Türkiye'de görülmesi gereken 5 yeraltı şehri

Kars’tan Nevşehir’e kadar farklı coğrafyalarda bulunan yeraltı şehirleri, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.
Kars’tan Nevşehir’e kadar farklı coğrafyalarda bulunan yeraltı şehirleri, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.

Tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış Türkiye, farklı kültürel zenginlikleri bünyesinde barındırıyor. Doğal güzelliklerinden tarihi mekanlarına, iklimsel yapısından coğrafi işaretlerine kadar her bir köşesinde eşsiz güzelliğe sahip ülkemiz, yer yüzünde olduğu kadar yer altında da görülmemiş güzelliklere sahip. Kars’tan Nevşehir’e kadar farklı coğrafyalarda bulunan yeraltı şehirleri, geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Keşifleri 1960’lı yıllara dayansa da birçoğu milattan öncesine ışık tutan yeraltı şehirleri, Türkiye’nin önemli zenginlikleri arasında. Yazımızda Türkiye’de görülmesi gereken 5 yeraltı şehrini sizler için derledik.

Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Müzesi - Kapadokya

Mistik havasıyla insanları büyüleyen yeraltı şehri, Nevşehir’e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesinde yer almakta. Kuruluş tarihi net olarak bilinmese de M.Ö. 3000 yıllarına dayandığı düşünülüyor. Şehrin kuruluş amacı ise, ilk Hıristiyanların Romalı askerlerin zulmünden kurtulmak istemesi… Romalılar tarafından öldürülen ilk Hıristiyanlar kaçarak bölgeye gelmiş ve yeraltı şehirlerini kurmuş. Şehir girişlerini kolayca fark edilemeyecek şekilde yaparak bu şehirlerde saklanmış ve Romalı askerlerin zulmünden kurtulabilmiş.

Derinkuyu Yeraltı Şehri.
Derinkuyu Yeraltı Şehri.

Sekiz katlı Derinkuyu Yeraltı Şehri, büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak erzak depoları, havalandırma bacaları, kiliseler, su kuyuları, tuvaletler ve toplantı odaları gibi mekanlardan oluşuyor. Tünellerin giriş çıkışlarında ise güvenlik nedeniyle tüneli kapatmak için kullanılan büyük taş silindirler yer almakta. 1967 yılından beri ziyarete açık olan yeraltı şehrinin toplam 4 kilometrekarelik alanından yalnızca 2,5 kilometrekarelik alanı ziyaret edilebiliyor. Ziyarete açık 8 katın bazı noktalarında oldukça dar tüneller bulunuyor. Bu nedenle kapalı alan korkusu olan kişilerin şehri gezerken dikkat etmesi gerekiyor.

Dara Antik Kenti - Mardin

Dara Antik Kenti – Mardin.

Yukarı Mezopotamya'nın en önemli antik kentlerinden birisi Dara… Doğu’nun Efes’i olarak anılan Dara Antik Kenti henüz kim tarafından ve ne zaman inşa edildi bilinmiyor. Güvenlik amacıyla bölgedeki kayalar oyularak yapılan şehirde, mağara evler, kiliseler, saray, hamamlar, çarşı, zindan, tophane, yer altı tünelleri ve evleri birbirine bağlayan yollar bulunuyor. Tarih içerisinde Persler, Doğu Romalılar, Abbasiler, Emeviler ve Osmanlılar’ın hakimiyeti altında kalmış Dara, bölgede iz bırakmış farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını ziyaretçilerine sunuyor.

2008 yılına kadar neredeyse tamamının üstü kapalı olan antik kent ile ilgili çalışmalar yine 2008 yılında başlandı. Şu anda yüzde 20’si yüzeye çıkarılabilen Dara’nın geri kalan kısmında köy yerleşmesi bulunuyor. Mardin merkezine arabayla yaklaşık 1-1,5 saat mesafede konumlanan kent, yolu Türkiye’nin doğusuna düşen herkesin görmesi gereken yerlerden biri…

Gaziemir Yeraltı Şehri (Kervansaray) - Aksaray

2006 yılı sonlarında tesadüfen bulunan Gaziemir Yeraltı Şehri, yaklaşık 6 ay süren bir çalışmayla temizlenerek 2007’de de ziyarete açıldı. Gaziemir’i diğer yeraltı şehirlerinden ayıran en önemli özelliği ise şehrin kurulma gerekçesi… Öyle ki şehir korunma amacıyla değil konaklama ve ticaret amacıyla kurulmuş. Bu sayede bir yeraltı şehrinin kervansaray olarak kullanılması hem Türkiye’de hem de dünyada bir ilk olmuş. Tarihi Hititler’e kadar dayanan kentin en yoğun kullanıldığı dönem Bizans dönemi. Selçuklulara gelindiğinde ise deve kervanlarının yol uğraklarından olma işlevini sürdürmüş.

