Yabancı dille imtihanımız : anlıyorum ama konuşamıyorum!

Anlıyorum ama konuşamıyorum! Yabancı dille imtihanımız
Anlıyorum ama konuşamıyorum! Yabancı dille imtihanımız

Yabancı dil öğrenimi sorununu aşmak için göz atılması gerekenlerin listesi, müfredat ve sistemden başlayarak, araç-gerecin niteliğine kadar değişkenlik arz ediyor. Ama değişmeyen bir şey var: güçlü bir istek, hatta ihtiyaç duymak.

Biliyorsunuz, Nihayet dergisi, dosya olarak ele aldığı konuları sarih bir sonuca ulaştırmaya çalışan bir dergi değil. İllaki bir tanım yapmak gerekirse, sorular soran, birlikte düşünmeye çağıran bir dergi diyebiliriz Nihayet’e.

İsabetli bir sorunun, konunun can alıcı yerine temas kabiliyeti ve dolayısıyla konuyu berraklaştırmak için ne kadar elverişli bir gereç olduğunu bildiğimiz için, sorular sormanın, nispi ve bazen geçici cevaplar vermenin bizi mutmain kıldığını söyleyebiliriz.

Bu sayımızda da, yine tartışmalı ve sadece bir tek cevabı olmayan bir konuyu ele alıyoruz: yabancı dille imtihanımız. Bu imtihanı başarıyla vermenin tek bir yolu olmadığını biliyoruz, ama muhtemel yolların size kendi yolunuzu açmanız için ilham vermesini diliyoruz. Yabancı dil öğrenimi sorununu aşmak için göz atılması gerekenlerin listesi, müfredat ve sistemden başlayarak, araç-gerecin niteliğine kadar değişkenlik arz ediyor. Ama değişmeyen bir şey var: güçlü bir istek, hatta ihtiyaç duymak.

Şöhretli şarkiyatçı Annemarie Schimmel’ in bildiği dillerin listesi göz kamaştırıcı olduğu kadar göz korkutucuydu da (Ana dili olan Almanca dışında, Fransızca, İngilizce, Arapça, Farsça, Türkçe, Urduca, Peştuca, Sindce, Gucerâtî, Marathi, Keşmirî, Bengalî, Sanskritçe, Çekçe, İbranice, eski Yunanca, Latince, İtalyanca, Rusça, İspanyolca, İsveççe, Hollandaca). Bu dillerin bir kısmından da, bildiği diğer bazı dillere tercümeler yapmıştı.

Hatıralarında Sindli bir bilginle aralarında geçen diyaloğu aktarır: Bilgine, ilgilendiği bir konuyla ilgili kaynak olup olmadığını danışınca, o da kendisinin konuyla ilgili Sindce bir kitap yazdığını, ama Schimmel’ in bunu okumasının mümkün olmadığını söyler. Bunun üzerine Schimmel’ in, “Bana ha, ben okuyamazmışım, öyle mi?” demesinin üzerinden altı ay geçmeden aynı bilgine Sindce bir mektup yazacak ölçüde o dili öğrendiğini okuruz. Demek ki öncelikle neymiş: istek, ihtiyaç.

Okullar açılırken, biliyoruz ki bazılarımızın gündemine yabancı dil öğrenme başlığı ışık hızıyla giriş yaptı. Dosyamızın size yoldaş ve hâldaş olmasını diliyoruz.