Tepegöz

Bu mahlukun öyküsünü yazın!

Masal evreninin iri kıyım, biraz bön ve epey iştahlı yaratıklarından devler arasında Tepegöz nam bir dev vardır ki evlerden ırak. Dedem Korkut söyler görelim Hanım ne söyler der isen sevgili kaari; Tepegöz’ü Oğuz’un başına musallat eden pınar başında gördüğü peri kızına tama edip cima eyleyen behey gafil çobandır. Çobandan olma, peri kızından doğma ne idüğü belirsiz, arasatta kalmış bir hilkat garibesidir. Yani ki neymiş, doğanın ayarlarıyla oynamamak ve harama uçkur çözmemek gerekmiş. Gövdesi adam, tepesinde bir gözü var. Alnının ortasındaki göz gece çoban yıldızı gibi parlar, gündüzleri ise kıpkırmızı ve çapaklıdır. Hele o ağzı yok mu, kulaklarına varır. Kazma gibi üst dişleri alt dudaklarından, alt dişleri üst dudaklarından çıkar.

Ah insanoğlu, vah insanoğlu. Ne insan ne peri Tepegöz’ü aldın obaya getirdin getirmesine de, ona süt anne mi dayanır. Emzirmek üzere bir kadın görevlendirir, ancak, Tepegöz daha ilk emişte kadının bütün sütünü, ikincide kanını ve üçüncüde canını alır. İştahası da pek yerindedir Tepegöz’ün, kazan dolusu sütle beslenmeye başlar. Büyüdükten sonra, oyun oynadığı arkadaşlarının kiminin burnunu, kiminin kulağını yemeye başlar. Baktılar olmuyor Tepegöz’ü obadan kovarlar da biter mi sandın, Tepegöz harami olur. Oğuz’dan her gün iki kurban ister.

Masallarda kötü huylu devlerin kaderi bellidir. Ya kahraman tarafından öldürülürler ya da irşad edilerek iyi halden salıverilirler. Ama Tepegöz’de irşad olacak göz yok. Aklı da pek kıt olsa da vücuduna kılıç işlemez: Aşil’in topuğu, Tepegöz’ün bir tek gözcüğü hassas noktasıdır. Onu yenmek için kahramanın aklını kullanması, Tepegöz’ün tatlı sözlerine, vaadlerine kanmaması ve tek gözcüğünü kör edip Oğuz’u Tepegöz belasından kurtarması gerektir.

Görelim muharrir ne söyler, ne söylerse güzel söyler.

• Tepegöz karakterini kullanarak yazdığınız öyküleri 1 Aralık’a kadar postoyku@gmail.com’a gönderebilirsiniz.