Doğu'nun en içli şarkısı: Diyarbakır

Diyarbakır, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on ikinci şehri.
Diyarbakır, Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık on ikinci şehri.

Özüne dört elle sarılan Diyarbakır, 9 bin yıllık tarihi ile birçok kültüre ev sahipliği yapmış, yüzyıllar boyu Anadolu ve Mezopotamya arasında köprü görevi görmüş bir şehir. Diyarbakır'da gezilecek yerler bir hayli fazla. Tarihi camilerden tutun da müzeler, kaleler, köprüler, hanlar ve kervansaraylar gibi gezginlerin uğrak noktası olacak birçok yer var.

Şehrin ismi nereden geliyor?

Diyarbakır Ulu Camii.
Diyarbakır Ulu Camii.

Diyarbakır şehri farklı dönemlerde farklı isimler almıştır. MÖ 200'de Amidi Asur hükümdarı Adad-Nirari'ye ait bir kılıç kabzasında şehrin adı "Amid" ya da "Amidi" olarak geçmektedir. Roma ve Bizans kaynaklarında şehrin adı "Amid, O'mid, Emit, Amide" şeklinde adlandırıldığı görülmektedir.11. yüzyılda yöreye gelen Türkmenler şehirdeki yapılarda kullanılan siyah renkli taşlardan dolayı şehre "Kara Amid" demişlerdir. Müslüman Arapların egemenliği sırasında buraya yerleşen "Bekr" (بکر) kabilesinden dolayı "Diyâru Bekr" (ديار بكر) (Bekr kabilesinin yurdu) olarak kayıtlara geçmiştir. "Diyaru Bekr" daha sonraları "Diyarbekir"; Osmanlı'nın son yıllarına kadar daha çok bir bölge adı olarak kullanılmıştır.

Tarihçe

Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır’ın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Diyarbakır ve çevresindeki mağaralarda yapılan araştırmalara göre, Yontma Taş ve Mezolitik devirlerinde buralarda yaşam olduğu öğrenilmiştir. Özellikle Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun, Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu dönemlere ait kalıntılar tespit edilmiştir. Ek olarak, Ergani ilçesi yakınlarında yer alan Çayönü Tepesi kazılarında da, dünyanın en eski köyü bulunmuştur. Çayönü'ndeki insanlar zamanla göçebelikten yerleşik köy yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçmiştir. Şehrin kent merkezinde, MÖ 3000 Hitit ve Hurri-Mittani egemenliği yaşanmıştır. MÖ 1260 yılına kadar egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler'den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Ermeniler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar şehre hâkim olmuşlardır.

Hasan Paşa Hanı.
Hasan Paşa Hanı.

Diyarbakır nerededir?

Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin orta kısmında yer almaktadır. Doğuda Batman ve Muş, batıda Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, kuzeyde Elazığ ve Bingöl, güneyde ise Mardin illeri bulunmaktadır

Diyarbakır’a ne zaman gidilmeli?

Karasal iklimin etkili olduğu şehir yaz aylarında oldukça sıcak olduğu için, Diyarbakır’ı gezmek için en uygun mevsim bahar mevsimi olabilir.

Diyarbakır'ı gezerken çalma listesi

  • - Hangi Bağın Bağbanısan Gülüsen - Sabahat Akkiraz
  • - El Ele Ver Gidah Puruthanaya -Muzaffer Ertürk
  • - Kerpiç Kerpiç Üstüne - Erkan Oğur
  • - Kırklar Dağı’nın Düzü - İnce Saz
  • - Saza Niye Gelmedin - Ahmet Kaya
  • - Bahçada Yeşil Çınar - Sevcan Orhan

Diyarbakır Kültür Evi.
Diyarbakır Kültür Evi.

Diyarbakır 7'lisi

Diyarbakır Ulu Camii:Anadolu’nun en eski camisi olarak biliniyor. 639 yılında, Diyarbakır’a egemen olan Müslüman Araplar tarafından, Ermenilerden kalan Martoma Kilisesi’nin camiye çevrilmesiyle oluşturulmuş. Cami, 1091’de ilk olarak Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın isteği üzerine, sonrasında da değişik dönemlerde birçok kez onarım görmüş. 1115 yılındaki yangın ve deprem sonrası sütunlarındaki bezemeli taşların hepsi yıkılmış.

