Malta eriği

Fakirlerin ve eğitilmemişlerin hepsi dünyada kaldılar ve giden şanslı azınlığa el salladılar.
Fakirlerin ve eğitilmemişlerin hepsi dünyada kaldılar ve giden şanslı azınlığa el salladılar.

Robotik yapıların işlevselliği her şey için yeterdi. Bir minik düzenleme ile sorun çözüldü. Bir yıl da bu esnada geçti ve on bir yılın sonunda dünyadaki bütün zenginler, aydınlar ve iyi eğitimlilerle zenginler devasa uzay gemilerine binerek yeni hayat adını verdikleri yeni gezegenlerine doğru yola çıktılar.

bizim köyde malta eriğine yeni dünya derler

Eğitimliler, aydınlar ve zenginler ne kadar uğraşırsa uğraşsın, dünya bir türlü düzelmedi. Dünya yamuktu. Çünkü eğitimlilere, aydınlara ve zenginlerle zenginlere rağmen fakirler ve garipler çok daha çoktu ve fakirler ve garipler yamuk olduğundan ve çok daha çok olduklarından dünya da zaten yamuktu ve yamuk kalmaya devam ediyordu. Dünya başkanı ter bezlerini aldıran bütün zenginler ve aydınlar ve zenginler gibi basın toplantısı sırasında fizyolojik olarak terlemese de içten içe sıkıntısını dışarıya vermekten kaçınmayarak bunun böyle gitmeyeceğini itiraf etti ve bir şeyler yapmanın zamanı geldiğini arz etti. Sonra da dünya halklarına müjdeyi verdi. Gideceğiz buralardan. Önce sessizlik oldu ama sessizliğin akabinde toplantıyı izleyen eğitimliler ve zenginler ve aydınlar birdenbire meseleyi anlamış gibi gülümsediler. Gülümseme yetersiz kalınca ise alkışlamaya başladılar.

Eğitimliler, aydınlar ve zenginler ne kadar uğraşırsa uğraşsın, dünya bir türlü düzelmedi. Dünya yamuktu.
Eğitimliler, aydınlar ve zenginler ne kadar uğraşırsa uğraşsın, dünya bir türlü düzelmedi. Dünya yamuktu.

Evet, anladılar, gideceklerdi buralardan. Yamuk yumuk dünyadan, yamuk yumuk insanlardan. Kötü havadan. Havayı fabrikalar kirletmişti ve fabrikalar zenginlerindi ama o fabrikalar sayesinde fakirler doyuyordu. Kötü sudan. Suyu da fabrikalar kirletmişti ama fabrikalar zenginlerindi ve fabrikalar fakirleri beslemek için günde otuzaltı saat çalışıyordu. Evet otuz altı saat çalışıyordu çünkü zenginler, aydınlar ve iyiler düşünmüş, taşınmış ve fakirleri doyurabilmek için fabrikaların günde otuz altı saat çalışmaları gerektiğine hükmetmiş ve bir kanunla dünyanın dönüş hızının yavaşlatılmasına karar vermiş, böylelikle günü otuz altı saate uzatmış, böylelikle fabrikaların üretim gücünü artırarak fakirlere ve eğitilmemiş olanlara büyük bir iyilik yapmışlardı.

Gerçi fabrikalarda fakirler çalıştığından ve çalışma saatleri bu kararla bir buçuk kat arttığından ilk üç ay içinde bir buçuk milyar fakir yorgunluktan ölmüştü ama o kadar çoklardı ki, fabrikaların fakirleri beslemek faaliyeti sekteye uğramadı. Buradan gitme fikrinin fiiliyata geçmesi için yüz yirmi altı adet yeni fabrika açıldı. Habitatı dünyaya uygun gezegenler listesi zaten epeyce süredir internette bile dolaşmaktaydı, yapılması gereken sadece uygun şartların ne derece uygun olduğunu daha ciddiyetle incelemekti. Gerekli çalışmalar yapıldı. İki yıl gibi bir süre içinde uygun gezegen sayısı dörde düşürüldü. Bu gezegenlerden en yakınına bir ekip gönderildi. Ekibin oraya varması üç yıl, oradaki tecrübe amaçlı yaşam süreleri ise iki yıl sürdü. Bu esnada fabrikalar tam hız ulaşım için gerekecek araçların inşası ve yeni gezegende kurulacak hayatın gerektirdiği alet edevat ve makinaların üretimine devam etti. Toplamda on yıl gibi bir sürede her şey hazırlandı.

  • Asıl tartışma burada çıktı. Orada da hayatın devamı için çalışacak insanlara ihtiyaç vardı. Bu itibarla fakirlerin ve eğitilmemiş olanların da öngörülecek adetlerde yeni gezegene götürülmesi gerekmekteydi. Zenginler buna onay verdiler ama bu sefer aydınlar su koyverdiler. Bu insanlar dünyanın bu halde olmasının sorumlusuydular, bu sebeple oraya götürülmemeliydiler. Konu epeyce tartışıldı ama nihayetinde aydınlar, eğitimliler ve zenginler ortak bir kararda birleştiler. Otomasyon sistemleri bu derece iyiyken bir kaç kol gücünden başka anlam ifade etmeyen insancıklara neden ihtiyaç olsundu. Robotik yapıların işlevselliği her şey için yeterdi. Bir minik düzenleme ile sorun çözüldü. Bir yıl da bu esnada geçti ve on bir yılın sonunda dünyadaki bütün zenginler, aydınlar ve iyi eğitimlilerle zenginler devasa uzay gemilerine binerek yeni hayat adını verdikleri yeni gezegenlerine doğru yola çıktılar.

Fakirlerin ve eğitilmemişlerin hepsi dünyada kaldılar ve giden şanslı azınlığa el salladılar. Terk edildikleri için ağlayanlar olduğu kadar dünya bize kaldı diye sevinenler de oldu. Doğrusu kafalar biraz karışıktı ama sonuçta herkes gitmişti ve dünya da sadece fakirler ve eğitilmemişlere kalmıştı. Yeni gezegene ve yeni hayata yelken açanlar ise iki yıl gibi bir zaman içinde yeni dünyalarına ulaştılar.

Pek çok gemi ile güzel kıyafetleri ve işlevli beyinleriyle yeni gezegene ayak bastılar. Ama hepsi birden yeni gezegene ayak basınca daha önce keşif ve tecrübe için gezegene iniş yapan ve bir kaç yıl burada yaşayan ekip elemanlarına pek de aldırmayan gezegen sakini yaratıklar bu duruma sinirlendiler. Birden yuvalarından çıkıp gezegene gelen zenginler, aydınlar, iyi eğitimliler ve zenginlerin üstlerine atıldılar. Hepsini yediler. Ziyafet iki saat kadar sürdü. Zenginler, aydınlar ve iyi eğitimlilerden kurtulan olmadı.