Dev kaplumbağaların misafir olduğu ada Changuu Island

Neredeyse 200 yıl yaşayan bu dev kara hayvanları dünyadaki en büyük kaplumbağalar.
Neredeyse 200 yıl yaşayan bu dev kara hayvanları dünyadaki en büyük kaplumbağalar.

Changuu Island, yaygın kullanıldığı adıyla Prison Island, dev kaplumbağaların evi olan mini minicik bir ada. Zanzibar’ın başkenti Stone Town’dan motorlu teknelerle 20 dakika içinde ulaşabiliyorsunuz bu adaya. Stone Town’ın yaklaşık 5 km kuzeybatısında yer alıyor. Sadece bu adayı görmek için Zanzibar’a gitmeyi düşünmeyebilirsiniz ancak Zanzibar’a giderseniz burayı mutlaka görmelisiniz.

Prison Island’a tur düzenleyen pek çok şirket var. Kaldığınız otelden böyle bir tur ayarlamanız mümkün olduğu gibi, sokaklarda gezerken sizi adaya götürebileceğini söyleyen balıkçıların sesine de kulak verebilirsiniz. Biz her defasında Forodhani Garden’dan sahile inip, balıkçılarla pazarlık yapıp o şekilde gittik adaya. İyi pazarlık yaparsanız tur fiyatından çok daha ucuza gelebilir size. Ancak bazı turlarda dalış da tur fiyatı içerisinde, böyle bir tercihiniz varsa ona göre karar verebilirsiniz. Ada çevresinde harika dalış noktaları var, mercanların, denizyıldızlarının ve rengârenk tropikal balıkların seyrine doyum olmuyor.

Adada özel korunmuş ve etrafı duvarlarla çevrili bir alan ayrılmış bu kaplumbağalara...
Adada özel korunmuş ve etrafı duvarlarla çevrili bir alan ayrılmış bu kaplumbağalara...

Nerede bu kaplumbağalar?

1919’yılında Seyşeller’den hediye gelen 4 kaplumbağa (Seyşeller’in İngiliz Valisi tarafından gönderilen), çocukları ve torunlarıyla birlikte geniş bir aileyi oluşturmuşlar. Şeyşeller’in dev mercan atolü Aldabra’dan gelen bu dev kaplumbağalar, Aldabra cinsi kaplumbağalar olarak isimlendiriliyor. Neredeyse 200 yıl yaşayan bu dev kara hayvanları dünyadaki en büyük kaplumbağalar. Üzerlerine tebeşirle yaşları yazılan bu güzel hayvanlar içinde, ben 190 yaşın üzerinde olanı gördüm parkta. Adada özel korunmuş ve etrafı duvarlarla çevrili bir alan ayrılmış bu kaplumbağalara... Changuu Island’da çok kısa bir sürede (1955 yılı sayımıyla) 200’e çıkan kaplumbağa nüfusu hayvanların çalınıp satılması ya da yiyecek olarak tüketilmesi sebebiyle 1990’lı yıllarda 10’a kadar düşmüş. Daha sonra getirtilen yeni yetişkin, genç ve bebek kaplumbağalarla koruma programları başlatılmış. Şu an adada 100 kadar kaplumbağa olduğu söyleniyor. Kaplumbağaların neslini korumak için bir de vakıf kurulmuş. 4 dolar giriş ücreti olan parkta bu dev kaplumbağaları gözlemleyebilir, fotoğraflayabilir hatta onları besleyebilirsiniz. İtiraf etmeliyim çocukların kaplumbağaları beslerken yaşadıkları mutluluk tarifsiz, eğer adaya çocuklarınızla gidecekseniz bolca vakit ayırmalısınız. Bu arada bu güzel hayvanların korunmalarına katkıda bulunmak isterseniz ziyaretçi defterine bilgilerinizi yazıp bağışta da bulunabilirsiniz.

Günümüzde hapishane binası kafe ve restoran olarak hizmet veriyor.
Günümüzde hapishane binası kafe ve restoran olarak hizmet veriyor.

Bu bina da nedir böyle?

Changuu Island’a, Prison Island’da dendiğine göre bunun bir sebebi olmalı tabii. Ada 1860’lı yıllarda köle ticareti için kullanılmış, Doğu Afrika’da yaşayan siyahlar buradan Ortadoğu’ya gönderilmiş. Daha sonra 1893 yılında Zanzibar İngiliz Bakanı buraya bir hapishane yaptırmış ancak ada hiçbir zaman hapishane olarak kullanılmamış. Sonraları ortaya çıkan salgın hastalıklarda özellikle sarıhummanın yayılmasında karantina için kullanılmış tüm ada ve hapishane binası. Günümüzde o bina, kafe ve restoran olarak hizmet vermekte. Bu arada kafede fiyatlar bir hayli fahiş, kalabalık ailelerin adaya tedbirli gitmelerinde fayda var. Adayı Hintli bir girişimci işletiyor ve bu minicik adada bir de butik otel bulunuyor. Hapishane binasının etrafını gezerken göreceğiniz, binayı kaplayan kalın dallar ve sarmaşıklar farklı bir atmosfer katıyor binaya. Bu bina da dâhil, harika fotoğraflar çekerek ayrılabilirsiniz adadan.

Bu dev kaplumbağaları başka bir yerde görmeniz mümkün değil.
Bu dev kaplumbağaları başka bir yerde görmeniz mümkün değil.

Ne kadar vakit ayırsak?

Eğer dalış yapmayı düşünmüyor, sahilde yüzmeyi planlamıyor, sadece kaplumbağaları ziyaret etmek istiyorsanız size yarım gün yeterli, tekne sahibiyle ona göre anlaşabilirsiniz. Ancak muhteşem sahilde biraz soluklanmak, adanın harika ahşap iskelesinde sakin sakin yürümek, oradaki merdivenlerden denize açılmak istiyorsanız tam gününüzü ayırabilirsiniz. Çocuklarla birlikteyseniz de hiç düşünmeden bir gün geçirin derim. Adada kafe dışında yiyecek, içecek alabilecek bir yer olmadığı için meşrubat ve su, biraz meyve, biraz da atıştırmalık almakta fayda var. Adanın tadını çıkarın, dev kaplumbağaları doyasıya seyredin; başka bir yerde görmeniz mümkün değil çünkü...