Pınk Martını: Farklılıklarımıza rağmen müzik bizi bir arada tutar

Pink Martini 'küçük orkestra' Portland, Oregon'da 1994 yılında piyanist Thomas M. Lauderdale tarafından kurulmuş müzik grubudur.
Pink Martini 'küçük orkestra' Portland, Oregon'da 1994 yılında piyanist Thomas M. Lauderdale tarafından kurulmuş müzik grubudur.

Her konseri heyecanla karşılanan Pink Martini bu kez 6 şehri kapsayan geniş bir Türkiye turnesi için geliyor. 14-21 Mayıs tarihleri arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve Konya’da hayranlarıyla buluşacak grup, samurayların aşk şarkılarından 1930’ların Küba müziğine, Fransız şansonlarından Brezilya sokak şarkılarına kadar dinlemesi en keyifli şarkıları seslendiriyor.

Albümleriyle altın satış rakamlarına ulaşan, dünyanın en saygın salonlarında, büyük orkestralar eşliğinde konserler veren Pink Martini’nin çok sevilen solisti China Forbes müzik yolculuğuyla ilgili merak ettiklerimizi cevapladı.

Müzikle uğraşacağınızı, kariyerinizi bu doğrultuda sürdüreceğinizi ilk olarak ne zaman fark ettiniz? Aklınızda müzik dışında bir senaryo var mıydı? Müzisyen olmasaydınız ne olurdunuz?

China Forbes:Daha 8 yaşındayken şarkıcı olacağımı biliyordum. “Donna Summer Live and More” albümünü almıştım ve Donna Summer’ı taklit ederek şarkı söylüyordum. Onun kostümlerini giydiğimi ve ışıltılı makyajından yaptığımı hayal ediyordum.

Latin müziği, lounge, Avrupa Klasik Müziği ve cazı da kapsayan çok geniş bir müzik repartuarında eserler seslendirmektedirler.
Latin müziği, lounge, Avrupa Klasik Müziği ve cazı da kapsayan çok geniş bir müzik repartuarında eserler seslendirmektedirler.

Yani şarkıcı olacağımı biliyordum ve başta kurduğum bu senaryo başarıya ulaştı. Şarkıcı olmasaydım ressam ya da oyuncu olurdum, görsel sanatlarla ilgili bir şeyler yapardım. İç mimar ya da tasarımcı da olabilirdim.

İdolleriniz, beğendiğiniz isimler kimler?

China Forbes: Renée Fleming benim opera idolüm, çok yakın zamanda bir araya geldik ve gerçekten nefes kesiciydi. Çok büyük hayranıyım. Zarafetine, kariyerindeki seçimlerine, anneliğine hayranım. Donna Summer da ilk idolümdü, onunla hiç tanışamadığım ve onu canlı izleyemediğim için çok üzülüyorum. Joni Mitchell de keza benim için çok önemlidir. Sesi ve yazdığı şarkılar eşsizdir

Sizin her zaman opera söylemek istediğinizi biliyoruz. Ama opera eğitimi alarak bu alana yönelmediniz. Yine de bu arzunuz hiç bitmedi. Pink Martini; San Francisco, Oregon Senfoni Orkestraları, Los Angeles Filarmoni gibi çok önemli topluluklarla aynı sahneyi paylaştı. Ve siz de onlarla bazı aryaları seslendirme fırsatı buldunuz. Sahnede farklı müzik türleri arasındaki geçiş size nasıl hissettiriyor? Böyle konserler öncesinde gerginlik yaşıyor musunuz? Stres ya da endişe hissediyor musunuz?

China Forbes: Opera aşkım henüz 15 yaşındayken başladı. Opera eğitimi alacağımı düşünürken folk şarkılar yazmaya, rock gruplarında, üç sesli vokal gruplarında, korolarda söylemeye başladım ve opera eğitimi alamadım. O türde şarkı söylemenin beni sadece klasik müzikle sınırlandıracağından korktum çünkü benim yapmak istediğim çok fazla şey vardı. Artık sesim gereken olgunluğa ve sağlamlığa ulaştı, bu sırada özel eğitimler de aldım. Böylece türler arasındaki bu radikal geçişlerin tadını çıkarabiliyorum. Arya söylemenin benim için spritüel bir yanı var. Enerjinin topraktan tüm vücuduma yayıldığını hissedebiliyorum. Ama tabii opera performansları öncesinde her zaman biraz gergin olabiliyorum çünkü benim için hâlâ yeni bir alan ve öğrenmeye devam ediyorum. Her performanstan çok şey öğreniyorum.

Söylemeyi en sevdiğiniz opera eseri hangisi?

China Forbes: Şimdiye kadarki performanslarda en sevdiğim yaklaşık 17 aryayı seslendirme şansım oldu, şaşırtıcı ve sevindirici bir durum bu. La Wally’den “E’bben” ve Madam Butterfly’dan “Un Bel Di Vedremo”yu gerçekten çok seviyorum.

Sahneye çıktığınız ilk anı, ilk konserinizi anımsıyor musunuz?

China Forbes: New York’ta The Bitter End’deki ilk solo performansımı anımsıyorum. Kendi şarkılarımı gitar çalarak söylüyordum. İspanyol paça vintage bir jean giymiştim ve inanılmaz heyecanlıydım.

Avrupa'daki ilk sahne deneyimlerini Cannes Film Festivali ile yapmışlardır.
Avrupa'daki ilk sahne deneyimlerini Cannes Film Festivali ile yapmışlardır.

Bu kez büyük bir turneye çıkıyorsunuz. 6 şehirde konserler vereceksiniz. Bursa, Konya ve Adana’daki ilk konserleriniz olacak. Türkiye’deki hayranlarınız için bir mesajınız var mı?

China Forbes: Sizleri, bu yeni şehirleri görmek için sabırsızlanıyoruz! Umarız ki konserlerimizi çok seveceksiniz! Lütfen çok coşkulu olun ve dans edin!