Gaziemir Yeraltı Şehri (Kervansaray) | Aksaray.
Gaziemir Yeraltı Şehri (Kervansaray) | Aksaray.

Yapısal olarak labirent gibi, derin ve dar tünellerinden geçilerek inilen yeraltı şehirlerine hiç benzemiyor. 50 m²’lik büyük bir alana yayılmış kentte Geniş bir meydan ve meydana bağlı odalar bulunuyor. Şehrin girişindeki 10 metrelik koridorda kullanılan Hitit sanatını yansıtan taş bindirme tekniği de, diğer kayaya oyularak yapılan yeraltı şehirlerinde görülmeyen türden. Şehir tüm bu farklılıklarıyla ziyaretçilerine eşsiz bir gezinti fırsatı sunuyor.

Özkonak Yeraltı Şehri - Nevşehir

Özkonak Yeraltı Şehri- Nevşehir.
Özkonak Yeraltı Şehri- Nevşehir.

Nevşehir’in en bilinen yeraltı şehirlerinden olan Özkonak Yeraltı Şehri, kesin tarihi tam olarak bilinmese de, M.Ö. 400’lü yıllarda yapıldığı sanılmakta. Şehrin kuruluş amacı diğer yeraltı şehirleri ile aynı: korunma ve yaşama. Ancak kenti diğerlerinden ayıran iki özelliği bulunuyor. Bunlardan ilki, kentte haberleşmek için ince ve uzun oyuklar oluşturulmuş olması. Girişten başlayan bu daracık kanalların olası istila durumunda tüm şehre bilgi verilmesi amacıyla yapıldığı düşünülüyor. Bir diğer farklılığı ise, savunma yönteminde tercih ettikleri farklılık. Zira, kentte diğer yer altı şehirlerindeki delikli ve yuvarlak sürgü taşları dışında tüneller üzerine delikler açılmış. Bu delikler sayesinde düşman askerlerin ve belki de vahşi hayvanların üzerlerine kızgın yağ gibi yakıcı maddeler döküldüğü tahmin ediliyor.

Bunun yanı sıra, şehir apartman düzeninde ve mekanlar tünellerle birbirine bağlanıyor. 1972 yılında turizme açılan kentte hala mekanların tümü temizlenmiş durumda değil. Ancak turizme açılan alanlar bile bölgenin tarihi kültürel kimliğini gözler önüne seriyor.

Ağırnas Yer Altı Şehri - Kayseri

Ağırnas Yer Altı Şehri – Kayseri.
Ağırnas Yer Altı Şehri – Kayseri.

Tarihimizin en önemli kişilerinden Mimar Sinan’ın doğduğu yer olarak bilinen Ağırnas, günümüzden en az 3 bin yıl öncesinde de insanlara ev sahipliği yapan bir yerleşim yeriydi. İlçeye tarihi bir değer katan yeraltı şehrinin temellerinin milattan önce atıldığı düşünülse de bulunan kalıntılar sonucu, en yoğun yerleşmenin M.S. 1-13. yüzyıllar arasında olduğu görülüyor. Dehlizleri, mağaraları, yeraltı şehir kalıntılarıyla ziyaretçilerine geçmiş zamana dair görsel şölen sunan Ağırnas, Kayseri’ye yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Kayalık bir sırta oyularak inşa edilmiş bu kent, girişinde yer alan ufak kilisesi, erzak depoları, taş kapıları ve yerleşim alanlarıyla adeta o dönemin yaşam tarzına ışık tutuyor. Son yıllarda büyük bir titizlikle temizlenerek turizme açılan yer altı şehrine giriş için ücret istenmiyor. Yeraltı şehri, Mimar Sinan’ın doğduğu ev ile birlikte bölgede görülmesi gereken turistik yerlerden biri...