Altı kitap 6 öykü

AFRİKA'NIN YAPAYALNIZ LALESİ ENGİN ELMAN - HECE YAYINLARI
AFRİKA'NIN YAPAYALNIZ LALESİ ENGİN ELMAN - HECE YAYINLARI

"Nereye gitmek istesem benden önce giden bir hüzün var. Arkama bakamıyorum, önümde yazgım." cümleleriyle kişioğlunun bir anlamda özetini anlatıyor bizlere. Kısa ama vurucu metinleri muhteva eden bu ilk eserin, acilen okunması gerekenler listesine alınmasını tavsiye ederiz.

Engin Elman, yeni öykü kitabı Afrika'nın Yapayalnız Lalesi ile adeta kamerasının arkasından okurlarını selamlıyor. Kısa ve derin cümlelerle sizi bir filmin içine sürükleyip şaşkınlık ve hayranlık duygusu ile öykünün ulaşılamayan detaylarına şahit tutuyor. Ekmeğiyle doyduğu coğrafyanın yaşanmışlıklarını metin içerisinde eriterek, okuyucuyu Mezopotamya'nın kıyılarında gezdiriyor. "Nereye gitmek istesem benden önce giden bir hüzün var. Arkama bakamıyorum, önümde yazgım." cümleleriyle kişioğlunun bir anlamda özetini anlatıyor bizlere. Kısa ama vurucu metinleri muhteva eden bu ilk eserin, acilen okunması gerekenler listesine alınmasını tavsiye ederiz. (Ayşenur Önler)

  • DÜNYANIN KEMIKLERI SELMAN NURILER - ŞULE YAYINLARI
  • Gördükçe körleştiğimiz, hissizleştiğimiz meselelere karşı yeni fakat daha keskin bir bakış vadeden Nuriler, çarpıcı hatta zaman zaman sert kurguları ile okurunu rahatsız etmekten çekinmiyor. Genellikle bir imge üzerine inşa edilen görece alegorik öykülerde rastlaşma, kesişme ve empati ise öne çıkan kavramlar. Öykü kişilerini hikâyeye çeken dürtüler kimi zaman zorlama hissi uyandırsa da Selman Nuriler'in karakterlerine ve okuruna dünyayı başkalarının gözünden gösterebildiğini rahatça söyleyebiliriz.
  • Yazarın aracısız ve ikna edici dilinin, okurunda güçlü karşılıklar bulabilen benzetmelerinin karakterlere yakınlık hissetmemizi kolaylaştırdığının altını çizmem gerek. Diğer yandan çoğu öykünün çarpıcı temalarıyla örtüşen sert finallere sahip olmadığını da belirtmeliyim. Hatta bu düşüş zaman zaman kurgunun fazlaca alegorik bir düzleme doğru genişletildiği kimi öykülerde çok daha erken gerçekleşiyor. Buna rağmen öykülerin temelde söyledikleri ve çağrıştırdıklarıyla güçlü bir yanlarının olduğu kesin. Nihayetinde öykü biraz da hikâyeyi sezmeye, karmaşanın içinden çekip çıkarmaya dayalı bir iş. Gerek kurguladığı karakterleriyle gerekse anlatmayı tercih ettikleriyle Selman Nuriler'in iyi bir gözlemci olduğu tartışma götürmez. (Murat k. Murat)

OF’LU HAYRIYE’NIN KÖPEĞI SALIHA ŞAHIN - ŞULE YAYINLARI
OF’LU HAYRIYE’NIN KÖPEĞI SALIHA ŞAHIN - ŞULE YAYINLARI

Öykülerindeki karakterleri işleyişindeki ustalığı ile dikkat çeken yazar kadın odaklı hikâyelerindeki dik duran, yılmayan ve düşüncelerini açık yüreklilikle dile getiren karakterlerin psikolojik dünyalarını etkileyici biçimde aktarmayı başarmış. Korku, yalnızlık ve ümitsizlik gibi hayatımızın bir parçası olan duyguları işlediği öykülerde mizahı da başarılı bir şekilde işliyor olması okuma keyfini arttıran ve yaşam içerisinde hem hüznün hem de mizahın aynı ortamlarda yaşanabileceğini gösterir türden. Kitaba ismini de veren kitabın ilk öyküsünde işlediği Hayriye karakteri ile insanların korku ve endişeyi hayatlarında ne şekilde yaşadıklarını görüyoruz. "Of 'lu Hayriye'nin Köpeği" öyküsü, hayatın içinde var olmaya çalışan ve başkalarının altında ezilmeden yaşamlarını sürdüren kadınların saygınlıklarını kazanma çabalarını anlatan başarılı bir hikâye. Farklı kişilikteki karakterlerin iç dünyalarını, yaşam içerisindeki dik durma çabalarını işleyişindeki başarısı ve gerçekçi anlatımı ile dikkat çeken yazar bu sayede öykülerini okura daha etkin bir biçimde benimsetmeyi başarıyor. (Uygar Atasoy)

