Sırlanı taşlarının arasına saklamış bir hisar: Saksaywaman
Saksaywaman, Peru'daki İnkaların tarihi başkentiCusco'nun şehir çeperinde yer alan bir hisar. Prehispanikdönemde inşa edilen bu yapı üzerinearkeolojik araştırmalar yürütülüyor. Ancak kusursuz birşekilde oyularak birbirine oturtulmuş yüzlerce tonlukblok taşlardan örülen duvarlarının sırrına bir türlü vâkıfolunabilmiş değil.
Dik bir tepeden Cusco'yu gören hisarın ilk bölümleri 1100'lü yıllarda Killkeler tarafından inşa edilmiş. Daha sonra bu hisar, 13. yy'da İnkalar tarafından genişletilmiş. İnkalar bu dönemde devasa kayalar kullanarak harçla sıvanmamış kuru taş duvarlar inşa etmişler. Buna rağmen taşlar öyle ustalık gerektiren bir düzende oturtulmuş ki çoğu taşın arasına bir kâğıt parçası bile giremiyor.
And Dağları'nda 3700 metreye inşa edilen hisarın dış duvarları kararsız bir formda gelgitli ve üç katlı.
Saksaywaman'ın en büyük köşe taşı 8.5 metreye kadar ulaşıyor. Her blokta bulunan taşlar ise yüz yirmi ile iki yüz ton ağırlığında.
Taşların sırrı hala çözülemedi
Arkeolojik alandaki yapılarda normalden daha yoğun taşlar kullanılmış ve bu kullanılan taşların modern taş kesim biçimlerine nazaran, çok daha şekilsiz çizgilerle kalıp haline getirildiği görülüyor.
Tıpkı Giza piramitleri ya da Stonehenge olduğu gibi tek parça taş yapılarda bulunan eksiksizliğin metodu hâlâ bilinmemekte.
Taşların o dönemin teknolojisiyle nasıl kaldırıldığı ve buraya ne şekilde taşındığına dair kesin bir açıklama yapılabilmiş değil.
İlker kültürlerin bilgi düzeyi tartışılmaya başlandı
Araştırmacılar ilkel aletlerle bu taşların benzerinin yapılmasının neredeyse imkânsız olduğunu vurguluyor. Dolayısıyla bu durum bilim adamlarını, ilkel kültürlerdeki bilgi düzeyinin ve imkânların ne olduğu sorusuyla bir kere daha baş başa bırakıyor.
O dönemde modern teknolojilerle aynı ya da daha üstün teknolojilerin kullanılabilmiş olabileceği düşüncesi bile bilim dünyasında tartışılır vaziyette.
Yerel efsanelerde bir cevap aranıyor
Yerel efsanelerde bazı bitkilerden elde edilen sıvılarla taşlara şekil verildiği ya da hafifleştirilerek taşınmasının kolaylaştırılabildiği anlatılır. Bir diğer teori ise güneş ışınlarının yansıtılması yöntemiyle taşların ısıtılarak işlenebilir hale getirildiği bir metodun kullanılarak taşların birbirine oturtulduğunu savunuyor.
Saksaywaman insanlık tarihini baştan yazdırabilir
Araştırmacı Derek Cunningham'ın ortaya attığı bir teoriye göre Saksaywaman, 30 bin yaşındaki gizli bir yazı stiline ev sahipliği yapıyor.
Bu çalışmada taşların oluşturduğu ilginç şekillerin, ay, güneş ve dünyanın astronomik güzergâhı hakkında Antik İnka’nın bilgi birikimini gösterdiği vurgulanıyor. Bu hipotezle atalarımızın 30 bin yıl öncesinde güneş ve ayın hareketlerine dayanan geometrik formdaki bir yazı sistemi geliştirmiş olabileceklerine inanılıyor.
Son araştırmalarla birlikte Saksaywaman Hisarı'nın güneşe tapınmak üzere inşa edilmiş bir tapınak olduğunu fikri ön plana çıktı. Ancak sırlarını taşlarının arasına saklayan Saksaywaman, sırrını bize söylediğinde tarihimiz baştan yazılacak gibi...