Feza Ökten Koca: Pandemi sonrasında otellerin mimarisi tekrardan ele alınmalı

Elips Tasarım Mimarlığın kurucusu Feza Ökten Koca,lise öğrenimini Darüşşafaka Lisesi'nde, üniversite eğitimini İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde tamamlamıştır.
Elips Tasarım Mimarlığın kurucusu Feza Ökten Koca,lise öğrenimini Darüşşafaka Lisesi'nde, üniversite eğitimini İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde tamamlamıştır.

Uluslararası başarılara imza atanElips Tasarım Mimarlık’ın kurucusuMimar Feza Ökten Koca ile pandemisonrası turizm sektöründe büyükönem taşıyan otellerin mimarianlamda ne tür değişiklikler yapmasıgerektiğini konuştuk.

Yeni normalleşme süreci otelleri mimari açıdan nasıl etkileyecek?

Covid 19’un tamamen ortadan kalktığı ve riskin artık sıfırlandığı ortaya çıksa bile insanların korkularının uzun süre devam edeceğini düşünüyorum. Bu yüzden mevcut otellerde yapılacak değişiklikler ve yeni yatırımlarda alınacak kararlarda bu korku ön planda tutulmak zorunda. Bir taraftan insanlar yalnız kalmak da istemiyor, sosyalleşmek istiyorlar yani oldukça çelişkili bir sürecin içine girdik. Bu nedenle öncelikle müşterileri psikolojik olarak rahatlatacak tüm önlemleri almak gerekiyor. Bunların başında da insan ve dokunma yoğunluğunu azaltmak geliyor. Ve en önemlisi hijyen konusunda kesinlikle daha titiz davranılmalı. Ayrıca servis alanları da gözden geçirilmeli. Otellerin yeni normalleşme sürecine girişte dürüst olmaları şart, değişiklikler makyaj olarak yapılmamalı.

Sizce otellerde pandemi sonrası ne gibi yenileme çalışmaları yapılmalı?

Koronavirüs pandemisi sonrası özellikle farklı kullanıcıların kullanımına açık olan otellerin iç düzenlemelerinde değişiklikler yapmaları gerekecek. Bu konuda titiz davranan işletmeler müşterilerinin güvenini sağlayabilecektir. Çünkü insanlar haklı olarak seyahat ve konaklama konularına çok temkinli yaklaşacaklar. Bugüne kadar genel olan her şey artık daha kişisel hâle gelmek zorunda. Mesela buna en iyi örnek de otel restoran bölümlerini gösterebiliriz. Bugüne kadar açık büfe sisteminin yaygın olması pandemi sonrası bu düzende ciddi farklılıklar getirecektir. Farklı kişilerin aynı şeylere dokunmasını, yiyeceklere yaklaşma mesafesi ile kişilerin nefeslerinin yiyecekle ilişkisi negatif olgular. Bu nedenle açık büfe sistemi yerini alakart restorana bırakacaktır, garsonların maske ile servis yapması sağlanacaktır.

Bugüne kadar genel olan her şey artık daha kişisel hâle gelmek zorunda.
Bugüne kadar genel olan her şey artık daha kişisel hâle gelmek zorunda.

Otellerin lobilerinde ve odalarında ne gibi değişiklikler olmalı?

Lobi yerleşimleri tamamen sosyal mesafeler gözetilerek revize edilmeli. Özellikle havalandırma sistemleri elden geçirilip hava temizleyici cihazlar yerlerini almalı. Mekanlarda sistematik dezenfeksiyon işlemleri yapılmalı ve kesinlikle temiz hava girişi sağlanmalı. Artık mekânların birçok farklı noktalarında el dezenfektan sağlayıcı cihazlar konuyor, konulmalı da. Müşterileri de bu konularda uyarma amaçlı yeni yönlendirmeler tasarlanmalı. Odalarda ise her check-out sonrası dezenfeksiyon uygulanmalı. House-keeping mutlaka maskeyle çalışmalı.

Pek çok otel sterilizasyon konusunda önemli adımlar attı; ama renovasyon çalışmaları diğer önlemlere göre daha çok zaman alabilecek bir konu. Mimari anlamda yenileme çalışmaları yapılmazsa ne gibi sorunlar ortaya çıkar?

Mevcut yapıda renovasyon yapılmadan yapılan hijyen çalışmaları her ne kadar etkili olsa da mimari olarak mekân ilişkilerinde değişiklik yapmadan mikrop ve virüslerin mekânlara geçişlerini sınırlamaya yeterli olmayacaktı. Bir taraftan dokunma yüzeylerinin minimize edilmesi için de mimari renovasyon gereklidir. Özellikle taze hava alamayan kapalı alanlarda mutlaka havalandırma sistemleri elden geçmek zorundadır. Ayrıca renovasyonu tam anlamıyla yapılmayan bazı alanların bir süreliğine müşteri kullanımına kapatılması otelin güvenliği açısından en iyi seçenek olabilir.

Konutların yanı sıra ticari alanlar, yemeiçme ve mağazacılık gibi insanların yoğun olduğu mekân projeleri ürettiniz. Sizce insanlar korona sonrasında turizm konusunda tercihlerini değiştirir mi? Yani daha büyük ve daha kalabalık oteller yerine daha butik yerleri tercih ederler mi?

Şu anda insanların tatil için satılık ya da dönemsel kiralık ev arayışı içine girdiğini görüyoruz. Tabii bu, uzun süreli tatil yapabilen kesim için geçerli. Ancak 1-2 hafta tatil yapabilecek olan çalışan kesimin tabii ki ev kiralaması kolay olmayacaktır. Bu kesimin özellikle butik otellere yöneleceğini düşünüyorum. Daha bireysel, sakin ve çok daha az insanla muhatap olacakları bir tatil seçeneğini arayacaklar. Butik otellerin yanı sıra karavan ve çadır kampı seçenekleri gündeme gelmiş durumda. Doğa içinde daha izole bir yerde tatil yapmak isteyeceklerdir. Bu dönemde korku her şeyi yönetecek, tesisler de müşterilerini rahatlatacak ve durumu iyi yönetecek değişiklikler yapmak zorunda, bu konuda ciddi ve samimi olan işletmeler ayakta kalacaktır.