2019 Avrupa kültür merkezi: Plovdiv

​2019 Avrupa kültür merkezi: Plovdiv
​2019 Avrupa kültür merkezi: Plovdiv

Eski Osmanlı şehri ve o zamanki adı Filibe olan Plovdiv şehri, aynı zamanda Bulgaristan’ın eski başkenti. Dünyanın en eski şehir yerleşimlerinden biri Filibe. Makedon, Roma, Bizans, Osmanlı İmparatorlukları, şehrin tarihi ve kültürü üzerinde etkili olmuş. Plovdiv, 2019 Avrupa Kültür Başkenti olmaya hazırlanıyor. Biz de bir hafta sonu otobüsle Filibe’ye gitmek için yola çıktık.

Ana Meydan

Biz gezmeye Central Square yani Ana Meydan’dan başladık. Meydanın kuzeyinde bulunan Odeon’da antik kalıntılar görebilirsiniz. Biz 1 Mart öncesinde gittiğimiz için meydanda bahar bayramı için satılan hediyeliklerin olduğu bir sürü renkli tezgâh vardı.

Özel zamanlarda Avrupa şehirlerinin renkli ve hareketli halleri çok keyifli oluyor.
Alyoşa Anıtı
Alyoşa Anıtı

Ayrıca Plovdiv Belediye binası da bu meydanda yer alıyor. Meydandan güney batıya doğru devam eden Ivan Vazov Caddesi yer alıyor. Bu cadde de büyük ağaçlar ve güzel binalarla süslenmiş, yolun sonu tren istasyonu ve otogara çıkıyor.

Tsar Simeon’s Parkı

Şehrin en büyük parkı; içinde heykeller, süz havuzları, dinlenmek için banklar ve yürüyüş yolları yer alıyor. Eminim bahar ve yaz aylarında çok daha güzel oluyordur. Parkın güney batısında içinde şarkı söyleyen fıskiyelerin olduğu bir de gölet var ama kışın açık değildi.

Knyaz Aleksandar Caddesi

Knyaz Aleksandar Caddesi, İstiklal Caddesi gibi trafiğe kapalı uzunca bir alışveriş caddesi. Merkez Meydan’dan başlayıp Roma Stadyumu’na kadar devam ediyor. Hem bu cadde hem de bu caddeyi kesen ara sokaklarındaki eski evler restore edilmiş. Ara sokaklarda pek çok restoran ve kafe bulmanız mümkün.

Roma Stadyumu
Roma Stadyumu

Duvarları Süsleyen Resimler

Kynaz Aleksandar Caddesi’nden kuzeye doğru yürürken solda “Together” tabelası olan bir sokak ve devamında merdivenler göreceksiniz. Öncelikle bu Together logosu, Plovdiv’in 2019 Kültür Başkenti sloganı. Şehrin pek çok yerinde göreceğiniz renklibir logo.

Duvarları süsleyen resimler
Duvarları süsleyen resimler
Kültür Başkenti olma sürecinde şehre ciddi bir yenilenme eğilimi hâkim.

Saat Kulesine çıkmadan önce ilk merdivenleri tırmandığınızda Nayden Gerov Caddesi üzerinde sağlı sollu pek çok duvar resmi binaların duvarlarını süslemiş. Burayı baştan sonra mutlaka yürümenizi öneririm.

Rayko Daskalov Caddesi ve Kapana Bölgesi

Cuma Camii’nden Meriç Nehri’nedoğru inen trafiğe kapalı caddenin adı Rayko Daskalov. Bu cadde de Kynez Aleksandar Caddesi gibi trafiğe kapalı, sağlı sollu alışveriş mağazaları ve kafe restoranların yer aldığı hareketli bir cadde. Caddenin doğusunda kalan alana ise Kapana (Türkçe Kapan) deniyor. Burası için Plovdiv’in Karaköy’ü diyebiliriz. Tasarım mağazaları, konsept kafe ve barlar, renkli sokaklar ile her mekâna girip oturası geliyor insanın.

Saatli kule
Saatli kule

Rayko Daskalov’dan düz kuzeye devam ettiğinizde Meriç nehrine ulaşıyorsunuz. Burada nehir kıyısında yürüyüş yolları ve yine trafiğe kapalı üzerinde mağazaların olduğu bir köprü var. Floransa’ya gittiyseniz Ponte Vecchio Köprüsü gibi hayal edebilirsiniz ama onun moderni olduğu için pek ilgi çekici değil. Yolun solunda ise arkeoloji müzesi ve tarih müzesini görebilirsiniz.

Saat Kulesi – Danov Tepesi

Nayden Gerov caddesinden yukarıya çıkan merdivenlerle Saat Kulesi’ne doğru kolayca tırmanabilirsiniz.

  • Buradaki saat kulesi Osmanlı zamanından kalmış, kapısının üstünde Osmanlıca bir yazıt yer alıyor.

Tepeye çıktığınızda Eski Şehir manzarası gözlerinizin önünde olacak. Burada bir çay bahçesi de olsa fena olmazmış, şehri bir yudum çay eşliğinde izlemek için.

Roma Stadyumu

Eski Şehir evleri
Eski Şehir evleri

Roma Stadyumu bugün şehrin altında kalmış durumda. Kısıtlı bir bölümü toprak üstüne çıkarılmış, aslında Kynaz Aleksandar Caddesi’nin büyük bir kısmı stadyumun üzerine kurulmuş durumda. 240 metre uzunluğunda olduğu tahmin edilen stadyum 2.yüzyıl başlarında yapılmış ve 30 bin kişinin birlikte gösteri seyredebileceği şekilde tasarlanmış.

Eski Şehir

Kapana Bölgesindeki ara sokakları turlayıp bir öğle yemeği molası verdikten sonra Eski Şehri keşfetmeye başladık. Bu bölge şehrin en iyi restore edilmiş ve en turistik bölgesi. Bu bölgeye taksiler, çalışanlar ve yaşayanlar dışında araç girişi yapılmasına izin verilmiyor, keşke her şehirde böyle bir koruma yapılabilse.

Geçmişten bugüne.
Geçmişten bugüne.