Hasan Paşa Hanı:Hasan Paşa Hanı, Osmanlı dönemi valilerinden Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1573 yılında yaptırılmış, iki katlı, avlulu bir han. Ortasında sütunlu ve üstü kubbeli bir şadırvanı da olan bu tarihi yapı, bugün Diyarbakır’ın en turistik noktalarından. İçindeki bölümlerin bazıları restoran, kahvaltıcı, kitapçı ve kafe olarak kullanılıyor. Pek çok özelliği olan bu hanın en ilginç özelliklerinden birisi de Kâbe’nin ilk ipek örtüsünün burada dokunmuş olmasıdır.

Diyarbakır Kültür Evi: Burası bir Suriçi konağı. Şimdilerde Diyarbakır Kültür Turizm ve Musiki Derneği’nin evi, dernek faaliyetlerinin yapıldığı, şiir dinletilerinin, canlı Diyarbakır müziklerinin ve Diyarbakır mutfağından lezzetlerin sunulduğu bir yer. Konağın tarihi yapısı ve sanatla dolu atmosferi buradaki zamanı oldukça eşsiz kılıyor.

Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi: Bu tarihi yapı da Diyarbakır’ın en güzel sivil mimari örneklerinden biri. Diyarbakır’daki en görkemli ve en büyük konağı olan bu tarihi yapı, Osmanlı valisi Ahmet Cemil Paşa tarafından 1888-1902 yılları arasında yaptırılmıştır. Diğer Diyarbakır konaklarında olduğu gibi kesme bazalt taşından, geniş avlulu ve havuzlu bahçesi, yazlık-kışlık olarak imar edilmiş. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından Kent Müzesi’ne dönüştürülen konakta Diyarbakır kültürüne ait birçok detay gözlemleyebilirsiniz.

Diyarbakır Arkeoloji Müzesi:Müze, bölgede gerçekleştirilen kazılardan çıkan Prehistorik Çağ, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait pek çok esere sahip. Ayrıca burada son zamanlarda Körtik Tepe’den çıkarılan kalıntılar da sergileniyor. Körtik Tepe de tıpkı Göbeklitepe gibi, Anadolu’da insanlığın tarımsal üretimden önce de yerleşik hayata geçmiş olduğunu kanıtlayan yeni bir keşif bölgesi.

Hevsel Bahçeleri: Türküler ve halk hikâyelerine konu olan Hevsel Bahçeleri, şehrin surlarıyla Dicle Nehri arasında bulunan büyükçe bir arazide bulunuyor. Biyoçeşitlilik anlamında oldukça zengin olan bu bölge tarihi bir tarım bölgesi de olduğu için UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiş. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük kuş cenneti olan Hevsel Bahçeleri’nde, 180’den fazla kuş türü, su samuru, tilki, sansar, sincap ve kirpi gibi birçok memeli yaşıyor. Göçmen kuşlar tarafından göç süresince bir dinlenme durağı olarak kullanılan Hevsel, Türkiye’de nadir bulunan yaz atmacalarına da ev sahipliği yapıyor.

Malabadi Köprüsü:Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bulunan Malabadi Köprüsü. Kitabesine göre 1147 tarihinde Timurtaş b. İlgazi b. Artuk tarafından inşa edilmiştir. Köprü, 12. yüzyıl Selçuklu Dönemi’ne ait anıtsal nitelikte bir mimari başyapıt olarak kabul ediliyor.

Diyarbakır'da ne yenir?

  • - Kibe Mumbar
  • - Saç Tava
  • - Diyarbakır Kahvaltısı
  • - İçli Köfte
  • - Lahmacun
  • - Meftune
  • - Diyarbakır Çöreği
  • - Kaburga Dolması
  • - Tırşik

İçli Köfte.
İçli Köfte.

Diyarbakır'ın meşhuru

Celal Güzelses, Diyarbakır’ın yetiştirdiği en özel şahsiyetlerdendir. Eğitim yıllarında müezzinlik de yapan ve sesiyle erken yaşlarda büyük ilgi odağı olan Celal Güzelses, 1934 yılında Güzelses soyadını almış ve ilk plağını doldurmasıyla birlikte artık "Şark Bülbülü" olarak anılmaya başlamıştır. 1943'te birkaç arkadaşıyla birlikte Diyarbakır Halk Musiki Cemiyetini kuran ve seslendirdiği türküler ve gazellerle çağlar ötesine bir gür seda bırakan bir büyük sanatkârdır Celal Güzelses.