  • BITMESI GEREKTIĞI GIBI EMRE NAZIM MERT - NOTABENE YAYINLARI
  • Beş öyküden oluşan kitap, tanıdık hikayeleri farklı kurgularla anlatma gayretinde. "Adam Gözünü Açtı" öyküsü hepimizin bildiği fakat zaman içinde alışarak unuttuğu bir olay ile başlıyor. Öykü, gündelik hayatın içinde görünenin zamanla nasıl bir görünmeze dönüştüğünü somut-soyut ikilemi arasında anlatıyor. Bu ikilem, öykü ilerledikçe abartılarak -çoğalırken- yazarın anlatmak istediğini daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkartıyor. Hemen hemen tüm öyküleri abartının coşkunluğuna sığınıyor.
  • Bu coşkunluk, yazarın çoğunlukla bir kaosun içinde işlediği hikayelerin öykünün sonuna doğru bir düzene kavuşturmasıyla son buluyor. Okuyucu için yorucu olabilen bu anlatım tarzı merak unsurunu azaltabiliyor. Kaos, abartı, coşku gibi anahtar kelimeler dikkatini çeken okuru için Bitmesi Gerektiği Gibi raflarda bekliyor olacak. (Betül Yavuz)

ÜFLENMEMIŞ RÜZGARLAR MELISA YILMAZ - KUTU YAYINLARI
ÜFLENMEMIŞ RÜZGARLAR MELISA YILMAZ - KUTU YAYINLARI

Diyardan diyara atlayıp bambaşka hayatların içine dahil olduğumuz öykülerde başlıca dikkat çeken birkaç unsur var. Bunlardan ilki, öykülerdeki kadın karakterler ve bu karakterlerin anlatımı. Genellikle kadın karakterlerin başı çektiği öykülerin hemen hemen hepsinde bir mücadele ve kendini ispat etme (en azından kendine) hâlinin olduğu göze çarpıyor. Karakterlerin anlatımına değinmek önemli; çünkü öykülerin hepsinde mücadelesiyle güçlenen kadınlar okunuyor. Yazarın özgün tasvirleriyle okurun hemen gözlerinin önüne gelebileceği güçlü ve kendinden emin kadınlar. Kitaptaki bir diğer önemli unsur ise hiç şüphesiz yazarın çok çeşitli diyarları sayfalara dökebilmesine yardımcı olan hayal dünyası... Bu dünya her öyküde birkaç yerde klişe romantik bir hâl alsa da merak uyandırıyor. Üflenmemiş Rüzgarlar farklı diyarların, kasabaların, ormanların içinden geçerek önüne katıp getirdiği anlatılmamış öyküleri usulca kulaklara fısıldıyor, bize de duyabilmek kalıyor. (Nursena Koç)

  • ANDROID PARK’A HOŞ GELDINIZ POLAT ONAT - OKUR KITAPLIĞI
  • Polat Onat'ın son öykü kitabı Android Park'a Hoş Geldiniz, Okur Kitaplığı etiketiyle raflardaki yerini aldı. Beş farklı kurguyla beş tane öyküyü muhteva eden bu eser, uzay boşluğuna açılan yeni bir kara delik olabilir. Dikkat edin; geçmişe yoluculuk yaptıran geçmişotunu içirip, altı ay süren Turing testinin tam ortasına izleyici olarak yerleştirebilir. Eğer şiir okumaya ilginiz varsa, arkanıza yaslanın! Çünkü astronot şairimiz Oktay'ın resmî bir uzay görevi sırasında Cankuş-8'de yazdığı şiirleri sizde adeta bir süpernova etkisi oluşturacaktır.
  • Öykülerdeki kurguların edebi dilinin, astronotumuzun şiirleri kadar doyurucu olması beklentilerimiz arasındaydı. Ayrıca yazarımızın zihnimizde bir fotoğraf oluşturma çabası içindeki uzun betimlemeleri, okur tarafından biraz yorucu olabilir. Dünya'ya bir de fütüristik bilim kurgu öyküleri penceresinden bakmak isterseniz, o halde Android Park'a hoş geldiniz! (Ayşenur Önler)