Bendeki maceralar kralında yok!

Burhan Öçal
Burhan Öçal

Bir keresinde Amerika-Atlanta’dayım, soğuktan donuyorum. Sabah uçağıyla gideceğim için geceyi havaalanında geçireceğim. Her yanımı gazete kağıtlarıyla sardım. Beni donmaktan gazete kağıtları kurtardı…

"Burhan Öçal’ın hayatı yollarda geçiyor” desek herhalde hiç de abartmış sayılmayız. Usta müzisyenin programı çok yoğun... Sanatçının İsviçre, Belçika, Hindistan, Almanya, Amerika gibi ülkelerde verdiği konserler, albüm kayıtları, film çalışmaları nedeniyle çok sık seyahat ediyor. Hal böyleyken Öçal’la yol hikayelerini konuştuk. O bugün olmuş gibi anlattı, biz keyifle dinledik.

Sık yolculuk yapan müzisyenlerdensiniz. Bavulunuz hep hazır mıdır?

Yok. Bavulu yola çıkmadan bir gece önce hazırlıyorum. Hazırlamadan uyumuyorum çünkü bu yüzden birkaç kez uçak kaçırdım.

Burhan Öçal nasıl bavul hazırlar?

İlk iki saat neler götüreceğimi düşünmekle geçer. Ama bavulun hazırlanması sadece yarım saatimi alır. Bu konuda maestroyum artık. Bavulun içine her şeyden iki tane koyarım. Yüzük, saat, güneş gözlüğü, tırnak makasım bile iki tanedir. Bu yüzden bana “stokçu” derler (gülüyor).

“Bavul yüzünden uçak kaçırdım” dediniz Kaçırdığınız uçaklar başınıza dert açmadı mı?

Bir gün San Francisco’da uçağı kaçırdım. Amerikalı bir menajerim vardı, uçağı kaçırınca “Bir daha benimle çalışmak istemeyecek” dedim. “Ne yapacağım?” diye kara kara düşünmeye başladım. Moralim bozuldu, yüzüm asıldı. O sırada yanıma bir adam geldi, “Neden üzgünsünüz?” dedi. Ben de durumu anlattım. Adam bana “Gel sana bir kıyak yapayım. Seni Chicago’ya uçurayım oradan git” dedi. Yol epey uzadı ama gittim. Yani en kötü zamanlarda bile şanslıyımdır, pozitifimdir. İnsanlar da bunu hemen fark ederler.

Uzun uçuşlarda nasıl vakit geçirirsiniz?

Uzun uçuşlarda Türk Hava Yolları’nda business da uçuyorum, adeta sarayda gibiyim. Çok fazla yolculuk yaptığım için uçuş ekibini zaten tanıyorum. Onlarla ve uçaktaki yolcularla sohbet ediyorum. Müzik dinliyorum, film izliyorum. Bir bakmışım uçuş bitmiş. İnanın 10-11 saatlik uçuş nasıl bitiyor anlamıyorum. Ama kısa uçuşlar bitmek bilmiyor. Uyuyamıyorum da… Oflaya puflaya vakit geçiriyorum bu yüzden kısa uçuşları sevmiyorum. Uzun uçuşları çok seviyorum, çok eğleniyorum.

En kötü zamanlarda bile şanslıyım.
En kötü zamanlarda bile şanslıyım.

SORUN MU VAR? SAKIN OL… GÜLÜMSE…

Seyahat mottonuz nedir, yola çıkarken aklınızdan neler geçer?

Yoldayken mottom “Keep smiling and say thank you” (Gülümsemeni muhafaza et ve teşekkür et)… Çeşitli problemler nedeniyle uçak kaçabilir. Böyle anlarda etrafındakileri bağırıp çağırmak yerine sakin olman gerekiyor. Çünkü olan olmuş, senin bağırman sonucu değiştirmeyecek. Seyahatlerde rahat takılırsanız, işleriniz daha kolay gider. Güler yüzlü olmak lazım. Havaalanı, oteller ve uçaklarla ilgili anılarımı yazsam olay olur. Eskiden daha bıçkındım, Amerika’da havaalanında kontrolden geçerken görevliler şaşırıyorlardı. İsviçre pasaportum var, kimliğimdeki din hanesinde Müslüman yazıyor, ismim Recep Burhan Öçal… Tipim ise Kolombiyalılara benziyor. Görevli basıyor düğmeye, beni kenara alıp kontrol ediyorlar. Bendeki maceralar kralında yok.

O maceralardan en zorlu olanını anlatmanızı istesek...

Mesela bir keresinde Amerika-Atlanta’dayım, soğuktan donuyorum. Sabah uçağıyla gideceğim için geceyi havaalanında geçireceğim. Her yanımı gazete kağıtlarıyla sardım. Beni donmaktan gazete kağıtları kurtardı…

  • Yoldayken mottom gülümsemeni muhafaza et ve teşekkür et.
  • TÜRKIYE ÇOK GÜZEL BIR ÜLKE...
  • İsviçre, Belçika, Hindistan, Almanya, Amerika… Birden fazla ülke gördünüz. En çok sizi hangileri etkiliyor? Neden?
  • - En çılgın seyirci İsrailliler… Bizi çok seviyorlar. Her şarkıda ortalık yıkılıyor, ölüyü bile diriltirler.
  • - Kamboçya, Laos, Marakeş, Kazablanka, Bangkok çok güzel.
  • - Tokyo da güzel ama çok bina var.
  • - Avrupa’dan bir yer söylemek istemiyorum çünkü girip çıkmadığım yer kalmadı. Oralarda çalıp hemen kaçıyorum.
  • - Ve Türkiye çok güzel bir ülke...