Ulema için bazı anahtar kavramlar

​Ulema için bazı anahtar kavramlar
​Ulema için bazı anahtar kavramlar
  • İlmiye:
  • Osmanlı Devleti’nde eğitim, yargı, fetva ve diyanet teşkilatını oluşturan medrese menşeli ulema sınıfıdır. Osmanlı ilmiye sınıfı, klasik ve yerleşmiş İslami eğitim kurumu olan medrese usulüne uygun tahsilden sonra icazetle mezun olup eğitim, hukuk, fetva, başlıca dinî hizmetler ve nihayet merkezî bürokrasinin kendi alanlarıyla ilgili önemli bazı makamlarını dolduran Müslüman ve çoğunlukla Türklerden oluşan bir meslek grubudur.
  • İctihad:
  • Nassın lafız ve manasından hareketle, nassın bulunmadığında da çeşitli istinbat metodları kullanılarak şer’i hüküm hakkında zanni bilgiye ulaşma çabası. Bu çabayı gösteren kimseye de müctehid denilir. Müctehid, “gerekli şartları kendinde toplayarak şer’i hükümleri çıkarma melekesini elde eden kişi” olarak da tanımlanabilir.

Kadı: Tanzimat’a kadar her türlü davalara bakan mahkemenin başkanına verilen ad. Tanzimat’tan sonra yalnız evlenme, boşanma, nafaka ve miras işlerine bakardı.
Kadı: Tanzimat’a kadar her türlü davalara bakan mahkemenin başkanına verilen ad. Tanzimat’tan sonra yalnız evlenme, boşanma, nafaka ve miras işlerine bakardı.

  • Nakibü’l- Eşraf: Hz. Peygamber’in(sav) soyundan gelenlerin çeşitli maddi, bürokratik ve sosyal işleriyle görevlendirilen kişilere verilen ad.

  • İcazet:
  • İslami eğitim ve öğretimde akademik diplomaları, sanat ve meslekte yeterlilik için gerekli izin ve onayı ifade eder. Önceleri “öğretimsiz verilen izin ve izin belgesi” anlamında kullanılan icazet terimi, medreselerin kuruluşundan sonra “belli bir öğretim disiplini içinde bilgi ve rivayet nakletme yetkisi tanıyan belge” anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Öğrenci edebiyat, tarih, fıkıh, tefsir, feraiz ve riyazi ilimlerde müderrisin bir telifini, şerhini veya rivayet ettiği bir kitabı ondan dinleyince yahut ona okuyunca kendisinin bu derslerden yararlandığını belgelemek üzere müderris tarafından kitabın ilk veya son sayfasına icazet yazılıyordu.
  • Medrese:
  • İslam tarihinde eğitim ve öğretim kurumlarının genel adı. Resul-i Ekrem(sav) döneminde Medine’de Kur’an öğretiminin yapıldığı bir eve dârülkurrâ adı veriliyordu. Bu evin medresenin doğuşunda bir başlangıç olduğu düşünülür. Medreseler genel olarak vakıflarla birlikte kurulmuş, böylece âlimlerin ve öğrencilerin geçim endişesi taşımaksızın ilimle uğraşması sağlanmıştır. Öğrencilerin tahsil müddeti ile ilgili genel bir kural bulunmamaktadır. Medrese eğitimini başarıyla tamamlayana icazet verilir, belli bir süreden sonra kendisinde kabiliyet görülmeyen öğrenci uzaklaştırılırdı.
  • Mektep:
  • İslam ülkelerinde ve özellikle Osmanlılarda çocuklara temel eğitimin verildiği yer. Ders müfredatında genellikle okuma yazma, gramer, Kur’an, hadis, şiir ve matematik bulunur; program daha çok Kur’an etrafında şekillenirdi.
  • Âlim kimdir? Kim âlimdir?

  • Yazı alıştırmalarında günümüz okullarındaki fişleri andıracak şekilde bazı Kur’an ayetleri kullanılırdı. Çocuklar mektepte okuma yazma öğrendikten ve Kur’an’ı hatmettikten sonra daha ileri seviyedeki derslerine mescidlerde devam ederlerdi.
  • Kazasker: İlmiye mesleğinin en yüksek derecelerinden birinin adı. Asker kadısı, ordu kadısı anlamına gelir.
  • Tekke: Bir şeyhin yönetiminde tasavvuf eğitiminin verildiği mekân. Tefsirden felsefeye kadar bütün ilimler medreselerde okutulmuş, tekkeler daha ziyade toplumun manevi ve ahlaki açıdan eğitilmesine yönelik esaslar üzerinde yoğunlaşmıştır. Tekke mensupları sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı güçlendirirken devlet yöneticileriyle yakın ilişkiler kurmuştur.

  • Müderris:
  • Medresede ders veren yüksek rütbeli hoca.