Bozkırın ortasında bir tezene yurdu: Kırşehir

02 EKİM 2021 , CUMARTESİ 13:00

Kırşehir ilinin şehir merkezini anlatmaktadır. Kırşehir, Kırşehir ilinin merkezidir.

Binlerce yıldır çeşitli uygarlıklara sahne olan Kırşehir, sadece çeşitli tarihi eserleri ve yer altı şehirleriyle değil, doğal güzellikleri ile de dikkat çeken bir ilimiz. Arada kalmış olması şehrin ismini her ne kadar ön plana çıkarmasa da şehir aslında Kapadokya Bölgesi’nin giriş kapısı niteliğinde. Selçuklu eserleri açısından il büyük önem taşıyor. Özellikle şehir merkezi bu anlamda çok sayıda mimari esere ev sahipliği yapıyor.

Şehir ismini nereden alır?

Büyük bir kırın ortasında kurulmuş bu kente Türkler "Kır şehri" adını vermişlerdir. Kır şehri zamanla halk dilinde "Kırşehir" olmuştur. Bugün bile halkın bir kısmı şehri “Kır şehri” diye anıyor. Kırşehir ismi Türkçedir.

Tarihçe

1930’lu yıllarda Merkez İlçe’ye bağlı Hashöyük’te yapılan arkeolojik kazılar, Kırşehir bölgesindeki M.Ö 3000’e ait çanak-çömlek kalıntılarını ortaya çıkarmıştır. Hititler döneminde Kırşehir havzasına “Ahiyuva” ülkesi denilmektedir. Roma ve Bizans döneminde ise “Kapadokya” olarak anılmıştır. Kapadokya Kralığı, Roma İmparatorluğu’nun hakimiyetini tanımış ve Roma İmparatorluğu da Kapadokya Krallığı ile birlikte Kırşehir yöresini de kendine bağlamıştır. M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu Batı ve Doğu olarak ikiye bölününce, bu bölge de Doğu Roma toprakları içinde kalmıştır. Tarihçi Prokopios’un aktardığına göre Justinianus, Kırşehir’i yeniden imar ederek kent durumuna getirmiştir. 647 yılında Emevi Devleti'nin Şam Valisi Muaviye, Kayseri ve Kırşehir bölgelerini işgal etmiştir. 1071'de Malazgirt Zaferi ile Kutalmışoğlu Süleyman Şah, kent ve çevresini Anadolu Selçukluları’na bağlamıştır.

1402 yılında Osmanlılar Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilince Kırşehir ve yöresi Karamanlılar’a verilir. Fatih Sultan Mehmet’in Karamanlılar’ı, Yavuz Sultan Selim’in Dulkadiroğulları’nı mağlup edişinin ardından Kırşehir, Osmanlılar’ın egemenliğine geçmiştir. Katip Çelebi Seyahatname’sinde; Kırşehir için “havası güzel bir sahrada kurulduğunu, üzerinde bir kalesi bulunduğunu” yazmaktadır. Kırşehir, tasavvufi esnaf teşkilatının en mühim merkezlerinden biri olması sebebiyle 14. yüzyılda oldukça gelişmiştir. I. Dünya Savaşı’nda yenilince savaşın galipleri Anadolu’yu istila etmeye başlamışlardır. Bölge halkı işgale karşı çıkmış, bağımsızlıkları için varını yoğunu ortaya koyarak takdir edilesi bir direniş göstermişlerdir.

Kırşehir nerededir?

İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Kırşehir; kuzeybatıda Kırıkkale, kuzeydoğu ve doğuda Yozgat, doğu ve güneydoğuda Nevşehir, güneyde Aksaray, batıda ise Ankara ile komşudur.

Şehre ne zaman gidilir?

Yaz ve kış aylarının yoğun geçtiği Kırşehir’e baharda, özellikle ilkbaharda gitmek daha uygundur.

Şehri gezerken çalma listesi

- Neşet Ertaş - Şirin Kırşehir
- Gülseren Tatlıpınar - Kandilden Nur İken Sevmişim Seni
- Özer Özel – Acem Kızı
- Emel Taşçıoğlu – Bir Çift Güzel Gördüm Yolda Yolakta

Kırşehir 5’lisi

Seyfe Gölü:Orta Anadolu’da bulunan birkaç tuzlu gölden biri olan Seyfe Gölü, sulak, sazlık ve bataklıklardan oluşmaktadır. Sayısız kuş türünü bünyesinde barındıran göl, dünyanın en büyük flamingo topluluklarından birine ev sahipliği yapar. Göl aynı zamanda birinci derece “Doğal Sit Alanı”dır.

Mucur Yeraltı Şehri:Kapadokya bölgesinde, 3. ve 4. yüzyıllarda Hristiyanların korunmak,sığınmak ve ibadet etmek amacıyla yaptığı pek çok yeraltı şehri bulunmaktadır. Bunlardan Mucur Yeraltı Şehri, Kırşehir’de yer alır.

Kesikköprü:1248 yılında Anadolu Selçukluları tarafından yaptırılmıştır. Tarihi İpek Yolu güzergâhında bulunan köprü, Kızılırmak üzerinde yer alır.

Üçayak Kilisesi: Yapı, 10., 11. yüzyıllara, Bizans’a tarihlendirilmektedir. İki imparator tarafından adak yeri olarak yaptırıldığı düşünülmektedir.

Cacabey Medresesi:Mederese, minaresinde uygulanan üç farklı tuğla örgü sistemi ile türünün Anadolu’daki tek örneğidir. Doğu-batı yönünde uzanan, dikdörtgen bir alan üzerinde inşa edilmiş kapalı avlulu bir medresedir.