Bulut insanlarının ülkesinde bir kale: Kuêlap

Kuêlap, Peru ve Amazonas bölgesinin güney kesiminde, María ve Tingo kasabalarının yakınındaki dağlarda bulunan duvarlı bir yerleşim yeridir.
Kuêlap, Peru ve Amazonas bölgesinin güney kesiminde, María ve Tingo kasabalarının yakınındaki dağlarda bulunan duvarlı bir yerleşim yeridir.

Peru’nun kuzeyindeki Chachapoyas, And Dağları’nınen uzak köşelerinden birinde saklanan sayısız ve pahabiçilemez arkeolojik kalıntılara sahip bir bölge. Tatlı tatlııslatan yağmur ormanındaki yürüyüşü, şimdiye kadarhayatınızda gördüğünüz en yüksek şelalelerin birindebitirebilirsiniz burada. Kimileri, Peru’nun tüm kadimgizemlerinin, "bulut insanları"nın yaşadığı bu bölgedesaklandığını söylüyor.

Güney Amerika’nın en büyük taş yapısı

Chachapoyas kültürü tarafından MS 6. yüzyılda Utcubamba Vadisi'ne bakan bir sırt üzerine inşa edilmiştir.
Chachapoyas kültürü tarafından MS 6. yüzyılda Utcubamba Vadisi'ne bakan bir sırt üzerine inşa edilmiştir.

Chachapoyas bölgenin adı. Tarihte bu bölgede yaşayan halkın adı ise Çaçapoya (Chachapoya) ya da "Bulut İnsanları". Peki bu insanlara neden "Bulut İnsanları" diyorlar? Çünkü onlar 3000 metre yükseklikteki bir dağ sırtında, günümüzden yaklaşık 1500 yıl önce yaşamış bir halk.

400’den fazla silindirik evin oluşturduğu, Güney Amerika’nın en büyük taş yapısı olarak bilinen bir yapı Kuêlap Kalesi. Binlerce kişi için kurulmuş yaşam alanlarının çevresini saran 20 metre yüksekliğinde sur duvarları var kalenin. Üç kattan oluşan surlarda kullanılan taşlar, Giza Piramidi’nde kullanılan taş blokların hacminden 3 kat daha büyük. Utcubamba Vadisi’ne bakan bir dağ sırtına kurulan Kuêlap, 600 metre uzunluğunda ve 110 metre genişliğinde. Huari ve diğer düşman topluluklara karşı kendilerini savunmak için Çaçapoyalıların böyle bir yapıyı inşa ettiği düşünülüyor.

Machu Picchu’dan yüzlerce yıl önce

M.S. 500 ile 800 yılları arasında inşa edilen Çaçapoya halkının yurdu Kuêlap’ın, Machu Picchu’dan önce inşa edildiği biliniyor.Machu Picchu bugün Peru’nun en önemli turistik bölgesi. Ancak Kuêlap hem Machu Picchu’dan daha yüksekte hem de daha geniş bir alana inşa edilmiş. Birkaç yıl öncesine kadar buraya yolculuk etmek için 4 saatlik bir tırmanış ya da rüzgârlı ve tehlikeli dağ yolunda bir buçuk saatlik araba sürmek gerekiyordu. Ancak şu sıralar, Mart 2017’de kurulan bir teleferikle yolculuğun 4 km’lik bölümü yalnızca 20 dakikada katedilebiliyor. Machu Picchu bir dünya harikası,evet. Ancak turist yoğunluğu nedeniyle hem ziyaret etmek zor hem de harabeler de bu yoğunluktan zarar görüyor. Bu nedenle Kuêlap belki de ileriki dönemde çok daha öne çıkacak.

Kuêlap, Utcubamba Nehri'nin sol kıyısında, 3000 metre yükseklikte bir dağın tepesinde bir kireçtaşı sırtında yer almaktadır
Kuêlap, Utcubamba Nehri'nin sol kıyısında, 3000 metre yükseklikte bir dağın tepesinde bir kireçtaşı sırtında yer almaktadır

Yeniden doğuşa inanıyorlardı

Çaçapoya halkı ölülerini evlerine gömer, üzerini toprakla örterlerdi. Mezarlar 50 santimetre çapında, bir metre derinliğinde yuvarlak kuyulardan oluşur ve bu küçük kuyunun üzerine düz bir taş konulurdu. Bu ritüelde önce iç organlar vücuttan çıkarılır ve vücut cenin pozisyonuna getirilir. Etrafı da quipu ipleriyle sarılır. Mezarda kıyafetler ve seramikler de bulunur, onların mezarlarına İnkalarınki gibi altın ve gümüş konulmazdı.

Çaçapoyalar yeniden doğuşa inanıyorlardı.

Bu nedenle yeniden doğuşu bekledikleri için ölmüş birini cenin pozisyonunda gömmeyi doğru buluyorlardı.

Kuêlap’ın ilk arkeolojik keşfi olan 1997 yılında da taş üzerine oyulmuş resimler, seramikler yanında antik bir hatıra ve iletişim türü olarak kullanılan quipularla dolu mezarlar ortaya çıkarıldı. Daire şeklindeki evlerin duvarları boyunca, burada yaşayan savaşçıların gücünü simgeleyen taşa oyulmuş paralel kenarlı ve zikzaklı tarzda yılan, akbaba ve kedigil hayvanlardan oluşan duvar çizimler bulundu.

Karajia’daki mumya heykellerin sırrı

Amazonas, Luya Eyaleti, Tingo ilçesine aittir.
Amazonas, Luya Eyaleti, Tingo ilçesine aittir.

Çaçapoya’ya 100 km uzaklıktaki bir arkeolojik alan Karajia. 2071 metredeki mumya heykelleriyle ünlü. Yüzlerce yıl önce dönemin yenilmez denilen savaşçılarının vakti dolduğunda, bedenleri mumyalanıp sarp kayalıklara yerleştirilir. Hayattayken öldürdükleri düşmanlarının kafatasları da mumyanın baş kısmına iliştirilirmiş. "Sarcophaguses" adı verilen ve boyları 2 buçuk metreye ulaşan bu heykeller, çamur, sırık, ot kullanılarak yapıldı ve kaya üzerine oyulurmuş. Bu mumya heykellerin 15. yüzyılda, Çaçapoya halkı tarafından "purunmachus" adı verilen önemli kişileri unutulmaz kılmak için yapıldığı biliniyor.

Çaçapoyalar hâlâ aramızda

Çaçapoyaların hayatı 1470 yılında, güney komşuları İnkaların işgali sonrası tamamen değişir. İnkalar da bu işgalden 60 yıl sonra İspanyol sömürgecilerin kontrolü altına girer. İnkalar, Çaçapoyaları yok etmeye çalışsa da son bilimsel çalışmalar, bulut insanlarının tamamen ortadan kaldırılamadığını gösteriyor. Scientific Reports’ta yayınlanan 2017 tarihli bir araştırma, Çaçapoya kaynaklı yerli DNA’nın bugün aynı bölgede hayatını sürdüren halkta yaşamaya devam ettiğini söylüyor.