Suyun hayat verdiği şehir: Bangkok

Kayıkla, tekneyle pazara mı gidilir?

Şehir merkezinden 100 kilometre uzağa çarşı - pazar görmeye gitmeye değer mi derseniz? Dünyanın bir ucundan geliyorlar görmeye diyebilirim.

Peki burayı özel kılan ne?

Burayı özel kılan, su kanalları üzerinde kayıklarda satışların yapılıyor olması, ayrıca sizin de oraya kayıklar ve teknelerle ulaşıyor olmanız.

Su kanallarının içerisinde yüzen, gezen, hareket eden dükkânlar gibi düşünün her tekneyi...

Tabii böyle olunca da ortaya inanılmaz güzellikte görüntüler çıkıyor. Öncelikle Bangkok’a yakın 5 yüzen pazar var ancak bunların en ünlüsü ve genelde filmlerde yer alan Damnoen Saduak Yüzen Pazarı… En çok ziyaret edilen pazar da o.

Nasıl gidilir?

Eğer Türkiye’den bir turla gelmişseniz bu gezi mutlaka programda vardır ve bir şey yapmanız da gerekmez... Pazar, sabahın erken saatlerinde kurulduğu ve öğlen de neredeyse bittiği için erkenden yola çıkmak gerekir. Dediğim gibi bunu zaten sizi getiren acente ayarlayacaktır.

Önce 1 saat kadar süren bir otobüs yolculuğu ile botlara bineceğiniz yere ulaşıyorsunuz.

Ondan sonra da Yüzen Pazar'a Hoş Geldiniz! yazısına kadar yaklaşık yarım saati de botla alıyorsunuz. Eğer yalnız geldiyseniz öncesinde yola çıkmadan yerel acentelerden günübirlik tur alabildiğiniz gibi, Bangkok’a ulaşıp otelinize vardığınızda orada otelin sizi yönlendireceği yerel acentelerden de tur alabilirsiniz.

Yalnız gezmeye alışkınsanız, tek başınıza tur almadan gitmek de mümkün tabii. Mutlaka bilinmesi gereken ise pazarın öyle şehrin içinde yürüme mesafesinde yakın bir yer olmadığı. Her durumda zaman ayarlamalı ve plan yapmalısınız...

Kanallarda gözünüzü dört açın

Hızlı botlarla yapacağınız yolculuk size Taylandlıların hayatına dair çok fazla bilgi verecek. Dediğim gibi o yüzden gözünüzü dört açın. Bangkok’a geldiyseniz şehri ve şehir yaşantısını mutlaka kanallarda gezerek tecrübe etmek gerekiyor.Yüzen Pazar yolculuğu bunun için iyi bir fırsat.

Yol boyunca tekne bazen hızlanacak, bazen yavaşlayacak, zaman zaman da başka teknelerin peşinde trafiğe takılacak.

Ama siz de bu arada, kanal üzerinde tüm hayatını geçiren insanların derme çatma evlerini, evlerinin verandasında ibadet edenleri, çamaşır yıkayanları,yemek yapanları görebilirsiniz. Kanalların kenarında evler kadar, bolca meyve ağacı bulunan bereketli toprakları da fark edeceksiniz. Yine kenarlarda topluca ibadet edilen Buda heykelleri ile de karşılaşacaksınız.

• Yüzen Çarşı günümüzde her ne kadar turistler için olsa da çevresindeki hayat geleneksel yaşam biçimi...

Yüzen pazara vardığınızda

Yüzen Pazar’a vardığınızı hemen anlayacaksınız zaten. Sabit bir platform üzerinde satış yapan insanların ve teknelerin içlerinde müşteri bekleyenlerin bir arada olduğu yer burası.

Tekneler sürekli hareket halinde...

Ben platforma geçip, hem oradaki sabit kısımdan hem de yüzen teknelerden alışveriş yapmıştım. Üstelik böylece rahatta fotoğraf çekme imkanım olmuştu.

İlgi alanım yerel meyveler olunca, ilk alışveriş de bolca meyve oldu tabii... Hemen orada soydular ve afiyetle yedik. Bilmediğiniz görmediğiniz meyveleri tadın mutlaka, harika meyveler var. Özellikle mango ve papaya olağanüstü.

Rambutan, mangosten ve guava da asla atlanmamalı.

Pazardaki hediyelikler neler?

Meyve dışında pazarda masklar, kuklalar, geleneksel kıyafetler, her türlü hediyelik eşya bulmak mümkün. Ben geleneksel hasır şapkaları çok beğenmiştim, kukla ve maskları da öyle... Mutlaka ilgi alanınıza giren bir şeyler bulabilirsiniz pazarda. Bu arada teknelerde yemek pişirip satanlarda var, sokak yemekleri konusunda tecrübeniz varsa onları da denemek mümkün.

Alışveriş yaparken en çok dikkat etmeniz gereken şey, pazarlık tabii ki. İdeal olan verilen fiyatın 3’te 1’ine alabilmek. Yoksa birkaç metre ileride aynı eşyayı daha ucuza bulduğunuzda moraliniz bozulabilir. Pazarlık şart.