Türkiye’de Afrika hep yoksullukedebiyatı üzerinden ele alınıyor

​Türkiye’de Afrika hep yoksulluk edebiyatı üzerinden ele alınıyor
​Türkiye’de Afrika hep yoksulluk edebiyatı üzerinden ele alınıyor

Ahmet Sait Akçay'a Whatsapp'tan sorduk

Serap Kabakçı:

Sa Ahmet Bey

Ahmet Sait Akçay:

As

Serap Kabakçı:

Afrika sayısı ile ilgili konuşmak istiyorum.

Ahmet Sait Akçay:

Olur, sorunuzu alalım.

Serap Kabakçı:

Neden Afrika sayısı? ☺

Ahmet Sait Akçay:

Şimdi ben bu sayının editörü olarak buna tam cevap veremem. Afrika sayısı olsun teklifi HECE’den geldi. Ben şuna cevap verebilirim ancak, Afrika’ya nasıl bakmalıyız?

Serap Kabakçı:

Evet, bildiğimiz kara kıta imajının dışında bakmışsınız.

Ahmet Sait Akçay:

Zaten o imajı kırmaktı ana amaç.

Serap Kabakçı:

Amacınıza fazlasıyla ulaşmışsınız.

Ahmet Sait Akçay:

Teşekkürler. ☺ Kara Afrika’nın zihinlerimizdeki imajı maalesef kıtlık, açlık ve yoksulluktan öteye gitmemekte... Bugün Afrika imgesi, görsel medya ve basın üzerinden inşa ediliyor. Bu da şüphesiz Afrika’nın öznelliğini yok eden, onu tarihsizleştiren Batı-merkezli söyleme hizmet ediyor. Afrika’yı bu şekilde tanıtmak çok açık bir ifadeyle sömürgeciliğe hizmet etmek ve dolaylı bir ırkçılıktır.

İnanç kozmolojisi ve dinamik kültürüyle bir bütün olarak görmediğimiz sürece, Afrika’yı algılayamayız. Kıtayı yardımlara muhtaç göstermek, insani vasıflardan ayırmaktır bir yönüyle. Bu da bir bilinç karmaşasının, hatta içten içe egemen bir kültürün yansımasıdır. Afrika’nın bugün kendine yetebilirliği gün gibi ortadayken, kıtayı sürekli, yardım, eğitim gibi araçlarla gündeme taşımak ve kıtaya noksanlık atfetmek, 500 yıllık sömürgecilik tarihine eklemlenmektir.

Serap Kabakçı:

Sanat ve edebiyat geçmişini nasıl takip etmeliyiz sizce? Açıkçası üzerine çok düşünmediğim gerçeğiyle yüzleştim dergide görünce.Diğer ülkelerin edebiyatlarından olduğu kadar haberdar değiliz Afrika edebiyatından. ☹

Ahmet Sait Akçay:

Bu Afrika’ya atfettiğimiz değerle alakalıdır. Türkiye’de Afrika hep yoksulluk ve fakirlik edebiyatı üzerinden biliniyor. Hatta yamyamlık ifadesi bile yaygın ülkemizde. Son derece vahşi ve yetersiz bir imaj çiziliyor. İnsani unsurlardan arındırılmış bir Afrika olunca edebiyatı sizi neden ilgilendirsin ki! Nobel Ödüllü Wole Soyinka’nın tek bir eseri yok Türkçede ☹ ki Soyinka bugün dünya edebiyatında drama alanında en usta kalem. Zaman zaman şiirler çevrilmiştir, o da sosyalist duyarlıktan kaynaklanmaktadır.

Serap Kabakçı:

Dergide dünyadan kitaplar köşesi yapmaya başladık, orda yer verelim Soyinka’ya

Ahmet Sait Akçay:

İslami kesim daha çok Müslüman Afrika’ya bakmıştır hep.

Serap Kabakçı:

Ve hep yardıma muhtaç olduğunu düşünerek.

Ahmet Sait Akçay:

Maalesef. ☹

Serap Kabakçı:

Görme imkânınız oldu mu Afrika’nın herhangi bir ülkesini?

Ahmet Sait Akçay:

5 yıl Güney Afrika’da kaldım.

Ahmet Sait Akçay:

Afrika Çalışmaları’nda çalıştım.

Serap Kabakçı:

Aslında siz sadece editörlük yapmamış, yaşanmışlıkları aktarmışsınız. Biz okurlar için harika olmuş. ☺

Ahmet Sait Akçay:

Teşekkürler. ☺ Bu sayının Türkiye’de karşılığı yok. Daha çok yurt dışındaki üniversitelerden olumlu tepkiler aldım.

Serap Kabakçı:

Sahiden harika başlıklar olmuş.

Ahmet Sait Akçay:

Derginin İngilizce- Türkçe kısmı oralarda online olarak paylaşılıyor.

Serap Kabakçı:

Kesinlikle içselleştirerek okuma yapılacak bir sayı, ellerinize sağlık. ☺ Ama bendeki Ahmet Murat’ın dergisiydi, altını çizemiyorum. ☺

Ahmet Sait Akçay:

Makaleler özenle seçildi, bir de ben daha önce Kitap-lık

dergisine Modern Afrika Edebiyatı dosyası yaptım, geçen yıl bu zamanlar. 60 sayfalık bir yazımla çıktı dosya.

Serap Kabakçı:

Ne güzel hemen temin edeyim. Antropolojik okumalar yapıyorum, sayıdan yola çıkarak faydalanacağım.

Ahmet Sait Akçay:

Hımm, antropoloji merakınız nerden?

Serap Kabakçı:

Akademik bir çalışma değil, kişisel merak diyelim. ☺

Ahmet Sait Akçay:

Olsun, çok güzel. ☺

Serap Kabakçı:

Çok teşekkür ederim. Umarım bir şekilde muhatabını bulur sayı.

Ahmet Sait Akçay:

Ben teşekkür ederim. ☺