda siyaset dünyasını bekleyen tehlike, olgusal dünyanın kaybıdır” diyordu Arendt, “paradoksal bir şekilde bu kayıp, normalde tarihsel belleği yaratan ve ona tabi olan siyasi alanın tam da merkezinde oluşur.” Bu yitim -er ya da geç ortaya çıkacak olan- gerçeğin de kaybı anlamına gelir.
  • Hannah Arendt&Cathy Caruth, çev. İmge Oranlı, Berfu Şeker, Sel Yayıncılık

  • Çağ ve Hakikat
  • Mustafa Tahralı, Sorbonne Üniversitesi’nde “Ahmet er-Rıfai, Hayatı, Eserleri ve Tarikatı” başlıklı doktora tezini yazdığı dönemde René Guénon’un eserleriyle tanışır, daha doğrusu Prof. Muhammed Hamidullah’tan bir konferans sırasında René Guénon’un ismini işitir ve hemen Modern Dünyanın Bunalımı isimli eserini okumaya başlar. Yaklaşık elli yıl önce Paris’te başlayan bu tanışıklık, Mustafa Tahralı’nın yıllar içerisinde çeşitli Guénoncu kişilerle ahbaplık etmesi ve onlardan Guénon ve düşüncesine dair çok kıymetli bilgiler edinmesiyle zenginleşir. Gelenekselci ekolün en önemli isimlerinden büyük mutasavvıf ve ilim adamı, Tahralı’nın deyimiyle “kendisine ilm-i ledün verilmiş hakikat ehli bir sufi” olan Rene Guénon’un çağ ve hakikat ile ilgili yazılarının Tahralı tarafından tercüme edilip üzerine çeşitli açıklamalar eklenmiş hâlidir bu kitap. René Guénon’un fikirlerini öğrenmek, onu biraz daha yakından tanımak isteyenler için paha biçilmez bir kitap.
  • Mustafa Tahralı, Kubbealtı Neşriyat

Dünyadan kitaplar

  • Cennete Gitme Yarışı
  • Pennsylvania Üniversitesi Ortadoğu Merkezi’nde profesör olan Paul Cobb, dünya tarihinde çok önemli bir yeri olan Haçlı Savaşlarına İslam dünyasının penceresinden bakıyor. Günümüzde hâkim olan Haçlı Savaşlarının Avrupa-merkezci anlatımından bizi kurtarıyor Cobb. Bu yüzden kitabının yanlışları düzelten bir etkisi olduğunu düşünüyor.
  • Ayrıca akıcı dili sayesinde konuya meraklı insanlar da konuyla yakından ilgilenen uzmanlar da kitaptan istifade edebilir. Kitapta Haçlı Savaşlarının sadece askeri yönü değil, aynı zamanda ticari ve diplomatik yönüne de odaklanılıyor. Cobb ayrıca tüm detayları tarihsel belgeleriyle ortaya koymak konusunda çok hassas. İkincil kaynaklardan değil sadece birincil kaynaklardan yararlanmış. Cobb’un pek çok disiplinden yararlanan bu kitabı Haçlı Savaşları dönemindeki karmaşık ortamda toplumların “öteki” ile nasıl ilişki kurduklarını güzel bir şekilde aydınlatıyor.
  • The Race for Paradise, Paul Cobb, Oxford University Press, 2016, 360 s.

  • Siyasi Karmaşa ve Savaş Arasında Geleneksel Yemenli Âlimler
  • Bu kitap, dağınık Zeydi elyazması kültürünü tek bir seride bir araya getirmeyi amaçlayan Sabine Schmidtke’nin “Zaydi Elyazması Geleneği” projesinin bir parçası olarak yayıma hazırlanmıştır. Yirminci yüzyılın en önemli Yemenli alim, bürokrat ve siyasetçilerinden biri olan Muhammed bin Muhammed bin İsmail el-Mensur (1915-2016) üzerine yoğunlaşan bu kitap büyük oranda onun şahsi elyazması kütüphanesinden yararlanılarak hazırlanmış. Bu elyazması kütüphanesinde sadece el-Mensur’un kendi elyazmaları yok, aynı zamanda Yemen’in önemli alimlerinin de pek çok mektubu ve elyazması var ve bu yazmalara el-Mensur tarafından çeşitli dipnotlar eklenmiş. Yazar, bu yazmalardan hareketle ve el-Mensur’un hayatını aydınlatıyor, hem de Yemen’in yirminci yüzyılına da kapı aralıyor. Yemen’in hem toplumsal hem de entelektüel tarihine dair önemli bilgiler edindiğimiz bu kitap, Sabine Schmidtke’nin ne kadar yetkin bir kalem olduğunu da gösteriyor.
  • Traditional Yemeni Scholarship amidst Political Turmoil and War: Muhammad b. Muhammad b. Ismāīl b. al-Mutahhar al-Mansūr (1915-2016) and His Personal Library, Sabine Schmidtke, Cordoba University Press, 2018, 306 s.